Salgın, hayatımızın birçok yönünü etkilediği gibi sosyal faaliyetlerimizi de tamamen durdurdu. Salgın nedeniyle sanal iletişim yolu dışında herhangi bir aktivite yapılamadı. Özellikle cami ve kültür derneklerimiz büyük sorumluluk alarak çalışmalarını durdurmak suretiyle salgının yayılma zincirini kırdılar. Salgın döneminde camiler cemaatsiz ve dernek lokalleri boş kaldı.
Koronavirüse karşı aşı çalışmaları bütün dünyada olduğu gibi İsviçre’de de başlanmasıyla birlikte, hayatımız normale dönmeye başlayacak. Camilerimiz çocuklarımızın sesleriyle şenlenecek, cemaatlerimizin sedaları arşa yükselecek. Dernek lokallerimizde seminerler, konferanslar düzenlenerek çaylar yudumlanacak. Spor sahalarımızın büründüğü sessizlik “Goool!” sesleriyle eski günlerine dönecek.  Düğün, derneklerimiz kurulacak, birlikte halaya durup, toprağa diz vururken, kemençe eşliğinde yay gibi gerilerek, omuzlarımızı aynı ritimle sallayıp kendimize geleceğiz. Ocaklarımızda kahramanlık marşları bir ağızdan söylenecek, bağlamaların akordu yeniden yapılacak.
 
Bahsettiğimiz günler yakındır. Fakat bu günlere şimdiden hazırlık yapmamız lazım.
Bir yılı geçkin bir zamandır yapamadıklarımızın eksikliğini kısa bir zamanda toparlamamız gerekiyor.  Herkes ve her dernek faaliyet gösterdiği sahada neleri yapacağının planını şimdiden yapmalıdır. Ramazan ayı 12 Nisan’da başlayacak. Bu ayı iyi değerlendirerek yeniden sahalara dönmeliyiz. İftar sofralarını komşularımızla kaynaşmak için fırsat bilmeliyiz. Dini cemiyetlerimiz çocuklarımız için programlar geliştirmeli, Okul Aile Birlikleri gençlerimizin eğitimdeki eksikliklerini giderebilmenin yolunu açmalıdır.
 
Salgın önlemleri paralelinde birçok cemiyetimizin ekonomik yapısının da sarsıldığını biliyoruz. Bundan dolayı da destek vererek bu güzide kurumlarımızı ayakta tutmamız gerektiğini unutmayalım. Bütün dünyayı maddi ve manevi olarak etkileyen koronavirüs salgınının oluşturduğu hasarı birbirimize destek vererek aşabiliriz. Birlik ve beraberlik böyle zor zamanlarda büyük önem taşır. Zor durumda olan esnafımızı da gözetmeyi ihmal etmeyelim. Bir toplumu saygın yapan her unsur gibi ekonomik güçte günümüzde belirleyici bir yere sahiptir. Biz bir bütünün parçalanmış bölümleri olduğumuz için herhangi birimizin eksikliği hepimizim eksikliği olacaktır.  Dernek, cemiyet ve Ocaklarımıza görev düştüğü gibi biz üyelere ve cemaate de önemli görevler düşüyor.  Birbirimize omuz vererek ayağa kalkacak eski günlerimize geri döneceğiz.
 
Bahsettiğimiz konular kendi aramızda yapacaklarımız etkinliklerdir. İsviçreli komşularımızla da yapacağımız faaliyetlerimiz olmalı. Birlikte yaşamak için sorumluluk almamız gerekiyor. Onlar bizim kapımızı çalmadan biz onlara varalım. Koronavirüs bizi etkilediği gibi onları da etkiledi. Salgına karşı verdiğimiz mücadeleyi bundan böyle dostluk ve iyi komşuluk istikametinde verelim. Geçtiğimiz yıl aramızda olanlar bugün maalesef aramızda yoklar. Hepsinin mezar taşında “her canlı fanidir” yazılı. Ölümlü bir dünyada kimseyi kırmaya değmiyor. Bu vesileyle, yeni yılı mesafeli dahi olsa komşularımızın, dostlarımızın hatırlarını soralım. Küslüklere son verelim. Yeni yılın tüm insanlığa hayırlar getirmesini temenni eder, mutlu yıllar dileriz.