Tahriklere dikkat!
Seçim tarihinde değişiklik kabul edilirse Türkiye, 14 Mayıs’ta genel seçime gidecek. Türkiye dışında da oy kullanma işlemi yapılacak. Ülkeler, yurtdışında yaşayan vatandaşlarının oy kullanabilmeleri için yaşadıkları ülkelerin yetkili makamlarına müracaat ederler ve ikamet edilen ülke de buna izin verir. Bu işleyiş, her seçim için tekrarlanır. Türk vatandaşları için olduğu gibi farklı milletler için de bu kural değişmez.
Fakat Türk seçmenlerin çokluğu, beraberinde ciddi organizasyonları da getiriyor.
Bu zamana kadar kayda değer çok büyük bir olay yaşanmamasına rağmen birileri defalarca bu seçimlerde “Türkiye’deki gerginlik ve çatışmalar Avrupa ülkelerine de sıçrayabilir” gibi durduk yere açıklamalar yapıyorlar.
Almanya'da iç istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın Başkanı Thomas Haldenwang, Türkiye'de bu yıl yapılacak seçimlerin Almanya'ya yansımaları olabileceğinin ihtimal dışı olmadığına işaret etti. Haldenwang, “Türkiye'de iç politikada yaşanan anlaşmazlıklar buraya da taşınıyor. Bir yanda Türk milliyetçileri ve aşırı sağcıların da dahil olduğu hükümete sadık olanlar, diğer yanda demokratik muhalif güçler ile PKK gibi aşırı ve terörist örgütlerin sempatizanlar” açıklaması sanki bir şeylerin olacağının ön uyarılarıydı.
Bu açıklamanın ardında Cumhuriyet Halk Partisi Birliğine ait Frankfurt bürosuna yılbaşı gecesi saldırı düzenlendi. Saldırıda büronun ön camındaki Atatürk’ün portresinin bulunduğu cam sert bir cisimle kırıldı. Camı kıran cisim olay yerinde bulunamadı. Yani saldırganlar beraberlerinde getirdikleri eşyalarını alıp gittiler. Alman polisi ise failleri arıyor. Türkiye’nin Frankfurt Başkonsolosu Erdem Tunçer saldırı düzenlenen büroyu ziyaret ederek yöneticilerine geçmiş olsun dileğinde bulundu.
TBMM Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Alt Komisyonu Başkanı Zafer Sırakaya saldırının ardından “CHP Almanya’nın Frankfurt merkez ofisine, yapılan saldırıyı kınıyorum. Saldırının faillerinin bir an önce yakalanıp yargıya teslim edilmesi için süreci yakından takip ediyoruz” şeklinde yazılı açıklamada bulundu.
Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) saldırıyı kınayarak, “CHP Almanya’nın Frankfurt temsilciliğine düzenlenen hain saldırıyı kınıyoruz. Faillerin bir an önce yakalanıp adalete teslim edilmesini bekliyoruz. Siyasi rekabet kardeşliğimizi ve birliğimizi zedeleyemez!” görüşlerini Twitter aracılığıyla duyurdu.
Olayın bir provokatif eylem olduğunu gören aklı selim sahibi kişiler, bu veya buna benzer olaylar karşısında soğukkanlı ve tahriklere kapılmadan davranılmasını istiyorlar. CHP’nin ofisine yapılan saldırı, yeni olaylar için ön bir hazırlık gibi görülüyor. Alman istihbaratçının öngörüsü gibi birileri yurtdışındaki vatandaşlarımızın birbirine girmesini ve yaşanılan olaylar neticesinde “seçim gerginliği ülkemizin iç güvenliğini sıkıntıya sokuyor bundan dolayı da izin veremeyiz. Hatta seçmenleriyle buluşmak isteyen siyasilerin büyük buluşmalarına tansiyon yükselir” diye izin vermemek için geçerli bir gerekçe olarak gösterilecek. 2017 yılında uygulanan yasakçı zihniyete böylelikle kılıf bulunmuş olunacak. Saldırı ve bundan sonrada da yapılması ihtimal dahilindeki bu zemini oluşturmanın ön çalışmalarını mı oluşturuyor?
Avrupalıların esas korkusu olayları olmasından ziyade istemedikleri birinin tekrardan Türkiye’yi yönetmesidir. Bunu engellemek için çok farklı yollar denenecektir. Almanya’da yaşanılan bu tahrik eylemleri diğer Avrupa ülkelerinde de olmaması için çok dikkatli olunması gerekiyor.
Komşumuz Almanya’da yaşanan bu tür organize saldırılar İsviçe’de de yaşanmaması için dikkatli olmalıyız. Yapacağımız her açıklamayı defalarca düşünerek konuşmalıyız. Birilerinin bizi parmak sallayarak azarlamasına veya tehdit emesine fırsat vermemeliyiz.
Yapılan her açıklama yakılmak istenen ateşi körüklememelidir.
Sırakaya ve UID’in açıklamaları örnek olmalıdır.
AK Parti Milletvekili Mustafa Açıkgöz'ün bir cami derneğinde yaptığı konuşmada PKK ve Gülen Cemaati'ni hedef aldığı gerekçesiyle Almanya'da Dışişleri Bakanlığı da Türk vekilin sözlerine sert tepki gösterdi ve Almanya'da nefret söylemi ve kışkırtmaya yer olmadığını vurguladı. Sorumlu savcılık da konuda inceleme başlatıldığını duyurdu.
Bu arada Türkiye’den Almanya’ya gelen AK Partili milletvekilleri Almanya’nın takibine takılırken, Terör Örgütlerinin çalışması hiç gündeme getirilmiyor. Terör örgütleri ve onları kullanan odaklar aldıkları talimatları yerine getirerek rahat durmayacağa benziyor. Biz her olayın failinin yakalanıp hesap vermesini bekliyoruz.
Medeni bir şekilde sandıklara giderek oyumuzu kullanacak ve bizi birbirimize düşürecek tarik kokan eylemlerden uzak duracağız. Oylarımızla şiddet yanlılarına derslerini de vereceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.