İftarlar zenginin zengini ağırlaması gibi oluyor
''Ayların efendisi'' Ramazan ayı başladı. Başlayan Ramazan ayı ile birlikte şu günlerde, geleneksel iftar yemeklerinin verilmesi de başlayacak. Bir yandan dernek ve cemiyetlerin üyelerine yönelik düzenlediği iftar buluşmaları, diğer taraftan da Ramazan geleneğine uygun olarak aileler arasında iftar yemekleri davetleri düzenleniyor.
Ancak;
Şahsen katıldığım iftar davetlerinde, çoğunu bir yıl önce gördüğüm dostlarımı yeniden görme fırsatım oluyor. Hasret gideriyor hasbihal ediyoruz. Her ne kadar bir araya gelinip güzel buluşmaya vesile oluyorsa da, düzenlenen iftar yemekleri zenginlerin zenginleri ağırlaması gibi oluyor.
Gönül ister ki ;
Gönül istiyor ki, her stk her kuruluş ayrı ayrı akşamlarda iftar etkinliği düzenlemesi yerine, pek çok stk bir araya gelip büyük bir salonda bir akşamda bir iftar organizasyonu gerçekleştirse, yapılan harcamalar paylaşılsa. Böylece ailesiyle bile iftar yemeğinde bir araya gelmeye zor vakit bulan bazı dernek başkanları veya temsilciler, her akşam farklı bir davete katılmak zorunda kalmazlar. Bir gecede bir kere bir araya gelmiş olurlar. Ayrı ayrı gereksiz salon masrafları ve harcamalardan müsriften kaçınılmış olur. Burada fazladan zenginlerin zenginleri ağırlaması yerine, bu masrafları harcamaları Türkiye'de gerçekten ihtiyacı olan insanlara gönderilmesi çok daha anlamlı olur.
Hatta tüm stk'lar birlikte bir kerelik büyük bir salonda sadece yabancılara yönelik iftar etkinliği düzenlese. Ramazan ayının ehemmiyeti yabancılara anlatılsa..
Zira;
Düzenlenen iftar yemeklerinde, yüzde 99.9 durumu iyi olan insanlar yer alıyor. Hatta o derece ki, her kuruluşun düzenlediği iftar etkinliğine katılan davet edilen belli başlı dernek ve stk başkanları, hep aynı yüzler aynı isimler.
Halbuki;
İsviçre'de de olsa, iftar yemeği bulamayan ve verilen iftar yemeklerine ihtiyacı olan bir çok insan var. Çevremizde belki sığınmacı olarak İsviçre'de olan Müslüman dar gelirli aileler var.
Bu dernek ve cemiyetlerin iftar yemeklerinde isimli insanları ağırlamak yerine, belki dar gelirli kişileri toplayıp iftarlar verilse Ramazan ayının paylaşım amacına çok daha uygun olacaktır.
Kısacası;
Gönlümden geçen o ki, kurum ve kuruluşlar, zenginlerin zenginleri ağırladığı iftar yemeği verme yerine, kısa bir araştırmayla o bölgede yaşayan ihtiyaç sahiplerine bu olanağı sunsun.
Böylece:
Hem, ihtiyaç sahiplerine yemekler sunulmuş olur hem de Ramazan ayının en önemli özelliği paylaşımcılık gerçekleştirilmiş olur.
Ramazan ayı birlik ve beraberliğimizin pekişmesine vesile olsun, hepimizi sevdiklerimizle birlikte bayrama kavuştursun inşallah ...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.