Nasreddin Hoca, bir ramazanda civar köylerden birine gitmiş!..
Yazımıza merhum Nasreddin Hocamıza atfedilen bir olayla başlıyoruz. Bahsi geçen konu yazımıza da uygun olduğu için bu örnekle yola çıkalım istedik.
Nasreddin Hoca, bir ramazanda civar köylerden birine gitmiş. Daha ilk gün, vaaz sırasında kabaktan “cennet yemeğidir” diye bahsetmiş. Mevsim de kabak mevsimi olduğundan köylüler artık Hoca‟ya her akşam kabak yemeği göndermeye başlamışlar. Bir gün, iki gün, beş gün, yedi gün derken, Hoca’ya kabak yemekten bıkkınlık gelmiş. Köylüye kabağın cennet yiyeceği olduğunu söylediğine bin defa pişman olmuş. Ama ok bir defa yaydan çıkmış olduğu için yapacak bir şey de yokmuş. Canı da müthiş tavuk istiyormuş. Nihayet, bir ikindi vakti vaaza başlayınca, sözü döndürüp dolaştırıp yine yemek bahsine getirmiş. Kabağın cennet yiyeceği olduğunu tekrarlamış. Ancak arkasından da:
– Sizin şu fukara hocaya, her gün cennet yiyeceğini layık görmeniz, onu gurura sevk edebilir. Onun için, arada bir ayağı çamurlu bir tavuk da gönderirseniz, tevazu yönünden daha uygun olur, deyivermiş
Şimdi gelelim bizim demek istediğimize. Malumunuz çok yoğun iftar programlı Ramazan-ı şerif ayını idrak ettik. Peygamber Efendimiz, "Bir kimse, bu ayda bir oruçluya iftar verirse günahları affolur. O oruçlunun sevabı kadar ona sevap verilir" hadise şerifiyle oruçluya iftar vermenin ne kadar ehemmiyetli olduğunu ortaya koyuyor. Ramazan geleneklerinin yaşatılması için iftar ikramı önemli bir yere sahiptir. Birlik ve beraberliği pekiştiren iftar sofraları şanına yakışır bir şekilde devam etmelidir. Çok şükür bu yıl iftar programlarına yetişmek için evimizde iftar etme fırsatımız olmadı. Her kurumumuz iftar verince, her iftarda aynı kişilerle iftar etti. Yani her iftarda farklı kişiler olurken genelde aynı kişilerle iftarlarımızı yaptık. Herkes hadisi şerifte vaat edilen sevaplara kavuşmak için birbirleriyle yarıştılar.
İftarlar konusunda şöyle bir teklif etsek acaba nasıl karşılanır? Örneğin İsviçre'de onlarca kuruluşumuz iftar verdi. Bu kuruluşlarımız her hafta ülkenin farklı bir bölgesinde bir araya gelerek toplu iftar verseler nasıl olur? Böylelikle Zürih ve çevresinden düzenlenen iftarları diğer bölgelere de dağıtırız. O bölgelerde toplu iftar heyecanını yaşar, büyükelçisi, başkonsolosu, STK başkanlarıyla aynı sofraya oturarak iftarını yapar.
Diğer yandan iftar için ayrılan bütçeyi de iftar edemeyen coğrafyalara göndersek onlar da hiç olmazsa iftarda karınlarını doyursa nasıl olur? Yapacağımız bu yardımlarla evimize davet edemediğimiz bizden çok uzakta olan din kardeşlerimizin iftar ve sahur sofralarına katkıda bulunarak, dualarına ortak oluruz. Bu teklifimizi düşünmek için bir yılımız var. Böyle bir çalışma yapabilirsek iftar sofralarımızı dünyanın farklı iklimlerine kadar taşır kardeşliklerimizi daha da pekiştiririz. Kararı verecek olan sivil toplum örgütlerimizdir. Teklif etmek bizden, takdir sizden olacak. Bu vesileyle Ramazan-ı Şerif bayramınızı tebrik eden, bayramın bütün insanlığa hayırlara vesile olmasını dileriz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.