Kültürsüz eğlence geceleri
Son yıllarda sıkça bölgesel geceler düzenleniyor. Yurtdışındaki hemşeriler bir araya gelerek hasret gideriyor, gönüllerince eğleniyor. Bir araya gelmişken Karadenizliler horon, Egeliler zeybek, diğer bölgelerimiz de halaya tutuşarak kurtlarını döküyorlar. Bir araya gelmek güzel, yöresel yemekler ve folklorik eğlenceler de tamam, ama her yıl aynısını yapmak biraz bıkkınlık getiriyor.
Bu tür etkinliklerin mutlaka faydası vardır. Yıllardır birbirinden ayrı, aynı yörenin insanlarının bir araya gelmesi, kaynaşması tanış olması kadar güzel bir şey olabilir mi? Farklı ülkelerde oldukları için izinleri de denk gelmediği için memleketlerinde bir araya gelemeyen veya memleketten göç edip başka illerde oturanlar için önemli bir buluşma vesilesi oluyor.
Bu tür etkinliklerde yapılması gereken daha önemli meselelerimiz olması lazım. Madem bir araya geldik, bunu fırsat bilerek yeni nesilleri memleketimizle ilgili birçok değerimizi aşılayabilmemiz lazımdır. Mesela mahalli yemek yarışması düzenleyebiliriz. Yöresel motiflerimizi en iyi işleyen kızımızı, gelinimizi ödüllendirebilmeliyiz. Gençler arasında bulunduğumuz bölgeyle ilgili bir kompozisyon yarışması olabilir. Küçük çocuklarımız ise köyleri kasabalarıyla ilgili resim yarışmasına katılarak hayallerinde kalan memleketi resmetmeliler. Gençler farklı spor müsabakaları düzenlemek suretiyle ter dökmeli. Hatta varsa memleketimizden tarihçimizi, kültür değerlerimizi ilmi olarak anlatacak bir akademisyenimizi getirerek konferans verdirmek lazımdır. Yani önce kültürel etkinlikler sonra eğlence bölümü ile final yapmak lazımdır.
Bu zamana kadar yapılan etkinliklerde bayanlar mahalli yemekleri ve motifleri satışa sunarak elde edilen gelirleri köylerinde ve beldelerinden yardıma muhtaç insanların ihtiyaçlarına veya üniversiteye giden öğrencilere burs olarak verildiğinin hatta köylerinde eskin çeşme, köprü ve yol gibi herkesin menfaatine kullanılan hayır işlerine harcandığını sık sık haberlerini yapmaktayız. Hatta bu tür haberleri özellikle yayınlayarak bu tür etkinliklerin giderek artmasını teşvik etmeye çalışıyoruz. Fakat kültürsüz etkinlik olmamalı.
Bizim önceliğim şöyle olmalı. Mutlaka bir araya gelebilmek için vesileler arayacağız. Bunun adı ne olursa olsun fark etmez. Lakin bir araya geliyorsak mutlaka yeni nesillere bazı değerlerimizi aktarmayı da unutmamamız gerekiyor. Bu gün halayda gerilenlerin, zeybekte diz vuranların ve horonda omuz sallayanların çocukları ne horonu ne de halayı devam ettirebilirler. Bundan dolayıdır ki yarınlarımız olan çocuklarımızın geleceği için eğlencemizi bile eğitim ve kültür etkinliğine çevirmeliyiz.
Bir araya gelmenin nimetini oynayarak değil de bazı değerleri aktararak yerine getirmeliyiz. Bu konuna öncülüğü Karadenizlilerin yapmasını bekliyoruz. Çünkü onlar bölgesel eğlence gecelerini başlattılar. Gurbette memleket hasretini gidermek için bu geleneksel hale getirdiler. Onları gören diğer bölge ve şehirlilerimiz geceler düzenlediler. Şimdi Karadenizliler bahsettiğimiz kültürel etkinlikleri tertipleyerek başka bölgelerimize örnek olmalarını bekliyoruz. Yayla şenlikleri bunun için güzel bir başlangıç olabilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.