Türkiye, 14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi için sandık başına gitti ve bu seçimin birçok galibi oldu. Birileri zaferlerine bir yenisini ekledi, halk tarafından hiçbir karşılığı olmayanlar ise onlarca vekille meclise girdi. Birisi ise yenilgi sayısına iki sayı daha ekledi. “Baraj sorunu var” denilen bir parti, bazılarının sevinçlerini kursaklarında bıraktı. Hele bir parti var ki “kilit parti” konumuna geldi. Fakat işin hulasası bu seçimin en büyük galibi “yurt dışı oyları” ve bu oyların sahipleri oldu. 

Galip gelenler her zaman el üstünde tutulmaz. Siyasiler tarafından oylarımız kıymete binerken, yaşadığımız ülkelerde ise “Erdoğan’a oy verdiler” diye suçlanırken, Türkiye’de soğan fiyatlarına göre oy verenler, “Sizin tuzunuz kuru. Ülkemizin hakkında karar vermeyin” diyerek hakarete varan saldırılara uğruyoruz. Yurtdışında yaşayanlar olarak ülkemizin geleceği için dövizlerimiz, yatırımlarımız, birikimlerimiz ve oylarımızla katkı vermeye devam edeceğiz. Biz ülkemizi soğan ve patates fiyatına satacak kadar sorumsuz değiliz. Ne kadar oy kullanırsak o kadar dikkate alınacağımızı unutmayalım. Mücadele vermeden netice almak mümkün değildir. Bu seçimde yakaladığımız avantajları iyi değerlendirerek siyasi görüş aramamaksızın iş birliği içerisinde mücadele etmeliyiz.  

Siyasiler için her oyun çok kıymeti var. 3 milyon 400 bini bulan yurtdışı oylarının 1 milyon 800 bini sandığa yansımasına rağmen seçim sonuçları yüzde 49,5 olunca yurt dışı oyların ne anlama geldiği gayet açık olarak görüldü. Dolayısıyla bundan sonra yurt dışına dönük çalışmalarda da önem kazanacak. Bu yolla da yıllardır biriken sorunları çözümü kolaylaşacak. Oylarımız nispetinde TBMM çatısı altında “Yurtdışı Türkler Daimî Komisyonu” kurulmalı. Yurt dışına her parti vekil sayısın attırmalıdır. Yarından tezi yok başta Kapıkule olan üzere bütün sınır kapılarında yapılan fiziki iyileşmelere paralel uygulama ve muamelelerde iyileştirilmeye gidilmeli, onlarca Avrupa ve Balkan ülkesini rahat geçen Türk vatandaşları kendi ülkesinin sınır kapısında farklı muameleye maruz kalmamalıdır. Türk vatandaşı sınırdaki memurun keyfiyetine bırakılmamalı sıklıkla denetlenmeli ve akışın takip edilmesi gerekiyor. 

Seçimden önce gezici konsolosluk hizmeti, ihtiyaca göre dış temsilcilikleri ve aile ataşeliklerimizin sayısını arttırmak. Yurt dışı borçlanması yoluyla emekli olanlara yurt dışında tam zamanlı çalışma hakkı tanınması. Yurt dışında yaşadıkları ülkelerde askerlik yapanların ikili anlaşmalar çerçevesinde askerliklerinin Türkiye'de tanınması. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza yönelik başta İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir olmak üzere farklı illerimizde yeni TOKİ projelerinden istifadesine sunulması. Geçici ithalat kapsamında Türkiye'ye getirilen araçların 730 günlük kalma süresini tamamladıktan sonra tekrar Türkiye'ye getirebilmesi için yurt dışında en az 185 gün kalma şartını 30 güne düşürülmesi. Yurt dışından getirilen mobil cihazların Türkiye'de kayıtsız kullanım sürelerini yurt dışında yerleşik vatandaşlarımız için 120 günden 180 güne çıkartılması. Yurtdışındaki vatandaşlarımızın tatil dönemlerinde ülkemize THY ile gelip dönebilmelerini sağlamak için iyileştirmeye gidilmesi. Yurtdışındaki vatandaşlarımızın Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde temsilini güçlendirmesi. Konsolosluk hizmetlerinin sayısını, hızını ve kalitesini arttırıp diğer devlet kurumlarımızla entegrasyonunu güçlendirilmesi. E-tebligat uygulamasını yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız için yaygınlaştırılması. Konsolosluk işlemleri için internet ortamı üzerinden ön başvuru imkânı sağlaması. Vatandaşlarımızın çifte vatandaşlık hakkını desteleyecek hem Türkiye'de hem bulundukları ülkelerde vatandaşlık haklarından yararlanmaları için gerekli yasal ve diplomatik adımları atmaya devam edilmeli. Okul öncesi ana dil yetkinliği ve becerilerinin geliştirilmesine yönelik çift dilli anaokulu çalışmalarını desteklemeye devam edilmesi. İslam düşmanlığı, ayrımcılık ve hak ihlallerinin takibini genişleterek sürdürülmesi. Yurt dışında Türkçe yayın yapan yazılı ve görsel basını desteklemeye devam edilmesi. Yurtdışında üniversite eğitimi alan gençlerimizin teknoloji, diplomasi, hukuk, iletişim gibi alanlarda ülkemizde staj yapmalarını kolaylaştırılması. Yurtdışında yaşayan 10 bin gencimizi her yıl eğitim, kariyer gelişimi ve kültürel programlar kapsamında ülkemize getirilmesi. Yurtdışındaki vatandaşlarımıza ait konu ve taleplerin TBMM'de daha güçlü şekilde temsil edilmesine yönelik çalışma ve düzenlemeler yapılması. Yurt dışındaki vatandaşlarımıza yönelik faaliyetleri bulunan kamu kurumları için bir koordinasyon kurulu oluşturulması. 

2010 yılında kuru Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın yurt dışında da teşkilatlanmasını ve yurt dışında YTB müşavirliklerinin açılması. Yurt dışındaki vatandaşlarımıza yönelik hizmet sunan kamu kurumlarında yurt dışında doğup büyüyen gençlerimizin istihdam oranını daha da artırılması. Türkiye'den gönderilen öğretmen ve din görevlisi açığının giderilmesi amacıyla yerinden öğretmen ve din görevlisi istihdam edilmesine yönelik düzenlemeleri gerçekleştirilmesi. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın katılımıyla iki yılda bir Yurt Dışı Türkler Buluşması programları düzenlenmesi. Türk vatandaşlarının uluslararası kuruluşlarda daha fazla varlık göstermesi ve daha etkin konumlara gelebilmeleri için Dışişleri Bakanlığı bünyesinde üniversitelerimizi de içine alacak şekilde ortak bir program hayata geçirilmesi. Yurt Dışı Türkler Başkanlığı, Maarif Vakfı, Yunus Emre Enstitüsü, TİKA ve diğer kurum ve kuruluşların mevcut kapasitelerini arttırarak küresel diplomasi adımızın daha da genişlemesi.  Dijital Diplomasi girişimimizle çağı yakalayacak, konsolosluk hizmetlerinden kamu diplomasisine ve dış politika analizine kadar her alanda yeni teknolojilerden daha fazla istifade edilmeli gibi vaatlerin yerine getirilmesini bekliyoruz.
Özellikle, Zafer Sırakaya, Oğuz Üçüncü, Meryem Göka ve Ali Yüksel yurtdışı Türklerin meclisteki Savucuları ve haklarımız takipçisi olmalıdır.