Günümüz dünyasında, insan ilişkileri giderek daha karmaşık ve kırılgan bir hal alıyor. Kalpler arasındaki köprüler, önyargılarla, art niyetlerle ve kabullenilmesi zor duvarlarla çevriliyor. Ancak hayatta bazen unutulan çok önemli bir gerçek var: İnsanların iç dünyaları, dışarıdan gördüğümüzden çok daha derin, çok daha geniştir. Hepimiz hayat yolunda yürürken farklı sınavlardan geçeriz; bazı sınavlar bize içsel bir olgunluk, bazıları ise başkalarına dair daha derin bir anlayış kazandırır. Ve işte bu noktada, yargılamadan önce durup düşünmek, insanları oldukları gibi kabul etmek hayatın belki de en önemli derslerinden biridir.

İnsanın içinde taşıdığı önyargı, kin, nefret ve haset gibi duygular, ruhunu yavaşça karartan gölgeler gibidir. Bu karanlık duygular, hem kendi iç huzurumuzu zedeler hem de başkalarıyla olan ilişkilerimize zehirli bir hava katar. Hayat o kadar kısa ve belirsizdir ki, bir anlık öfkenin, bir anlık kırgınlığın peşine takılmak çoğu zaman pişmanlık getirir. Oysa kalbimizde sevgiye, tevazua ve hoşgörüye yer açmak, hem kendi huzurumuzu bulmamızı sağlar hem de çevremizdeki insanlara ışık tutar.

Sevgi Dolu Bir Yürek Her Zaman Kazandırır

Birini dış görünüşüne ya da ilk izlenimlerine dayanarak hor görmek, aslında insanın kendi eksikliğiyle yüzleşmesinden kaçmasının bir yoludur. Zira herkesin hayatında zor zamanlar, hatalar ve zayıf anlar vardır. İnsanların kusurlarını büyütmek yerine, onların içindeki iyiliği görmeye çalışmak, yüreklerde daha derin bir iz bırakır. Unutmayalım ki, bugün hor gördüğünüz, küçük gördüğünüz bir insan, yarın ilahi katında sizden çok daha üstün olabilir. Çünkü Allah, kimin kalbine hidayet, sekinet ve selamet vereceğini yalnızca kendisi bilir. Bizim görevimiz, bu ilahi düzeni sorgulamak değil, herkesin içinde bir iyilik tohumu olduğuna inanmaktır.

Gönlümüzde Bir Sevgi Kuşuna Yer Bırakmak

Kalbimizde her zaman bir sevgi dalı bulundurmak, hayat yolculuğunda bize huzur ve mutluluk getirir. O dalda bir gün mutlaka bir sevgi kuşu konar. Belki bir dosttan gelen içten bir gülüş, belki hiç tanımadığınız birinden gelen küçük bir iyilik bu sevgi dalını canlandırır. Hayat bazen karmaşık görünse de, insan ilişkilerinde basit olan her zaman daha değerlidir: bir tebessüm, bir iyilik, bir güzel söz… Bu küçük şeyler, kalpleri birbirine bağlar ve hayatı daha anlamlı kılar.

Tevazu, hayatın en büyük süsüdür. Tevazu sahibi olmak, ne kadar bilgiye, güce ya da imkana sahip olursanız olun, bunu başkalarına karşı bir üstünlük aracı olarak kullanmamak anlamına gelir. Mütevazı bir insan, kendi eksiklerinin farkında olduğu gibi, başkalarının da aynı zorluklarla mücadele ettiğini bilir. Ve bu bilgelikle, kimseyi küçümsemez, kimseyi hakir görmez. Çünkü bilir ki, insanın gerçek değeri kalbinin büyüklüğündedir, malın ya da makamın değil.

Bir Gün Mutlaka Sevgi Kazanır

Sonuç olarak, kalbimizde her zaman sevgiye, merhamete ve hoşgörüye bir yer açmamız gerekiyor. Hayatın inişleri çıkışları olabilir, insanlar bizi hayal kırıklığına uğratabilir. Ancak sevgiye dayalı bir yürek, her zaman kazanan taraf olur. Yüreğinizde bir sevgi dalı bulundurun. O dala bir gün mutlaka bir sevgi kuşu konar. Ve unutmayın, Allah’ın rızası, kimi zaman hiç ummadığınız bir yerden gelebilir. Herkesin iç dünyasında bir iyilik tohumu vardır. Bize düşen, o tohumun yeşermesi için sevgiyle yaklaşmak ve sabırla beklemektir.

Vesselâm…