Rusya’nın özgür bir ülkeyi işgal etmesi kabul edilir bir durum değildir. Ortaya konulan gerekçeler insan öldürme hakkını kimseye vermez. Yerinden yurdundan olan yüzbinlerce insan on binlerce ölünün karşılığı “yaptırım” uyguluyoruz büyük zarar verdik açıklamalarıyla birileri kendilerini tatmin ediyor

Diğer yandan uluslararası hiçbir kurala uymayan verdiği sözleri çiğneyerek ülkelerin işgaline ve insanların ölümlerine göz yumanlarda işgalciler kadar suçludur. Irak’a demokrasi getiren ve milyonlarca kişinin ölümüne neden olan, Bosna’da yüzbinlerce Müslümanın ölümüne seyirci kalan, Afganistan’dan kaçan ve hala on bin kilometre uzaktan kabadayılık yapanlar bu savaştan karlı çıktılar.

Askeri uzman değilim. Ukrayna savaşı nasıl sonuçlanacağını da bilemem. Fakat gözüken bir gerçek var. O da Avrupa ve Avrupa’ya güvenenler kaybetti. Avrupa Birliği, “Sarı saçlı ve mavi gözlüler birliği” olduğunu da bu sayede öğrenmiş olduk. Suriyeli/Libyalı/Afganlı mültecileri, bırakın oturum izni vermeyi ölüme terk eden Avrupa, Ukraynalı mültecileri hüsnü kabulle karşılıyor ve hemen 3 yıllık oturum izni veriyor.

İşgal olmadan önce “Biz Ukrayna’yı ne işe yaradığı belli olmayan NATO’ya almayacağız. Doğuya doğru genişlemeyeceğiz” denseydi ve bir söz verirken sözde durulsaydı Rusya işgale girişir miydi?

İnsanın aklına birçok soru geliyor acaba Rusya ile ABD anlaştı da bu işgal oldu. Çünkü bu işten en çok Rusya ile ABD karlı çıkacak gibi bir durum söz konusu. Var olan bir geçek şu ki Avrupa ülkeleri bundan böyle ABD’ye silah başta olmak üzere doğalgaz gibi birçok noktada muhtaç ve mecbur bırakıldılar.

Rusya’ya yaptırım demek ABD ile daha yakın iş birliği ve daha fazla ticaret yapmak anlamını taşıyor. Ukrayna kimsenin umurunda değildir. Ticari gayeler için bir ülkenin işgali onlar için hiçbir anlam ifade etmiyor. Televizyonlarında savaş bölgesinden gösterdikleri insani görüntüler elde edecekleri karın kamuflajını oluşturuyor.

2014 yılında Ukrayna’daki Rus yanlısı hükümeti devirebilmek için Meydan’daki eylemlerin sponsoruna bakında bugün yaşanılanları anlamak daha kolay olabiliyor.

Avrupa için artık Rusya gibi bir tehlike var ve bu tehlikenin ilk sinyali Almanya’dan geldi. Sosyal Demokrat, Yeşiller ve Liberallerin oluşturduğu hükümet 100 milyar Euro’luk gibi bir bütçeyi savunma sanayine ayıracağını açıklıyor. İsviçre bile 207 yıldır tarafsızlığını korumuş bir ülke Rusya için finansal blokaj uygulayıp, Ukrayna'nın yanında yer aldığını söylüyor. İnsani boyut bakımında önemli bir duruş fakat işin aslı maalesef çok duygusal.

Aynı Almanya Rusya’ya karşı gaz verdiği Ukrayna’ya beş bin askeri miğfer göndererek önemli bir destek verdi. Hatta bununla da yetinmeyip Rus yapımı 35 yıllık sandıklarda çürümüş Strela füzeleri göndermek suretiyle bir skandala imza attılar.

Macron mu dediniz. Ha o masanın en uzak yerinde kaldı. Afrika’da mazlumların kanını dökmeye devam ederken karı olmayacağı yerde olmaz. O Yunanistan gibi ülkelere yanınızdayız diyerek silah satar ve sonrasına karışmaz.

Şunu da ilave edeyim. Ülkemizde Avrupa’ya güvenenler onlara da bu yaşananlar bir ders olsun. Herkesi yarı yolda bırakan Avrupalı dostlarınız sizi de satacağını unutmayın. Temennimiz komşularımız arasındaki bu savaşın bitmesi ve herkesin akılını başına almasıdır. Bir hatırlama da sıvı yağ için saldıya geçen aç gözlere yapayım. Dünyanın bütün sıvı yağları sizin bile olsa sizin gözünüzü doyurmaz.

Açlıktan ölüyoruz. Yağ saldırganları parayı nereden buldunuz da onlarca litre yağ aldınız. Sizin adınıza utanıyorum.