Dünyayı kasıp kavuran henüz aşısı veya ilacı bulunmayan, Covid -19 salgınına karşı alınan önlemler bulaşıcı hastalıklara karşı alınan beynelmilel tedbirlerdir. Yaptırımlar ülkelere göre farklılıklar gösterse de genelde aynıdır. Bazı ülkeler bulaşıcı hastalıklara karşı hazırlıklı olup, hızlı refleks göstererek önlemleri ardı ardına hayata geçirerek  avantaj elde ederken, bazı ülkeler ise hem sağlık altyapılarının yetersizliği hem de krizi doğru yönetememiştir. 

Diğer yandan da ülkelerin kültürleri sosyal hayatları da salgınla mücadelede önemli fonksiyon oynadı. İsviçre bir çok farklılığı yaşayan bir ülke olmasından dolayı çok zor bir imtihan geçirdi. Bir taraftan Covid-19 vakalarının yaşandığı Ticino kantonun İtalya'ya sınır olması 60 bine yakın  İtalya'nın İsviçre'de günün birlik çalışmaya gelmesi,  diğer yandan yine en çok ölümlerin yaşandığı diğer Avrupa ülkesi olan Fransa ile komşu olmaları karşılıklı alışveriş, gidip gelişler olması. Almanya ve Avusturya ile olan ilişkiler  İsviçre'nin Covid-19 ile mücadelede işini çok zorlaştırmıştır.  İsviçre krizle mücadelede başarısız oldu demek biraz haksızlık olur. Krize karşı İsviçre'nin gösterdiği  gayret bu kadar yan etkene rağmen yine de başarılı bir süreç geçirdiğini söylemek lazımdır.

Bu kriz İsviçre'ye mahsus bir durum değildir. Dünyanın 200 küsur ülkesi ve bölgesinde etkili oldu. Küresel bir hal alan bu salgına karşı yeni küresel bir çözüm ve dayanışma ile başa çıkmak mümkündür. Evinizde kapalı kalarak bu felakette kurtulamayız. Ne kadar dünya ile bağlantıyı keserek evinizde oturabilirsiniz? Günümüz şartlarında dünyadan izolasyon mümkün olamayacaksa dikkatli bir şekilde hep birlikte  mücadele ederek bu sıkıntıdan kurtulmak tek çare olacaktır.

Fakat Covid-19 salgınını bize öğrettiği en önemli ders ne kadar teknolojiye ve zenginliğe sahip olsak ta henüz nasıl başa çıkacağımızı bilemediğimiz bir virüse karşı ne kadar aciz olduğumuzu gördük. "Hiç" olduğumuzu anlattı bizlere.  Paramız var harcayamıyoruz.  İmkanımız ver seyahat edemiyoruz.  Hasta olduk zenginliğimizin bize hiç bir faydası yok.  Nükleer silahlarımız, uzay teknolojilerimiz işe yaramadı.  Bu musibet bize fani aciz ve çaresiz olduğumuzu hatırlattı.  Fakat eğer dünya ülkeleri Covid-19 virüsü ile başa çıkarsa hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır. 

Korona dan önce ve sonra diye zaman ikiye ayrılacak. Korona dan önce yapılan yanlışlıklar bir daha tekerrür etmemesi için dünya yeniden yapılanacaktır. Çok zengin ülkeler çok kaybetti.  Dünya üretiminin yüzde 28'in Çin'e kaydırmanın ne denli büyük bir hata olduğu şimdi ortaya çıktı. Küresel şirketler  depolama yedek veya alternatif üretim merkezleri kurmamanın bedeline ağır ödediler. Çin'de korona salgını ortaya çıkınca üretim durdu ve batı ülkelerinde son montajın yapıldığı ülkelere parçalar gelmeyince, devasal işletmeler çalışamaz hale geldiler.  Krizden sonra bu düzenin böyle devam etmeyeceğini hepimiz görmekteyiz.  Ucuz iş gücü her zaman işe yaramıyor. " Ucuz etin yahnisi yavan olur" ata sözümüz günümüz şartlarını açıkça ortaya koyuyor.  Ucuza üretelim daha fazla kar edelim derken, ne denli büyük bir hata yapıldığını yakinen gördük. Belki bu musibet Türkiye gibi ülkelere yatırımı ve üretimi beraberinde getirecektir.

İsviçre Avrupa ülkesi olmasına rağmen AB ülkeleriyle iyi ilişkiler içerisinde bulunuyor.  Korona krizinin baş göstermesiyle birlikte AB ülkeleri herkes kendi derdine düşmüş, yakın komşusunu görmez oldular. Birlik, birlikte hareket hayal oldu. Saygından en çok etkilenen AB üyeleri İtalya, İspanya ve Fransa  yalnız bırakıldıklarını gördüler. Hatta İtalya'nın "Birlikte mücadele ederek bu krizden çıkabiliriz" çağrısına Almanya ve Hollanda bloğu hemen karşı çıktı. İtalya Başbakanı Giuseppe Conte'nin "Bizim borcumuzu ödeyin demiyoruz. birlikte mücadele etmezsek hepimiz etkileneceğiz. Kimse karlı çıkmayacak" açıklamasının ardında çok manidar sözler gizlidir.

Anlayan anladı ve kerhen bir birlik oluşturulmaya çalışıldı. Kurt zorlu kış şartlarını atlatır atlatmasına da yediği soğuğu asla unutmaz.  Avrupa Biriliği de korona  saygınından  sonraki zamanlarda eski AB olmayacak. İtalya, Fransa ve İspanya bloğu yaşadığı bu zor günleri unutmayacaktır.  Bu arada Türkiye salgın krizini en iyi yöneten ülkelerinde başında gelmektedir. Hem Covid-19'la,  hem de virüsten daha tehlikeli olan iki ayaklı iflah olmaz mikroplarla mücadele ederek bu başarıyı göstermiştir. Ülkemizle ne kadar gurur duysak azdır.  Bu mücadelede cansiperane mücadele eden herkese  şükranlarımızı sunuyoruz.