Demek ki oluyormuş
Senelerdir bir türlü düzelmeyen ve her yıl “düzeltiyoruz” diyerek daha da berbat hale gelen Kapıkule Sınır Kapısı bu yıl nihayet silkelenerek kendine getirildi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından yapılan Kapıkule Sınır Kapısı, başta gümrüklerden sorumlu üst düzey görevlilerden gerekse de yetişmiş eleman olmayışından zulüm kapısına dönüştürüldü.
Bu sene öyle olmadı. Başta TBMM Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Alt Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Zafer Sırakaya'nın bizzat bir kaç kez Edirne'ye giderek Kapıkule'de yaşanan aksaklıkların giderilmesi ve vatandaşlardan gelen şikayetleri yerinde görerek giderilmesi için gösterdiği gayret netice vermeye başladı. Önce uzun süre beklemeye neden olan sorunlar çözüldü, işlemlerin hızlandırılması için gerekli düzenlemelerin hayata geçirilmesi için yetkililerle defalarca görüşmelerde bulundu. Sonunda Türkiye'ye girişte uygulanan dezenfekte rezaleti son buldu. Ardından işlem yapılan peronlar açıldı. Yani Kapıkule Sınır Kapısından giriş yapan her araç akıcı bir şekilde işlemlerini yaptırarak Türkiye'ye giriş yapabiliyor. Almanya'da 1,5 milyon Türk’ün yaşadığı Kuzey Ren Vestfalya eyaletinin tatile çıkmasıyla sınırda yaşanan yoğunlukta bekleme süresinin 30 ile 45 dakika arasında olduğunu gördük.
Demek ki istenilince oluyor. Temennimiz, bu düzenin her zaman devam etmesidir. Önümüzdeki günlerde İsviçre'nin farklı kantonları ve diğer Avrupa ülkelerinde yaşayan vatandaşlarımız yola çıkacaklar. İki yıldır ülkelerine gidemeyen vatandaşlarımız, Kurban Bayramını ülkemizde geçirmek için yollara düşecekler. Kapıkule bu dalgaya da hazırlıklı olmalıdır. Şimdiden tüm yolcularımıza selametler diliyoruz.
Sağ olsun hükümetimiz beş yıldızlı otel konforunda hastaneler, altı şeride varan otoyollar, köprüler ve son derece modern gümrük kapıları yaparak vatandaşını rahat ettirme derdindeyken maalesef hükümetimiz, bu anlayışına ayak uyduracak eleman yetiştiremedi. Bu eğitim sistemiyle de yetişmesi biraz zor gözüküyor. İşe girebilmek için bin bir kapı çalarak iş arayanlar, işe girdikten sonra kendisine verilen işi yavaşlatmak, savsaklamak, daha doğrusu yapmamaya kadar giderek işi sabote ediyor. Hastanede yatan hastalar konfordan memnun da hemşiresinden hasta bakıcısına ve temizlik işçisine kadar herkeste bir memnuniyetsizlik, bir şükürsüzlük aldı başını gidiyor. Sanki hastane çalışanlarını hükümet zorla çalıştırıyor.
Oysa hastanede bulunma nedeni hastalara hizmet olan bu kişilerin bulundukları işi hak etmediklerini görmekteyiz. Diğer bir önemli eksiğimiz de şu: Üç ve dört şeritli yol yapılmasına rağmen yolu kullanamayan sözde şoförlere karşı mutlaka tedbir alınması lazım. Üç şeritli yolun ortasında 90 km hızla seyreden hiç bir sürücüyü umursamayan sağından TIR'ların sağladığı, solundan diğer araçların geçtiğini gören kendisine yapılan ışıklı sesli ikazları dikkate almayan bu trafik canavarı mahlukların en kısa zamanda ehliyetleri iptal edilerek trafikten men edilmeleri lazım ki artık yollar kan gölüne dönmesin.
İzin sezonu başlamasıyla birlikte her gün gazetelerde, haber sitelerinden gördüğümüz "Gurbetçi aile kaza yaptı" haberleri bizi derinden yaralıyor. Ne olur, dinlenmeden yola çıkmayın! Ne olur, yol boyunca belirli aralıklarda dinlenin. Ne olur aracınızda değilde otellerde konaklayarak istirahat edin. Varsın yolculuğunuz geç olsun, ama güç olmasın. Sizi bekleyenlere kötü haber gitmesin. Bu vesileyle kazasız, belasız bir yolculuk ve iyi tatiller dileriz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.