Diaspora’ ve ‘Sempozyum’la dilde ve fikirde birlik olmaz
“Türkiye Yüzyılında I. Uluslararası Türk Diasporası Sempozyumu" Erzincan’da yapıldı. Bendeniz, 14-16 Ekim 2024 tarihleri arasında düzenlen kurultaya İsviçre adına katılan iki delegeden birisiydim. Binlerce kilometre uzaktan, 33 ülkeden 5 kıtadan, 13 özerk bölgeden, yüzü aşkın kanaat önderinin hazır bulunduğu kurultayda Avrupa kökenli hiçbir milletvekilinin katılmaması çok garibime gitti. Döviz ve oy lazım olduğu zaman bizi hatırlayanlar maalesef aramızda bulunamadı.
Dünyanın dört bir yanındaki, Türkiye dışından toplumun temsilcileri, ortak hedefler doğrultusunda bir araya geldi. İki gün süren sempozyumda göç, medya, diplomasi, sivil toplum kuruluşları, lobicilik, yumuşak güç, İslamofobi, tarih, kültür, sanat, eğitim, diaspora, ticaret, uluslararası ilişkiler, ekonomi, ilahiyat ve hukuk gibi çeşitli konular ele alındı.
Göç yoluyla Avrupa ağırlıklı olmak üzere dünyanın farklı ülkelerinde yaşayan 7 milyonu aşkın Türk bulundukları ülkelere kök saldılar. Tarih, dil, kültür ve medeniyet birikimiyle Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olan bu topluluğa “diaspora” isminin verilmesi uygun bir yaklaşım değildir.
Türk dünyasında ortak alfabe kabul ediliyor iken diğer taraftan “Diaspora” gibi kelimenin kullanılması samimiyetsiz bir yaklaşımdır.
Türkiye’de bizim için yıllardır yakıştırılan “gurbetçi”, “Almancı’ ve Avrupa’da da “yabancı işçi” veya “misafir işçi” gibi deyimler yerine “diaspora” denilmesi izah edilir bir durum değildir.
“Diaspora”, Antik Yunan döneminde çok uzun bir zamandan beri bir kavim, ulus veya inanç mensuplarının ana yurtlarından koparak başka yerlerde azınlık olarak yaşamaları anlamına gelen hem de kopup azınlık olarak yaşayan kimseleri ifade ediyor. “Diaspora” sözcüğünün bizim için kullanılması doğru değildir. Türkiye dışında yaşayan en ağırlıklı Türk topluluğu Avrupa’da yaşıyorsa onlara “Batı Avrupa Türkleri” denilmesi isabetli bir yaklaşım olur. Kurultay kelimesi yarı Moğolca yarısı da bizden ve yüzyıllardır kullandığımız “ Aile Meclisi” anlamını taşıyan bir kelime.
O zaman “Türkiye Yüzyılında 1. Beynelmilel Dış Türkler Kurultayı” ismi verilmeliydi. Yaptığımız çalışmada Türkçe olurdu ve maksat hasıl olurdu.
Türk dünyası “dilde, fikirde, işte” birlik olacaksa önce şu ithal isimlerden kurtulalım. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi’nin ev sahipliğinde yapılan “Kurultay” ile alakalı Türkiye’deki medyada çıkan haberlerin kahirekseriyeti, habercilik açısından olacak ki makam sahibi devlet erkanının sözlerini haberleştirerek verdiler.
Devletlilerimiz, “Türkiye dışındaki Türkler yurt dışında varlığını sürdüren veya sürdürmek zorunda olan vatandaşlarımız kendi hayat şartlarını iyileştirmek ve kültürlerini yaşatmak adına büyük bir çaba harcıyoruz. Yurtdışındaki Türk varlığı hem siyasi hem de ekonomik anlamda çok büyük bir önem teşkil ediyor” demişler.
Buna da eyvallah.
Fakat, kurultaya katılarak yıllardır ihmal edilen bu Türk varlığının yaşadığı sorunları dile getiren konuşmacıların hiçbir teklifi ne haberlere yansıdı ne de Ankara tarafından dikkate alındı. Her zaman olduğu gibi kendimiz söyledik kendimiz işittik.
Bizi önemsiyorsanız önce dilimizi önemseyin. Kurultayda dile getirilen sorunlara dönük politikalar geliştirin. Oturduğunuz yerden başkalarına akıl vereceğinize Türkiye dışında yaşayan Türklerin mecliste bir komisyonu olmasını sağlayın.
Diğer yandan “Türkiye Yüzyılında I. Uluslararası Türk Diasporası Sempozyumu" ev sahibi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’na Erzincan Valiliği’ne bilhassa Düzenleme Kurulu Başkanları
Prof. Dr. Abdulkadir GÜL Doç. Dr. Muhammed KÖSE davetlilerine gösterdikleri sıcak ilgi ve alakaya, Haki Erzincan halkına misafirperverliklerinden dolayı teşekkür ederiz. Dünyanın farklı coğrafyalarından yüzlerce kişiyi bir araya getiren YTB Başkanı Abdullah Eren’in nezdinde tüm emeği geçenlere şükranlarımızı sunuyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.