Yanlış kelimeden doğru cümle çıkmaz…
Türkçeyi doğru kullanmak, sadece bir dil meselesi değil; aynı zamanda bir aidiyet, bir özen ve bir saygı meselesidir.
Geçtiğimiz günlerde Türkçeye gönül vermiş bir takipçimin paylaştığı bir “kelime panosu” dikkatimi çekti. Anlamlı buldum, hoşuma da gitti. Haliyle birkaç kelâm etmek istedim. Çünkü mesele sadece kelimeleri doğru yazmak değil, onları doğru telaffuz etmek, doğru cümle içinde kullanmak ve hatta doğru temsil etmektir.
Kıymetli dostlar, Türkçeyi mümkün mertebe düzgün konuşalım, doğru yazalım. Kelimeleri yuvarlamadan, anlamını kaybetmeden kullanalım. Zira bu, lisanımıza göstermemiz gereken asgarî saygıdır.
Düşünün… Şivesini düzeltememiş, cümle kurma konusunda yetersiz bir anaokulu ya da ilkokul öğretmeni… Onu dinleyen ve rol model olarak benimseyen çocuklar, onun kullandığı yanlış kalıpları doğru zannederek zihinlerine nakşedeceklerdir. Aynı şey sanatçılar için de geçerlidir, özellikle de Türk sanat musikisi icra eden hanendeler için… Onlar, sahnede sadece bir eseri değil, dili de temsil ettiklerinin farkında olmalıdır.
Bölgesel sanatçılar için durum biraz farklıdır. Onlar, halk müziğinde yöresel ağızla söylediklerinde bu bir zenginliktir, kültürel bir renktir. Ama ekran yüzleri, ulusal mecralarda yer alan sunucular, yorumcular, gazeteciler için bu geçerli değildir.
Bugün televizyonlarda öyle isimler görüyoruz ki, yıllardır ekranlarda olmasına rağmen hâlâ “hangi” diyeceğine “hanki”, “diye” diyeceğine “deye” diyor… Üstelik yaşını başını almış kimseler bunlar. Soruyorum: Peki bu insanlar düzgün Türkçeyi ne zaman öğrenecek? Bir dahaki gelişe mi?
Gençler ise maalesef daha da kötü durumda…
Dilin yozlaşması sadece bireysel bir mesele değil, toplumsal bir yozlaşmanın da habercisidir. Medyada boy gösteren, sanatçı olduğunu iddia eden kişiler, önce dili doğru konuşmayı öğrenmelidir. Tartışma programları bir başka âlem zaten… Davet edilen konuklar için bir ölçü aranmamış olabilir, ama yıllardır ekranlarda olan, programcılıkta “öncü” kabul edilen kişilerin bozuk Türkçeyle, yanlış kelimelerle insanları meşgul etmeye hakkı yoktur.
Netice-i kelâm:
Türkçeyi sevmek; onu korumaktan, doğru kullanmaktan geçer.
Yanlış kelimeden doğru cümle çıkmaz.
Doğru bir toplum da, ancak doğru bir dille kurulabilir.
Vesselâm.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.