Gençlere Dönük İmkan ve Fırsatlar

Türkiye’nin yurtdışı Türklere dönük politikaları her geçen gün çeşitlenmekte ve artmaktadır. Özellikle de yeni nesil gençlerin Türkiye özlemini dikkate alan birçok seçenek sunulmaktadır. Bir taraftan YTB diğer taraftan Milli Eğitim Bakanlığı kendi imkan ve fırsatlarını gençlerin faydalanmasına sunmaktadır.

YTB her yıl tatil zamanlarında kamp imkanları oluşturarak vatandaşlarımıza hizmet etmektedir. MEB de bu yıl Gençlik ve Spor Bakanlığı ile ortak yaz kampı fırsatı sunmaktadır. 14-16 yaş aralığına daha ziyade deniz kampları 16-18 yaş grubuna da doğa kampları imkanları oluşturulmuştur. Özellikle Türkçe ve Türk Kültürü derslerine devam eden öğrenciler için sunulan bu imkandan Eğitim Müşavirliğimiz aracılığıyla her gencimiz de yararlanabilmektedir. Kamplarda gençlerimiz özellikle Türkiye’den oda arkadaşlarıyla tanıştırılmakta olduğundan yeni dostluklara da kapı aralanmaktadır.

Bir taraftan Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Başkanlığı tarafından ulusal staj programına kabul edilen gençler diğer taraftan da Teknofestlere beklenmektedir. Geleceğin informatik ağırlıklı olacağı düşünüldüğünde gelişen Türkiye’nin de herkese ihtiyacı vardır. Son zamanlarda Türkiye’den yurtdışına artan hareketliliğe paralel olarak yurtdışından Türkiye’ye de özellikle Türklerin hareketliliği artmaktadır. Nasıl ki Milli Takım iyi sonuçlar aldıkça yurtdışında yetişen futbolcuların tercihlerini de çekiyorsa Türkiye’nin artan teknolojik kapasitesi de yurtdışında yetişen mühendisleri çekmektedir. Türkiye’de yeteri kadar gelir elde edemeseler de elde ettikleri yaşam konforları onları tatmin etmektedir.

Bu yıl ilk kez Bern’de Türkiye’de üniversite eğitimi almak isteyen için Yabancı Öğrenci Sınavı (TR-YÖS) yapılacaktır. Özellikle İsviçre eğitim sistemi içinde sıkışan gençlerimize yeni fırsat alanları sunan YÖS sınavı ilgi olduğu müddetçe Bern’de gerçekleştirilecektir. YÖS’e girmek için hangi ülke vatandaşı olduğunuza bakılmaksızın “lisenin tamamını yurtdışında okumak” şartı bulunmaktadır. İsviçre’de matura ya da berufsmatura yapanlar denkliklerini Eğitim Müşavirliğimizden alarak sınava katılabilmektedir. Ayrıca lehre yaparken açık lise Avrupa programını da bitirenler YÖS sınavına kabul edilmektedir.

Üniversite eğitimi sonrasında denklik işlemleri zor bir süreç de olsa imkansız değildir. Nihayetinde özellikle öğretmenlik ya da doktorluk gibi açığı çok olan mesleklerde denklik daha kolay olabilmektedir. İki kültürü de özümsemiş ulusötesi bir topluluk olarak diaspora Türkleri her iki tarafta da mesleki şanslara sahip olmaktadır.

Türkiye bu yılı aile yılı ilan ettiğinden özellikle YTB’nin yurtdışındaki ailevi sorunlara dönük destekleri de yenilenmiştir. Özellikle yurtdışında ailelerinden koparılan çocuklar ve gençler için özel projeler sivil toplum örgütleri tarafından hazırlanabilir ve desteklenebilir.

Türkiye’nin hem derinleşen hem de çeşitlenen diaspora destekleri vatandaşlarımızda yalnızlık duygusunu da azaltmaktadır. Türk insanının girişimciliği onu çevresindeki her ekonomiye dahil etmektedir. Bu nedenle artık yurtdışı Türklerimiz Avrupa’dakilerden ibaret de değildir. Afrika’dan Türki cumhuriyetlere Arap ülkelerinden Baltık denizine kadar ya da pasifiğin iki ucunda Türk iş adamlarıyla karşılaşmak mümkündür. Bir taraftan Maarif Vakfı diğer taraftan da Yunus Emre Enstitüleriyle eğitim alanında kendini gösteren Türkiye, TİKA aracılığıyla da dünyanın her yerindeki yerel projelere destek olmaktadır. Sivil toplum örgütlerinin yurtdışı yardımları da düşünüldüğünde Türk insanı gelirine oranla en yardımsever olanlardan biridir. Gayretlerinin Türkiye’ye dönüşleri ise her daim olumludur.

İsviçre’deki gençlerimiz için de saydığımız imkan ve fırsatlar orada durmaktadır. Bir taraftan kendi toplumlarında özgüvenli olmalarını beklediğimiz gençlerimizin diğer taraftan da eksiklerini tamamlamak üzere projeler geliştirilmektedir. Özgüvenlerini kazanan gençlerimizin yaşadıkları toplumların piyasalarına ya da politik hayatlarına katkı sunmaları daha olasıdır. Bu nedenle Türkiye’nin yurtdışı Türkler politikasının en önemli ayağını kendi vatandaşlarına yaşadıkları toplumda özgüven kazandırmak oluşturmaktadır. Türkçe ve Türk kültürü dersleri üzerinden verilen anadil dersleri de bu özgüvenin bir parçasıdır. Kendine ve kültürüne güvenen insanların kimlik karmaşası yaşamadığını ve çevrelerine de güven verdiğini düşünürsek anadil derslerinin önemi bir kez daha anlaşılabilir.