Çocuklarımız ortaokula (Sekundarschule) başladığında, gelecekle ilgili eğitim kararlarını kesinlikle sadece kendilerine bırakmamak gerekir. Anne ve babalar kararları, kendi hayat ve eğitim tecrübelerini de katarak birlikte vermelidirler. Çünkü o yaştaki bir çocuk kendisi icin en iyinin ne olacağını kesinlikle tek başına değerlendiremez, mutlaka tecrübeli kişilerin görüşüne ihtiyacı vardır.

Benim gençliğimde Türkiye’de çocuklar muhakkak lise ve daha sonra üniversite okumaları icin anne ve baba tarafından yönlendirilirlerdi. İsviçre’de ise meslek okulları biraz ağırlıklı olarak devreye giriyor. Ancak çocukların ilkokul-ortaokul ders seviyesi ve zeka derecesine göre liseye gitme olanakları mevcutsa, anne ve babaların muhakkak bu durumu desteklemeleri, lise sınavına hazırlamaları, gerekirse bunun icin özel ders aldırmaları, çocukların geleceği icin ve ileride zaman kaybetmeden daha hızlı bir şekilde en iyi yerlere gelebilmeleri icin çok önemlidir.

Okullarda öğretmenler bazen müfredatı bitirebilmek icin hızlı ders anlatırlar, bazı çocuklar anlayamaz, yetişemez, sormaya çekinir ve geride kalır; notlar da düşük olduğundan ögretmenler tarafından lise icin tavsiye edilmezler, lise sınavına giremezler, ya da sınavı geçemezler. Bunu önlemek icin, anne ve babalar kapasitesi olan çocukları muhakkak özel dersle destekleyip liseye göndermelidirler.

Anne ve babaların çocuklarına yatırım yapmaktan çekinmemeleri, bunun icin hiçbirşeyi esirgememeleri önemlidir; çünkü bu yatırım ileride kat kat geri dönecektir, çocukların daha mutlu ve başarılı olmalari sağlanacaktır. İsviçreli öğretmenler yabancı çocukların başarılı olmalarını, kendilerinin üstüne çıkmalarını istemeyebilirler. O nedenle öğretmenlerin çocuklarla ilgili verecekleri kararları hemen kabul etmemek, gözden geçirmek ve uzmanlara danışmak doğru olur. Çocukların eğitim kararlarında onları hicbir zaman yalnız bırakmamalıyız.

Türk çocuklarımıza muhakkak sahip çıkalım, onlara çok değer verelim, geleceklerinin önünü açalım, onları yönetici yetiştirelim, çünkü gelecekte onlar bizi yönetecekler.