Türkiye, terörden en çok çeken ülkelerin başında yer alıyor. Terör sebebiyle 40 bin insanımızı yitirdik, ayrıca 30 milyar doların üzerinde bir maddi kaybımız var. Sadece son 6 ayda 300'yakın insanımızı kaybettik. Türkiye'ye karşı girişilen terör eylemlerinin arkasında onlarca terör örgütü bulunuyor. Bu örgütlerin hepsinin bir çok uluslararası güç tarafından kullanıldıkları en acı gerçeklerden birisidir.  Siz teröre maruz kaldığınızda terör sevici ve besleyici ülkeler ilk açıklamayı yaparak "terör karşısında Türkiye'nin yayındayız. Terörü lanetliyoruz" diyerek terör karşıtı kesilirler. Hatta bu ülkeler terörün devam için Türkiye'de STK adında veya üniversitelerde satın aldıkları sözüm ona aydınlar eliyle ülkemizde iç karışıklıklar çıkararak teröre zemin hazırlarlar.  Maddi ve manevi imkanlar sunarlar. Eğer Türkiye teröre karşı başarı elde etmeye başlarsa bu terör sever sözde Türkiye dostları,  hemen iç işlerimize müdahale edecek şekilde açıklamada bulunurlar.  Mesela AB'nin “Türkiye, terör yasanı değiştir” demesi gibi.  Veya bizim terörist dediğimize onlar, "bizim ülkemizde eylem yapmadıkları için biz onları terör örgütü olarak nitelendiremeyiz” diyerek sahiplenirler.  Bir başka dost geçinen müttefiklerimiz, PKK, DAEŞ ve diğer örgütleri terör örgütü listesine alır, fakat diğer taraftan onları finanse eder, barındırır.  Bir diğeri ise senin siyah dediğine o kara der. Küçük menfaatleri için onlara destek çıkarlar.  Bu her fırsatta gördük ve görmekteyiz. Paris'te meydana gelen saldırının ardından dünyanın gösterdiği hassasiyeti  maalesef  Türkiye'de meydana gelince bunu göremiyoruz. Bu hassasiyetin olmayışı “dostlarımızın” gerçek yüzünü gösteriyor.

Batı medyası ve Türkiye'deki beslemelerinin, teröristleri bağımsızlık savaşçıları gibi gösterdikleri yetmiyor gibi siyasi partiler bile teröriste “terörist” diyemiyor.  Paris'teki saldırgan terörist olunca başka, Türkiye'deki başka muamele görüyor. Hatta Türkiye'de meydana gelen terör eylemini ranta çeviren çevreler bile var.  “Türkiye güvenli ülke değil. Tatile Türkiye'ye gitmeyin!” diyerek felaket tellallığı yapanlar var.  Ölenlerin kanı üzerinde rant toplamaya çalışıyorlar.  Türkiye'nin bu yıl kaybettiği turist sayısının altında bu gerçek yatıyor.  Terörün ve onu yönlendirenlerin  istediği Türkiye'nin hem can kaybı hem de ekonomik kayıp yaşamasıdır.  Buna da medya dolaylı ve dolaysız olarak destek veriyor. 

Herkes tarafından kullanılabilen terör örgütleri bir gün bu destekçilerini vuracaktır. O zaman kimse onlara da sahip çıkmayacaktır.  Terör eylemi yapmak binlerce teröristleri beslemek büyük bütçeler isteyen bir organizasyondur. Terörün maddi ve insan kaynakları kesilmeden mücadelede başarılı olabilmeniz mümkün değildir. Avrupa örgütlerinin  milyarlarca dolar kazandığı önemli bir pazardır. Gerek uyuşturucudan gerekse de haraç, kara para aklama, insan ve organ ticareti ve en önemlisi masum gibi gözüken legal ticaret yapmak bunların başında geliyor. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyenler terör örgütleri eliyle kendi geleceklerini karartıyorlar.  Batı teröre verdiği dolaylı desteği kesmediği müddetçe dünyanın farklı yerlerinde patlamalar ve savaşlar olacaktır. Batı terör örgütlerine silah sattıkça bu kan durmayacaktır.

Terörün dini imanı milliyeti olmaz.  Terör insanlık suçudur.  Buna kim destek verirse masum gibi gösterirse insanlık adına suç işliyor.  Terör yüzünden hayatını kaybeden sakat kalan mazlumların feryadı ve göz yaşları hem terörü hem de terör sever ülkeleri bitirecektir.  Terör zulümdür, mağdurları ise mazlumdur. Zalimin hasmı Allah’tır. Mazlumların yanında Allah vardır.  Cenab-ı Hakk adili mutlaktır. Er veya geç hem teröristlerden hem de terör sever ülkelerden mazlumların intikamını alacaktır.  Terör konusunda tek yürek tek cihet ve tek istikamet olma zamanıdır. Şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Milletimizin başı sağ olsun.