Turizme turizmcilere sahip çıkalım
Türkiye'nin önemli döviz girdilerinden birini hiç şüphesiz turizm gelirleri oluşturuyor. Yıllık 40 milyon turist, 40 milyar dolar döviz girdisi anlamına geliyor. Ülkemiz 2016 yılını, turist sayısı bakımından yüzde 45'lere varan bir kayıpla kapattı. Turizmdeki en büyük kaybı ardı ardına yaşanan terör saldırıları ve Temmuz ayında başarısızlığa uğrayan darbe girişimi ve buna paralel olarak Avrupa ülkelerindeki Türkiye karşıtı haberlerin büyük etkisi oldu.
Rus uçağının düşürülmesi ardından gelen kriz Rus turistlerin gelişini engelleyince Türk turizmi ciddi bir sıkıntıya girdi. Geriye doğru takvimi işletecek olursak bu krizin Türkiye içindeki hainler, terör örgütleri ve onların yurtdışı bağlantılarının ortaklaşa gerçekleştirdikleri saldırıları hiç birinin sıradan olaylar olmadığını, hepsinin planlı ve programlı yapıldığını görmekteyiz. Şer güçler bu şekilde çalışınca bizlere de birlikte çalışmak, birbirimize destek olmaktan başka bir şey kalmıyor.
Ülkemiz coğrafik konumu itibariyle Akdeniz çanağındaki ülkeler arasında en avantajlı ülkelerden birisidir. 8 bin 333 km uzunluğundaki sahil şeridiyle tarihi ve doğal zenginlikleriyle ve Avrupa'ya uçuş mesafesi yakın bir destinasyon konumunda olması bizim her zaman avantajlı kılmaktadır. Belki bu günlerde bazı sıkıntılar çekeceğiz lakin gelecek mutlaka bizim olacaktır. Bu zor günleri her birlikte aşacağız. Ülkemize karşı başlatılan her türlü saldırıyı birlik ve beraberlik içerisinde aşacağız.
Onlar Türkiye'ye gitmeyin diyorlarsa inadına Türkiye'ye gideceğiz. Hatta ne kadar eşimiz dostumuz varsa Türkiye'ye gitmeleri için teşvik etmeli bunu bir milli seferberlik hali kabul edip çalışmalıyız. Turizmi yalnız döviz getiren bir aktivite olarak görmemeliyiz. Turizm bir tanıtım ve kendimizi anlatmak için de çok etkili bir yoldur. Geçtiğimiz yıl Türkiye'ye gitmeyen turistler pişman oldu. Gidenler kazandı. Gidecekler kazanacağı gibi gitmeyenler ise yine kaybedecek.
Türkiye'de yaşanan her olayın ardından hemen turizmle alakalalı haberleri yapan batı medyası da kaybedecektir. Onlar Türkiye'ye düşmanca tavırlarını ortaya koyarken teröre destek çıktıklarını vicdanı olanlar unutmayacaktır. Bir gün terör belası onlara da musallat olunca onlarla birlikte hareket edecek kimseyi bulamayacaklardır. Türkiye'yi dize getirmek isteyenler bu yaptıklarıyla insanlığın düşmanı olan teröre destek verdiklerini görmelidir. Türkiye'ye turist göndermeyenler terörün oyununa gelen dolaylı olarak onlara destek olanlardır.
Bizler acı günde tatlı günde her zaman ülkemizin ve insanlığın hak ve adaletin yanında olmaya devam edeceğiz. Bunu eylemlerimizle ortaya koymalıyız. Başkalarından beklemek yerine sahaya ilk biz çıkmalıyız. Örnek verecek olursak, ülkemizi tanıtan broşürleri İsviçreli dostlarımızın evlerine kapı kapı dağıtsak acaba nasıl bir etkisi olabilir. İnananın Türkiye'ye olan ilgi artacaktır. Gidilmezse bile ülkemizin güzelliklerini yüzlerce eve ulaştırmış oluruz. Turizm veya ülkemizi tanıtmayı hep turizm ataşeliklerinden veya seyahat acentelerinden beklememeliyiz. Hepimiz birer turizm elçisiyiz. Her Türk işyeri işletmesinde Türkiye köşesi oluşturmalı. Her İsviçreli müşterisine bir de Türkiye'yi tanıtan broşür vermelidir. Önce biz tatilimizi ülkemizde yapacağız. Sonrada yakınlarımızı teşvik etmeliyiz.
Türkiye'yi satan acenteler zarar ediyor. Çalışanlar işsiz kalıyor. Satıştan elde edilen kâr İsviçre'ye kalmıyor. Türkiye'ye zarar verenler direkt olarak İsviçre'ye de zarar veriyor. Her vatan ve insanlık sever teröre inat olarak tatil için Türkiye'ye gitmelidir. Bu bir insanlık vazifesidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.