İnsanoğlunun paraya, şöhrete, makama olan merakı geçmişte de vardı, hâlen de var ve yarın da olacak! Karakter itibariyle insan buna müsait ve bu müsaitliğin dindarı, dinsizi, garibi, zengini de yok! Herkes demeyelim ama, birçok insan özellikle paraya ve makama aşırı meraklı. Bazıları, "helâl haram ver Allah'ım, senin kulun yer Allah'ım" sözünü içselleştirip adeta hayat biçimi haline getirmiş. Bazıları ise makam için olmadık entrikalara başvurmuş. Bizim gibi, sayıları azalan, nesli tükenmek üzere olan ve para pul hesabına kafa yormayan bir başka ifadeyle akıl ermez, akçeli işler yoksunu taife ise, öylece bir kenarda durup bakakalmış!

Evet dostlar, panorama böyle. Geçmişi garibanlık olan, yardıma hatta zekâta muhtaç nice baldiriçiplak kişinin, çeşitli varyasyonlarla ekonomik yükselişine şahit olunduğunda, nefsi davranıp istemeyerek karışık duygular içine girebiliyor insan! Aslında bu tür figürleri gördüğünde şükretmesi gerekiyor! Neden şükretmesi gerektiğini de bilmeli. Evet, hakikaten şükretmek gerekiyor, hem de nihayetsiz şükür!

Peki neden şükretmesi gerektiğini de söyleyeyim. Özellikle de son zamanlarda, hangi meşrep, hangi klikte ve hangi siyasi istikamette olursa olsun, bir insan, sahtekâr, üç kağıtçı, dolandırıcı, yalancı gibi olumsuz ve yüz kızartıcı vasıflarla anılmıyorsa, işte o insan doğru insandır, örnek insandır, güzel insandır! Hasıl-i kelâm; istikameti düzgün olduğu ve diğer istikametsizler gibi zigzag yapmadığı ve onlara benzemediği için şükretmeli. Biz de zaten doğru yolun yolcusu olmak için çırpınıp duruyoruz. Paranın, şöhretin, iktidarın değil, düzgün ve helâl dairenin içinde kalmak için gayret ediyoruz. Allahu Teala bu yolda nefesimizi açsın, yüreğimize güç kuvvet versin. Hep söylüyoruz, bir daha söyleyelim ve yazımızı şöyle bitirelim: FİNÂL ÇOK ÖNEMLİ. İNŞALLAH FİNÂLİ DOĞRU YAPANLARDAN OLURUZ. VESSELÂM.