Av. Abdullah Karakök

Av. Abdullah Karakök

İsviçre icra ve iflas hukukunda 2025'ten itibaren önemli değişiklikler

1 Ocak 2025 tarihinden itibaren, İsviçre İcra ve İflas Kanunu'nda (SchKG) özellikle şirketleri etkileyecek önemli değişiklikler yürürlüğe girecektir. Reform, vergi borçları ve ödenmemiş AHV primleri gibi kamu hukuku kapsamındaki taleplerin uygulanmasını iyileştirmeyi amaçlamaktadır ve şirketler için önemli sonuçlar doğuracaktır.

Ödenmemiş kamu hukuku alacakları için haciz yerine iflas: Bir paradigma değişimi

Geçmişte, vergi, harç veya AHV primleri gibi kamu hukuku kapsamındaki alacaklar genellikle şirketlerden haciz yoluyla tahsil ediliyordu. Bu işlemler genellikle borçlar ödenmemiş olsa bile şirketin faaliyetlerine devam etmesine izin veren haciz belgesi (Almanca: Verlustschein) ile sona eriyordu. 2025 yılından itibaren temel bir değişiklik yürürlüğe girecek: ticaret sicilindeki şirketler için, ödenmemiş kamu hukuku alacakları için borç icra işlemleri artık hacizle değil, iflas işlemlerinin açılmasıyla sona erecek. Dolayısıyla ödeme yapılmadığı taktirde, özel borçlarda olduğu gibi doğrudan şirketin tasfiyesine yol açabilecektir. Değişikliğin amacı, vergi, harç ve sosyal güvenlik primleri gibi alacakların uygulanmasını daha etkin ve tutarlı hale getirmektir. Devlete karşı mali yükümlülüklerini yerine getirmeyen şirketler bu durumdan özellikle etkilenmektedir. Yeni düzenleme, borçlu şirketlerin hareket kabiliyetini önemli ölçüde kısıtlıyor. Şirketler için kısa vadeli mali darboğazları aşmak daha zor olacaktır.

Reformun özellikle şirketler için geniş kapsamlı sonuçları bulunmaktadır. Geçmişte haciz belgesi çoğu zaman işlemleri sonuçlandırmak için yeterli olurken, artık kamu hukuku alacaklarının ödenmemesi halinde iflas işlemleri başlatılabilecek. Bu durum, bir şirketin işletme faaliyetlerinin sona ermesi anlamına gelebilir ve işletme sahipleri ve çalışanları için ciddi sonuçlar doğurabilir. Yeni düzenleme, şirketlerin birden fazla haciz kararına rağmen faaliyetlerine devam etmelerini ve borçlarını ödememelerini önlemeyi amaçlıyor.

Kamu alacaklıları: Daha fazla çaba ve maliyet

Kamu alacaklıları için reform, daha önce alacakların daha kolay icra edilmesini sağlayan kamu otoritesi ayrıcalığının kaybedilmesi anlamına geliyor. Gelecekte, kamu otoriteleri de daha karmaşık ve pahalı iflas prosedüründen geçmek zorunda kalacak. Bu durum onları özel alacaklılarla eşit konuma getirecek, ancak kamu sektörü üzerindeki idari ve mali yükü artıracaktır.

Özel alacaklılar için avantajlar

Reformdan sadece şirketler etkilenmeyecek, özel alacaklılar da değişikliklerden faydalanacak. 2025 yılından itibaren, iflas davası açıldığında maliyet riskini idare üstlenecek ve özel alacaklıların yüksek ek maliyetlere katlanmadan iflas davasının bir parçası olarak taleplerini kaydettirmelerine olanak sağlayacaktır. Buna ek olarak, ilk kez tüzel kişilerin ticaret sicilindeki verilerini ücretsiz olarak kontrol etmek mümkün olacaktır. Bu tedbir, alacaklıların potansiyel borçlular hakkında bilgi edinmelerini ve mali durumlarını daha iyi değerlendirmelerini kolaylaştıracaktır.

Mevzuat değişikliğinin amacı nedir?

Revizyon, kamu hukuku kapsamındaki taleplerin ciddiye alınmasını ve etkin bir şekilde çözüme kavuşturulmasını sağlamayı amaçlıyor. Geçmişte şirketler, ödenmemiş vergi borçlarına veya ödenmemiş AHV primlerine rağmen faaliyetlerine devam edebiliyor ve bu durum genellikle alacaklıların veya sosyal güvenlik kuruluşlarının zararına oluyordu. Yeni düzenleme bu sorunu ortadan kaldırmayı ve tüm borçlulara eşit muamele yapılmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Ayrıca reform, sosyal sigorta programlarının daha iyi korunmasını sağlayacak ve şirketlerin birden fazla hacze rağmen borç biriktirmeye devam etmesini önleyecektir.

Sonuç: tüm taraflar için fırsatlar ve riskler

SchKG'de 1 Ocak 2025'ten bu yana yürürlükte olan değişiklikler, kamu hukuku alacaklarının gelecekte daha hızlı ve etkili bir şekilde tahsil edilebilmesini sağlayacaktır. Şirketler için bu, özellikle vergi veya sosyal güvenlik primleri ödenmemesi durumunda iflas riskinin artması anlamına geliyor. Bu nedenle girişimciler, mali riskleri en aza indirmek için yeni düzenlemelere zamanında hazırlanmalıdır. Özel alacaklılar için ise değişiklikler, daha düşük maliyetler ve borçluları daha iyi inceleme fırsatı gibi avantajlar sunuyor.

Şirketler ve özel şahıslar, reform sürecinin hem fırsatlar hem de zorluklar getirdiğinin ve yeni düzenlemelerle erken bir aşamada ilgilenmenin uzun vadede fayda sağlayabileceğinin farkına varmalıdır. Reform daha katı sonuçlar doğurabilir, ancak aynı zamanda alacaklılar ve borçlularla ilişkilerde daha fazla şeffaflık ve adalet sağlar.

Hangi talepler etkilenir?

Özellikle tüm kamu hukuku talepleri reformdan etkilenmektedir:

  • Vergi yükümlülükleri
  • Ücretler ve masraflar
  • Cezalar
  • AHV prim talepleri vs.

Av. Abdullah Karakök ve av. Atakan Özçelebi

www.hak.ch

Bu yazı toplam 1283 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Av. Abdullah Karakök Arşivi