Köşe yazarımız Şeref Yıldız’ın “Avrupa seçim bölgesi olmalı: Gurbetçilere 30 milletvekilliği verilmeli” başlıklı yazısı, okuma rekoru kırdığı gibi hiç almadığımız kadar da olumlu tepkiler ve yorumlar aldık.
Bazı yorumlar talep ettiğimiz milletvekili sayısını fazla bulurken özellikle bir kesim aklı evvel, bırakın milletvekili talebimizi, oy kullanmamızı bile istemeyerek tepki gösterdi. Neymiş, yurtdışı oyları Türkiye’deki siyaseti etkilediği için bizim oy kullanmamamız gerekiyormuş. Neymiş, yaşamadığınız bir ülke hakkında oylarımızla şekil veremezmişiz. Neymiş bizim tuzumuz kuru olduğu için sağlıklı karar veremediğimizden oy kullanmamamız gerekiyormuş. Yapılan yorumlara saygılıyız da, bariz bir şekilde bizi ötekileştiren bu zihniyete söyleyecek çok sözümüz var.
Yanarım yanarım da varlıklarıyla ülkenin başına külfet olmuş elli yaşına varmadan emekli olmuş tazminatını almış, bayram yeni yıl gibi ikramiyelerini almasına rağmen bir türlü mutlu olamayan bu azınlık düştüğü kıskançlık hastalığına benim oylarımı gerekçe gösteriyor. Benim gibi 65 yaşına kadar çalışıp emekli olsa böyle konuşamazdı.  Ne yapalım torba değil ki büzelim.
 
Ülkesinin dışında yaşayıp kendi anavatanlarındaki seçimler için oy kullanmalarının 150 yıllık mazisi bulunuyor.  Bilinen ilk yurtdışı oy, 1862’de Wisconsin eyaletinde yapılan seçimler sırasında Amerikan İç Savaşı nedeniyle cephede bulunan askerler tarafından kullanılmıştır. Avustralya 1902; Birleşik Krallık 1918, Norveç 1921, ABD 1942 ve Kanada 1994’de yurtdışında oy kullanmayı yasal hale getiren ilk ülkelerdir. Günümüzde, yurtdışından oy kullanmayı yasalarla düzenleyen 120’den fazla ülke bulunmaktadır.
 
Türkiye’de ise yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız tarihte ilk kez 2014 yılında gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçiminde oylarını kullanmıştır. Gümrük kapılarında oy kullanmanın hem masraflı hem de uzun yol şartları nedeniyle zahmetli bir iş olması dolayısıyla yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın seçimlere katılım oranları şimdiye kadar oldukça düşük seyretmiştir. 2012’de yapılan düzenlemeyle yurtdışında oy kullanma imkânı hayata geçirilmiştir.
 
Demokrasiden insan hakları hak ve hukuktan bahsedenlerin, “Yurtdışında yaşayan Türklerin oy kullanma hakları neden bu kadar geç verildi?” diye itiraz etmeleri gerekirken “neden oy kullanıyorlar?” diye sitem etmelerini anlamak mümkün değildir.
Oy kullanma ama ülkeye döviz gönder, yatırımcı getir akrabanı gözet ülken için yan tutuş fakat ülkenin geleceği için sen karar veremesin demek ne kadar saçma bir yaklaşımdır.
 
Hadiseye yalnızca oy kullanmak olarak bakılmamalı bununla birlikte seçimlere katılım vatandaşlarımızın anavatana olan aidiyetlerini ve ilgilerini göstermesi açısından oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra, yurtdışı seçmenlerin bulundukları ülkelerde oy kullanabilmesi vatandaşlarımızın Türkiye siyasetine yön verebilmesine, beklenti ve taleplerinin gündeme gelmesine de imkân sağlamaktadır. Yani bizim de diğer Türk vatandaşları gibi sorunlarımız beklentilerimiz var. Bundan dolayı da siyaset sahnesinde var olmalıyız. Kimse de kusura bakmayacak. Oylarımızı kullanacağız. Hatta bu seçimlerde ciddi bir katılım göstererek ülkemizin geleceği için oy kullanacağız.