İsviçre'de yaşayan vatandaşlarımızın oluşturduğu sivil toplum örgütü federasyonlarının bağlı bulunduğu çatı örgütü olan İsviçre Türk Toplumu (İTT) veya Almancasıyla Türkischen Gemeinschaft Schweiz (TGS), kuruluşunun 16. yılında genel kurula giderek yeni yöneticilerini seçmiş ve kan tazelemiştir. İsviçre Türk Toplumu Kurucu Genel Başkanı Kahraman Tunaboylu görevini genç kadrolara bırakırken, İTT'nin Onursal Başkanı seçildi. Kahraman Tunaboylu hem adı gibi hem de soyadı gibi 16 yıldır İsviçre'deki Türk toplumunu her platformda temsil etmiş, başında bulunduğu İTT'yi bin bir zorlukla bu günlere taşıyan bir "Kahraman" olmuştur. İsviçre'deki Türk toplumu, "Tunaboylu'yu" hep hayırla minnetle yad edecektir.  Bundan sonra da engin tecrübelerinde istifade edecek, ondan teslim alınan hizmet bayrağının daha yükseklere taşınacağını ümit ediyoruz.
 
İsviçre Türk Toplumu'nun Genel Başkanlığına seçilen Levent Karaağaç'a yeni görevinde başarılar diliyoruz. Genç ve birçok sahada ihtisas sahibi bu kadrodan Türk toplumu çok faydalı hizmetler beklemektedir. İTT'nin çok yönlü çalışma programı olmalıdır. Mevcut üst kuruluşların rakibi değil onların üstünde hepsine eşit mesafede bir "ağabey" statüsünde olmalıdır.  İTT'ye bağlı bütün sivil toplum örgütleri için projeler üretmeli ve onların yolunu ve ufkunu açmalıdır.
 
İsviçre Türk Toplumu, vereceği hizmetlerini iki ayrı kategoriye ayırıp hızlı bir şekilde işe koyulmalıdır. Bunların başında isminden de anlaşılacağı gibi İsviçre'de yaşayan Türk toplumuna verilecek olan hizmetlerdir. Bir diğeri ise yine bu ülkede yaşayan Türk toplumunu İsviçre nezdinde temsil etmek, toplumda hak ettikleri yere gelmelerini sağlamak olmalıdır.  Bir diğer deyişle lobi çalışması yapmalıdır. 
 
Diğer yandan İsviçre'de yaşayan ve kendini Türk toplumunun bir parçası olarak gören herkese hizmet vermesidir. İsviçre'de yaşayan Türk toplumunun kültürel ve dini ihtiyaçlarını karşılayan İsviçre Diyanet Vakfı'na destek olmalı ve daha etkin hizmet vermelerine yardımcı olmalıdır. İsviçre Türk Federasyon'a omuz vererek Türk kültürü, tarih şuuru, örf ve ananelerin yaşatılması konusunda daha etkin olmalarını sağlamalıdır. Bun ve buna benzer onlarca örnek verebiliriz.
 
Peki İsviçre Türk Toplumu taleplerimizi yerine getirme gücüne sahip midir? Bu kadar ağır yükün altından nasıl kalkacaktır?  Bunun için herkesin elini taşın altına koyması lazım. Birilerinden bekleme yerine sahaya çıkarak "ben de varım" deme zamanıdır. İTT'ye ne kadar destek verirsek o kadar hizmet alır ve o kadar da başarılı oluruz. İşadamlarımızdan akademisyenlerimize kadar toplumun her katmanı bu oluşuma destek vermelidir. Yarın herhangi bir olumsuzluk ortaya çıkarsa "niye?" ve "niçin?" gibi soruları sormaya hakkımız olmayacaktır. İTT'nin yeni yönetiminin, bizim silkinmemiz için bir milat olmasını diliyoruz. Bu zamana kadar emeği geçen herkese şükranlarımızı sunuyoruz.