Gelenler gidenleri aratmasın, gidenler gelenleri unutmasın
MADDİ VE MANEVİ FEDAKARLIK
Toplumu ayakta ve zinde tutan en önemli unsurların başında sivil toplum örgütleri gelir. Sivil toplum örgütlerinde hizmet veren kişiler, kendilerini toplumun menfaatlerine vakfetmiş şahıslardır. Hiç kimse ön plana çıkmazken onlar, "Ben varım" diyerek ellerini taşın altına koymuşlar ve maddi-manevi fedakârlık yapmışlardır. Dolayısıyla sahip olduğumuz örgütlerin kurucularına ve bugünlere gelmesine vesile olan büyüklerimizi hem unutmayacağız hem de hep onların tecrübelerinden istifade ederek bayrak yarışını olarak kabul ettiğimiz hizmet kervanını devam ettireceğiz. Fakat son yirmi yılı incelediğimizde bu geleneğin istediğimiz gibi gitmediğini görülüyor. Göreve gelenler, devraldığı hizmet bayrağını daha ileriye taşıması gerekirken, geçmişin hatalarını aramakla meşgul oluyor. Meşguliyet ise ileriye gitmeyi engellediği için hizmetin gerilemesene neden oluyor. Bir önceki yönetimde bulunan bir idareci, sonra gelen yeni yöneticiler tarafından ihanetle itham edilmemelidir. Bir bakıyorsunuz bir toplantı var, bir önceki yönetimden kimse yok. Hani siz mallarınızla ve canlarınızla kendinizi insanımıza hizmet için kendinizi adamıştınız? Veya size görevi devreden eski yöneticilerinize görevde iken saygıda kusur etmezdiniz. Şimdi ne oldu da onlar sizin organize ettiğiniz etkinliklere katılmıyorlar? Niye bu insanları küstürdünüz. Ya da ne oldu da bayrağı devraldığınız bu insanlar sizinle birlikte olmak istemiyor? Kendi kendimize özeleştiri yapmak zorundayız.
İNSANA YATIRIM
İnsan yetiştirmek zor olduğu gibi topluma hizmet etmek için öne çıkan insanları kazanabilmek daha da zordur. Var olanları da küstürmenin ise büyük vebali vardır. Özellikle aynı davaya inanan insanların bu hale düşmeleri ise çok çirkindir. Hatta sosyal medya üzerinden iğneli iğneli mesajlar yayınlamanın, fitne ateşini genele yaymanın ise hiçbir ahlaki yönü yoktur. Gerçek dostlar ya sabreder ya da dostunu ikaz ederek yanlışından vazgeçmesini sağlarlar. Oysa bizlerden birisi eski veya yeni yöneticilerle bir arada olsak hemen "Sen onunla mı birliktesin? Demek ki bize karşısın veya onun adamısın" gibi önyargılı yaklaşımlar yakıştırmalar yapılıyor. Peki, sizin açışınızdan istenilmeyen bu insanlara siz yıllarca beraber olmadınız mı? O zaman size sormazlar mı niye bu zamana kadar bu kişilerle birlikte oldunuz.
TOPLUMA ZARAR VERİYOR
Bu sürtüşmeler, önce kendilerine sonra da hizmet ettikleri topluma zarar veriyor. Topluma hizmet etmek çetin bir iş olduğu gibi nefsini ön plana getirenlerle maksadına ulaşmaz. Karşılıklı sürtüşme her iki tarafa da zarar verir. Altınlar bile boyuna asılırken aralarında bir mesafe bırakılır. Eğer birbirlerine sürtülürlerse her ikisi de değer kaybeder. Bu örnekten yola çıkarak önümüzde önderlik yapanlar, lütfen yerinizi ve hizmet verdiğiniz milleti ve kurumu unutmayın! Orası birbirinizi yemek için oluşan yerler değildir. Görevi devraldığınız arkadaşlarınızla hep kol kola olun. Onların tecrübelerinden istifade edin. Görevi yeni yöneticilere devreden eski yöneticiler, koltukların geçici olduğunu en iyi siz anladınız. Görevdeki arkadaşlarınıza sahip çıkın. Onlara destek olun. Siz birlikte olursanız toplum da güç ve kuvvet kazanır.
Siz şimdi görevde olanlar, yıllar önce temsil ettiğiniz makamlardaki ağabeylerinizi hatırlıyor musunuz? Onların isimlerini yaşatmak adına bir yere adlarınızı verdiniz mi? Onları ziyaret edip hatırlarını sordunuz mu? İlk cemiyetleri kuranları, ilk mescitleri oluşturanları ve ilk futbol takımını kurarak gurbetteki gençlerin göğsüne ay yıldızı takan büyüklerimizi unutmayın ve unutturmayın! Bir gün sizler de onların yerinde olacağınızı ve bu makamların kimseye kalmayacağını sakın unutmayın!
Gelen gideni aratmasın, gelenler de gidenleri unutmasın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.