SEÇİMLER KAVGA ARACI OLMASIN
Değerli okuyucularım,
Anavatanımız Türkiye’de 14 Mayısta Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi olacak. İsviçre’de faaliyet gösteren bütün (STK) sivil toplum kuruluşlarının , Derneklerin , Vakıfların ve hatta ibadet yeri olan camilerde bile gündem Türkiye seçimleri. Elbette Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak oy kullanmak gurbetçi kardeşlerimizin hem hakkı, hemde vatandaşlık vazifesidir. Herkesin siyasi bir görüşü ve ideolojisinin olması gayet normal ve doğaldır. Fakat Türkiye’de yapılacak olan seçimlerin, isviçre’de yaşayan bizlerin ayrıştırmasına, bölünmesine, parçalanmasına, kavgalara, kin ve nefrete sebep olmamalı. Oy kullanma hakkına sahip olan vatandaşlarımızın sessiz, sakin ve gürültüsüz oylarını kullanmalarını tavsiye ederim. Türkiye seçimleri gelir geçer ama bizler isviçredeki sorunlarımızla başbaşa kalırız. İsviçredeki sorunlarımızın tek çözüm yeri isviçre siyasetine ilgi göstermek ve aktif olarak rol almak ile mümkün. Aksi taktirde ne söz hakkına sahip oluruz, ne de haksızlıklar ile mücadele edebiliriz.
İsviçre’de yaşadığımızı ve haliyle isviçre siyasetinde aktif olmamız gerektiğini her platformda dile getiriyorum. Bir kaç örnekle isviçre’deki sorunların bazılarını şöyle sıralayabilirim.
• İsviçrede kadına karşı işlenen şiddet ve cinayetleri konuşabiliriz.
• İsviçre’nin pedofilili sorunu yani cinsel istismara uğrayan çocuklar sorunu var bunu konuşabiliriz.
• İsviçre kadın sığınma evleri durumunu konuşabiliriz.
• İsviçrelilerin neden Güney Amerika ve Dogu Asya’lı bayanlarla evlenmeyi tercih ettiklerini konuşabiliriz.
• Göçmenlerin neden isviçrelilerden en az %20-30 daha fazla araba sigortası ve sağlıklı sigortası ödediklerini konuşabiliriz.
• İntihar oranlarının isviçrede neden bukadar yüksek olduğunu konuşabiliriz.
• Burka referandumu sürecinde, İsviçre halkının %51 nin neden insan hak ve hürriyetlerine ters düşerek Burka yasağını desteklediğini konuşabiliriz.
• İsviçrede Aile kavramının önemini yitirmesini ve huzur evlerinin neden ağzına kadar dolu olduğunu konuşabiliriz.
• İsviçrede ırkçılığın, yabancı ve İslam düşmanlığının neden artarak çoğaldığını konuşabiliriz.
• İsviçrede kadınların, neden erkeklerden %20-30 arasında daha az ücretle çalıştığını konuşabiliriz.
• Göçmen çocuklarının ilk okuldan itibaren engellerle karşılaşması ve önlerinin kapatılması sorununu konuşabiliriz.
• İsviçrede yaşan vergi veren göçmenlerin seçme ve seçilme konusunu konuşabiliriz.
Gördüğünüz gibi yaşadığımız ülke olan İsviçre’de yeterince konuşulacak ve tartışılacak meseleler var.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.