Depremdeki önceliklerimiz
Ülkemiz, tarihinin en büzük deprem felaketlerinden birini yaşadığı bu günlerde insanımızın depremin acıları dindirmek, yaralarını sarmak için elinden gelen gayreti göstermesi takdire şayandır. Yardım kampanyalarında bizzat bulunduğum için çok güzel hasletlerle karşılaştık. Deprem kuşağında bir ülke olmamıza rağmen halk olarak depremlerdeki önceliklerimizi maalesef yeterince bilmiyoruz. 10 ili kapsayan ve bu kadar geniş coğrafyada etkili böyle büyük bir afeti yaşamadığımız için bazı konularda gerektiği gibi refleks gösteremedik. Bundan öce yaşanan depremlerde insanların evleri yıkılır veya evlerini terk ederler, onların günlük barınma gıda ve giyecek ihtiyaçları karşılanmak suretiyle yardım yapılırdı.
Bu deprem yaşadığımız hiçbir felakete benzemediği için önceliklerimiz de farklılaştı. Depremin henüz başında olduğu için mutlak yapmamız gereken görevlerimiz var. Bunların başında insan hayatını kurtarmak geliyor. Yani depremde enkaz altında kalan insanları kurtarmak birinci önceliğimizdir. Bu konu teknik bir konu olduğu için kurtaralım derken öldürmemek lazım. Yani molozları kaldırmakla olmuyor.
Bu teknik çalışma isteyen bir uzmanlık alanıdır. Ülkemiz arama ve kurtarma konusunda yetişmiş kadrolara ve yeterli teçhizata sahip olmasına rağmen yıkımın büyüklüğü ve sahanın genişliği yüzünden uluslararası destek çağrısında bulundu. Böyle durumlarda vatandaş olarak önce kurtarma ekiplerine yardımcı olmak, işlerini kolaylaştırmak için çalışmak lazım. İlk toplanacak olan nakdî yardımın ardından kurtarmada kullanılacak teknik gereçlerdir. Jeneratör, darbeli matkap, hidrolikle çalışan kaldıraç, el feneri, powerbank ve dolayısıyla iş makineleri lazım oluyor. Bu gereçler göçük altında bulananları kurtarmak için gerekli olanlardır. Bu gereçler ya mahallînden ve en yakın yerden tedarik edilerek kurtarma yerine ulaştırılır. Ulaşımı sağlamak için ise yolları kapatmamak, trafiği zora sokmamak gerekiyor. Öncelik iş makineleri ve yardım araçlarına verilmeli.
Sahada kurtarma ekiplerini ihtiyaçları karşılandıktan sonra evlerini hiçbir şey almadan terk etmek zorunda kalanların barınma, giyinme ve gıda ihtiyaçlarını karşılamak gerekiyor. Biz Avrupa ülkelerinde yaşayan Türkler olarak ilk olarak yapacağımız en büyük yardım şekli nakdi yardımda bulunmak olacaktır. Daha sonra teknik cihaz desteği ve sırasıyla barınmak için çadır, battaniye uyku tulumu, ısınma gibi gereçleri bağışlamak olmalıdır. Türkiye gıda ülkesi olduğu için gıda kolisi göndermek çok masraflı olacağı için göndermemek lazım. Avrupa ülkelerinde alacağınız bir kazak için ödeyeceğiniz para ile Türkiye de daha fazlasını alabilirsiniz. Hem de nakliye ücreti ödemeden. Ayrıca depremle büyük ekonomik yük altına giren ülkemizin ekonomik hayatına katkı vermek bakımından da önemli bir davranış olacaktır.
Deprem ve felaketler karşısında bu zamana kadar bildiklerimizin dışında çok farklı bir durumla karşı karşıyayız. Onun için yardım toplayan vatandaşlarımız acilen ihtiyaç olan konularda bağışta bulunurlarsa depremi idare ve koordine eden AFAD ve Kızılay gibi kurumlarımıza da yardımcı olurlar. Türk Hava Yolları böyle sıkıntılı bir dönemde kargo uçakları kaldırarak bir yaraya merhem olmaya çalışırken onların bu gayretine eski eşyaları kolileyerek yükünü arttırmayalım. Sizin önceliğinizden ziyade sahada ne lazımsa onu göndermeye çalışmalıyız. Türkiye’de kolaylıkla bulunacak eşyalara para vererek almayalım. Para göndererek oradan aldıralım.
Bunun yanında ülkemizde bulunması zor olan çadır, uyku tulumu, çadır için döşek ısıtıcılar ve termos gibi ürünler her zaman ve şartta kullanılacağı için toplanabilir. Toplanan malzemelerin hava veya kara yoluyla ülkemize gönderileceğini unutmayalım. Astarı fiyatının kumaşın fiyatını geçmemesine dikkat edelim. Böyle bir felaket karşısında insanımızın birlik beraberliği, dirliği ve kararlılığı takdire şayandır. Bizde bu hasletler olduğu sürece deprem enkazından en kısa zamanda çıkarız inşallah. Nakdi yardımlarınızı bekliyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.