Hastayum dedum inanmadunuz. Ha şimdi ne oldi?

Hastayum dedum inanmadunuz. Ha şimdi ne oldi?
 
Bizim Karadeniz'in birçok yönü meşhurdur. Bölgemizin Temel'i de bunlardan biridir. Kim bir kimseye mantıklı bir  misal verecekse "Temel bir gün" diye söze başlar. Biz de öyle yapalım, çünkü Temel'in yaklaşımı, anlatacağımız şu konuya "çuk" diye oturuyor.

Şöyle ki; Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) İsviçre Şubesi'nin organizasyonu ve Müslüman STK'larından Koordination Islamischer Organisationen Schweiz (KIOS), Zürih Müslümanları Çatı Örgütü (VIOZ), Basel Müslümanlar Komisyonu (BMK), İsviçre Türk Toplumu, İsviçre Türk Diyanet Vakfı, İsviçre Müslüman Dernekler Federasyonu ve MÜSİAD işbirliği neticesinde 2015 yılından İsviçre'nin tanınmış kamuoyu araştırma şirketlerinden gfs-bern ag tarafından başlatılan kamuoyu araştırması 2018 yılında İsviçre ve dünya kamuoyuyla paylaşıldı. Gfs-bern ag tarafından açıklanan kamuoyu araştırmasında ilginç sonuçlar ortaya çıktı. Her zaman olduğu gibi gfs-bern ag araştırmasına gölge düşürmek için özellikle İsviçre medyası araştırmayı Erdoğan'ı destekleyen kuruluşların yaptırdığı bir araştırma diyerek "Tİ" ye aldı ve gerçekleri görmezlikten geldi.
 
Öyle ya, biz yapınca olmuyor. Saldırıya uğrayan bizler olunca ve biz saldırıya uğruyoruz diyenince olmuyor.  Peki siz kimin sesine kulak verirsiniz? Siz nasıl bir sonuç çıkmasını istersiniz? İsterseniz size göre sipariş verelim. Ne alırdınız?  Yiyorsa siz araştırma yapın da biz neticesini görelim dedik. Sesimize kulak veren olmadı.
 
HA ŞİMDİ NE OLDİ?
Zürih Üniversitesi Kamuoyu ve Toplum Araştırmalar Enstitüsünde (fög) Dr. Patrik Ettinger tarafından İsviçre medyasının yayın politikası hakkında yapılan son araştırma Federal Irkçılıkla Mücadele Komisyonu (EKR/CFR) tarafından Federal Hükümetin web sayfasında yayınlandı. Konu basılı ve online medyanın İsviçre'deki Müslümanlar hakkındaki yayınları oldu. Fög araştırması medya haberlerindeki problemlere dikkat çekerken, EKR/CFR medya sorumluları ile beraber eğitici önleyici çalışmaların gerekliliğine vurgu yapıyor.
Zürih Üniversitesi araştırması 'İsviçre'deki Müslümanlar hakkında medya haberlerinin kalitesi' başlığı altında 2009-2017 arasında 18 basılı yayın organının haberlerini ele aldı. Dr. Ettinger araştırmasında medyada İsviçre'deki Müslümanlara olan mesafenin 2009 yılında yüzde 22'den 2017 yılında yüzde 69'a çıktığına dikkat çekiyor. Sağcı 'Weltwoche'deki haberlerin yüzde 84'ü hakkında İsviçre'deki Müslümanlara mesafe koyan bir tonaj tespit eden fög araştırması, bu oranların bulvar, tabloid Sontags Blick'te 63%, Blick'te 59% olarak saptarken NZZ ve Le Temps'da yüzde 31 oldu.  İsviçre'deki Müslümanlara mesafe üreten yayınlar genellemeler ile birleşince problem teşkil ediyor. İsviçre medyası ortalamasında Müslümanlar hakkında genellemeler yüzde 8 iken, Weltwoche'de bu oran yüzde 48, Sonntags Blick'de yüzde 24 ve Blick'te yüzde 11 ile dikkat çekiyor.
 
Yani netice olarak İsviçre'de var olmayan ve olması istenen İslam düşmanlığını İsviçre medyasının körüklediği ve yaptıkları olumsuz haberlerle buna zemin hazırlamaya çalıştıkları başka bir ilmi araştırmayla ortaya çıkmış oldu. İddiamızı yineliyoruz. Buyurun siz bir araştırma yaparak kamuoyuyla paylaşın. Sözüm ona İsviçre'nin medyası 2-0 mağlup durumdasınız.
Şimdi gelelim bizim Temel'in meşhur sözüne.  Temel aylarca "hastayım haytayım" diyerek rahatsızlığını anlatmaya çalıştı. Fakat Temel'in inlemesini feryadını kimse kaale almadı. Bu arada Temel vefat eder ve vasiyeti gereği mezar taşına şu ibareyi yazdırır. "Hastayum Hastayum dedum inanmadunuz. Ha şimdi ne oldi?"  İsviçre medyası da Temel'in bu sözünü dikkate alarak kendine çekidüzen vermelidir.

 

Bu yazı toplam 3839 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ömür Çelik Arşivi