"Otomatik Bilgi Paylaşımı" siyasi ve ekonomik rant haline geldi
Takip edenler bilir daha önce bu sütunlardan Otomatik Bilgi Değişim Sistemi’yle alakalı olarak “Otomatik Bilgi Transferi Safsatası” başlığı altında bir yazı yazmış ve işin doğrusunu izah etmeye çalışmıştık. Maalesef bazı aklı evveller, “temcit pilavı" gibi aynı safsatayı ısıtıp ısıtıp milletin önüne koyuyorlar. Sosyal medya safsatanın yayılması noktasında önayak olmaya devam ediyor. Bir yalan ortaya atılıyor, yalanı yayan bile kısa bir zaman sonra gerçekmiş gibi inanıyor. Bir de hiç bir şey üretemeyen ve iktidarın hata yapmasını bekleyen muhalefet ve onun değnekçileri, bu yalana sarılarak puan toplamaya çalışıyor. Diğer yandan marjinal internet siteleri ve sosyal medya hastaları, bu yalanı yayarak tıklama sayılarını arttırmak suretiyle mutlu oluyorlar.
Lakin yalancının mumu yatsıya kadar yandığı gibi gerçeklerin de er ya da geç ortaya çıkmak gibi huyu vardır. Bu zamana kadar yalan ve yanlış safsatanızla çetin bir muhalefet yaptınız, sizi bayağı “tık”layanlar da oldu, biz de yeniden Otomatik Bilgi Değişim Sistemi’yle alakalı olan doğruları yazalım ki medya olarak bir kez daha vazifemizi yerine germiş olalım. Sözüm ona bazı hukukçular, durumdan vazife çıkararak endişesi olan vatandaşlarımızı çarpmak suretiyle kazanç elde etmeye çalışıyorlar. Uluslararası sözleşmelerle paraf edilmiş anlaşmalar, kişisel verilerin koruma kanunu kapsamına girmediğini ve bu konuda uzman gibi ortalıkta dolaşanlara itibar edilmemesi gerektiğini hatırlatmak isteriz.
Türkiye dâhil 136 ülkenin taraf olduğu "Vergi Konusunda İşbirliği Sözleşmesi" uluslararası ölçekte vergi kayıp ve kaçağı ile mücadelede temel ilkeleri ortaya koymak amacıyla Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ve G20’nin çalışmaları sonucunda hazırlandı. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 136 ülke 2011 yılında “Vergi Konularında İdari Yardımlaşma Sözleşmesi”ni kabul ederek mutabakata varmıştı.
Vergi kaybını önlemek, vergide şeffaflık sağlamak, terörün finansmanlığına kesinlikle imkan sağlamamak ve kara para aklamayı engellemek amacıyla dünya genelinde banka bilgilerinin gizli tutulmaması konusunda uzlaşan ülkeler, bu şekilde “vergi cenneti” olan ülkeleri uluslararası finans piyasalarından dışlayarak vergi kaçaklarını en aza indirmeyi planlıyor. Finansal hesap bilgilerinin değişimini yapmayı kabul etmeyen ülkelere OECD ve AB tarafından birtakım müeyyidelerin uygulanması kararı alınırken Türkiye bu anlaşmaya 2017 yılında imza attı. Anlaşmaya göre 2018'de Norveç ve Letonya'yla bilgi değişimi yapmaya başlayan Türkiye bu yıl 54 ülkeyle bilgi paylaşımı gerçekleştirecek.
Teknik altyapı kurulana kadar anlaşmaya taraf olan bazı ülkelerle bilgi paylaşılmayacağı belirtiliyor. Bu kapsamda Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika ve Avusturya'ya 2020 yılında bilgi gönderilmeyecek. Paylaşılacak finansal hesap verilerinin mevduat hesapları, saklama hesapları, borç ve ortaklık ilişkisi menfaati, nakdi değer sigorta sözleşmeleri ve düzenli ödeme sözleşmelerinden oluşması kararlaştırılmıştı. Yani “otomatik bilgi paylaşımı” kapsamında finansal kuruluşlardaki finansal hesap verilerinin paylaşımı söz konusudur. Gayrimenkul bilgileri ya da emekli maaşı hesabı gibi bilgilerin paylaşımı söz konusu olmayacaktır. Yani hesap hareketlilikleri kesinlikle paylaşılmayacaktır.
Paylaşılacak bilgiler:
- Adı ve soyadı
-Doğum tarihi ve yeri
-Adres bilgileri
-Ülkedeki vergi numarası
- Hesap numarası ve hesap bakiyesi
- Hesap bakiyesine ödenen yıllık faiz, kâr payı (temettü)
Peki, Türkiye bu anlaşmaya neden taraf olduğunu sorgulayacak olursak, ülkemizin dünyanın 136 ülkesinin kabul ettiği ve bütünleştiği ekonomik bir sistemin dışında kalması zaten düşünülemezdi. Uluslararası anlamda bu çalışmaya katılmayan ülkelerin birinci aşamada gri listeye, ikinci aşamada kara listeye alınacağını belirtelim. Üçüncü safhada ise bütün finans ve kredi kuruluşları tarafından tecrit edilecek ve uluslararası fonların sisteme katılmayanlarla birlikte çalışması söz konusu olmayacak.
Umarım Otomatik Bilgi Değişim Sistemiyle alakalı yeterli izahatta bulunduk. Hiç kimse kusura bakmasın. Siz, yani fertler kendi menfaatlerini düşündüğü gibi ülkeler de kendi menfaatlerini düşünmek ve uluslararası suç örgütlerinin finansal hareketliliğini engellemek için tedbir almak zorundadır. Bu gayet doğru ve haklı bir çalışmadır. Otomatik Bilgi Değişim Sistemi’ni kullanarak rant elde etmek isteyenlerin bunu elde etmelerine fırsat vermeyin. Türkiye, vatandaşını zora sokacak hiç bir anlaşmanın altına imza atmaz...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.