“Trabzonspor, sadece paranın değer sayıldığı düzene mertçe bir itirazdır…”
Karadenizliyim ve dolayısıyla da Trabzonsporluyum.  Futboldan çok iyi anlayan birisi de değilim. Dünya liglerini seyredince Trabzonspor'un veya Türk takımlarının oynadığı futbolu da çok beğenmem. Trabzonspor ruh halimi yansıttığı gibi benim olduğu kadar tüm Anadolu'nun takımı haline geldi.  
 
38 sene sonra Trabzonspor'un şampiyon olması Türkiye'de olduğu kadar dünyanın farklı şehirlerinde Türklerin yaşadığı her kentte kutlandı. Trabzon'daki meydanları ve İstanbul Yenikapı miting alanını dolduran yüz binleri bir araya getiren tek unsur Trabzonspor değildir. Bu kulüp sadece bir futbol takımı olmadığı bu takım sadece paranın değer sayıldığı düzene mertçe bir itirazının başarısıdır. Bu başarı da tüm Anadolu'da kutulanıyor, taraf buluyor.
 
İnanın Trabzonspor siyasi bir parti kursa Trabzon'dan hiçbir parti vekil çıkaramaz. “Bu gün parti kuralım” desek Türkiye'nin 81 vilayetinde anında il binaları açılır.  Bu Trabzonluların her şehirde yaşadığı anlamını taşımıyor. Trabzonspor'un misyonunu ve ona gönül verenlerin varlığının ispatıdır.  Trabzonspor taraftarlarının en büyük özelliği farklı dünya görüşüne sahip olsalar da Trabzonsporlu olmak ve bu durumun onları bir araya getirmeye yeter olmasıdır.  
 
Anadolu’nun folklorik ezgilerinin izini süren usta türkücü Musa Eroğlu, Trabzonlu delikanlıların sadece emekleriyle yedi düvele meydan okumasından çok etkilenmiş ve Trabzonspor tutkusunu anlatırken, “Trabzonspor 70'li yıllarda tozu dumana katıyordu. Trabzonspor’u izlemek için otobüsle Hatay’dan Trabzon’a yolculuk yapardık. Trabzonspor’un Türk futbol tarihinin akışını değiştirmesi bir devrimdir. Trabzonspor 70’li yıllarda bir Anadolu ihtilalı yaparak ortaya çıkıyor ve İstanbul’un o zengin takımlarına karşı Anadolu insanının da emeğiyle bir şeyler yapabileceğini ispatlıyor. İşte ben tam da o Trabzonspor’u tutuyorum. İşte Anadolu takımı. Tamam diğerleri de sevdiğimiz takımlar ama Türkiye’de futbol denildiğinde Trabzonspor’dan önce üç tane takım vardı. Üçü paralı takım. Bu takım Türk futbol tarihinde çok önemli çığır açtı.  1965 yılında İdmanocağı Beşiktaş’ı Türkiye kupasında elerken o maçta bulundum.  Trabzonspor kurulduktan sonra da Hatay’dan Avni Aker’e maç izlemeye giderdim. Ben devrimci biriyim. Her şeyi severim; ama benimde bir fikrim var, bunu söylemeliyim... Trabzonspor Türkiye’yi sarsıyordu. Ben Anadolu yurdundan yola çıkıyorum. İşte bu yüzden Trabzonsporluyum… Yeni değil benim Trabzonsporluluğum. Kültür, tavır olarak Trabzonsporluyum” diyerek tavrını ortaya koydu.  
 
Şimdi birisi çıksın da “Trabzonspor'un dışında bu hasletlere sahip taraftarımız var” desin. Var diyorsa bilmediği bir şeyi seviyor demektir.  Trabzon'umuzun şampiyonluğunu kutluyorum. Bu başarıya gölge düşürmeye çalışanların geriye dönük yaptıklarına bakmalarını tavsiye ediyorum.  İyi ki varsın Eren. Ruhun şad makamın âlî olsun.