Suriye’nin Yeni Tablosu ve Ortadoğu’nun Çetrefilli Dengeleri

Suriye, 61 yıllık Nusayri istilasından ve 13 yıldır süregelen Beşar Esed rejiminin zulmünden kurtuldu. Ancak asıl soru şimdi başlıyor: Yeni dönemde Suriye’yi kim ve nasıl yönetecek? Ortaya çıkan farklı yapıların liderlik mücadelesi nasıl şekillenecek?

Elimizde henüz net bir tablo yok. Ama öne çıkan isimlerden biri, HTŞ (Heyet Tahrir Şam) lideri Ebu Muhammed Colani. Birçok kişi tarafından fazla tanınmayan bu lider, aynı zamanda FBI’ın başına 10 milyon dolar ödül koyduğu bir isim. Colani, ilginç bir figür. İlk kez televizyona çıktığında, çevresindeki yoldaşlarının yorgun ve dağınık görünümüne karşın tertemiz sakalı ve şık kıyafetleriyle dikkat çekiyordu. Adeta bir kalkışmanın lideri değil de kuaförden çıkmış birini andırıyordu.

Ancak asıl enteresan olan, böylesi bir figürün bir hafta gibi kısa bir sürede ortaya çıkıp Suriye’nin önemli şehirlerinde liderlik rolü üstlenmesi. Şam dahil birçok bölgenin Beşar Esed’in zulmünden kurtarılmasında etkin bir rol oynayan Colani, yeni dönemin simgelerinden biri olabilir mi?

Suriye’de Hızlı Gelişmeler: Esed Neden Gitti?

Bir haftada yaşananlar hayli düşündürücü. Beşar Esed gibi eli kanlı bir lider, adeta bir paket servis hızıyla sahneden çekildi. Bu süreçte, “üst akıl” olarak nitelendirilen ve Ortadoğu’nun dengelerine sık sık müdahil olan güçlerin nasıl bir hesap yaptığını kestirmek güç. Ortadoğu, tam anlamıyla bir satranç tahtası. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Dost-düşman ayrımı da alabildiğine bulanık.

Bugün Haniye, Nasrallah ya da Yahya Sinvar gibi isimleri nokta atışı operasyonlarla ortadan kaldıran bu zihniyet, Esed’i neden bir çırpıda devre dışı bıraktı? Bu sorunun cevabını bulmak zor. Ancak Ortadoğu’daki gelişmeleri anlamlandırmak, yıllardır olduğu gibi bugün de zor.

Türkiye’ye Düşen Rol

Peki, Türkiye olarak bu tabloda nerede durmalıyız? Öncelikle, her zamankinden daha uyanık ve dikkatli olmalıyız. Dost görünenlerin uzattığı eli dikkatle sıkmalı, gaza gelmemeliyiz. Devlet aklı, olaylara soğukkanlılıkla yaklaşmalı. İç barışı güçlü bir şekilde tesis etmek, bu dönemde hayati önem taşıyor. Ayrışma lüksümüz yok. Vatandaş olarak devletimize güvenmeli ve yekvücut olmalıyız.

Bugün Suriye’deki gelişmeler ve Ortadoğu’daki dengeler, sadece bir bölge meselesi değil; küresel güçlerin uzun vadeli planlarının bir parçası. Ancak unutmayalım ki, tarihin her döneminde olduğu gibi, Mevlâ neylerse güzel eyler.

Bekleyelim ve görelim. Çünkü bu satranç tahtasında daha çok hamle yapılacak.

Bu yazı toplam 257 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Özey Arşivi