Bir ‘Saygılı’ geçti buralardan
İsviçre’de onlarca büyükelçi ile çalıştık. Her birinin farklı meziyetleri vardı. Fakat İsviçre’deki görev süresi dolarak bakanlıktaki yeni görevine dönecek olan Büyükelçimiz İlhan Saygılı diğer elçilerimizden farklıydı. Görev süresi içerisinde Türkiye ile İsviçre arasındaki ilişkileri geliştirdiği gibi, iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin de güçlenmesi için durmaksızın çalışarak, ziyaretler gerçekleştirerek ülkemizi ve sahip olduğu potansiyeli anlatarak, bir iş insanı gibi var gücüyle mücadele etti. İsviçre ile ilişkileri güçlendirirken başkent Bern’deki diğer ülkelerin sefirleriyle kurdurduğu yakın ilişkilerle de çok yönlü dostluklar kurdu.
Büyükelçimiz İlhan Saygılı başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Dışişleri Bakanımız Mevlut Çavuşoğlu, eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan gibi birçok bakanın İsviçre temaslarının gerçekleşmesi gibi heyetler arası onlarca görüşmenin mimarlığını yaptı. Çok az büyükelçi dört yıl gibi bir zamanda bu kadar başarıyı gösterebilmiştir. Büyükelçimiz her fırsatta temsil ettiği sefaretin başarısını birlikte çalıştığı ekibinin başarısı olduğu söyleyerek, ekip çalışmasının güzel bir örneğini de sergiledi.
Sefirimiz Saygılı, diplomat vasfının yanında aynı zamanda İsviçre’deki Türk toplumunun her fırsatta yanında oldu. Kâh yer sofrasında diz çöktü kâh aynı tabağa vatandaşı ile birlikte kaşık çaldı. O en zor günlerde tabutlara omuz verir yeri geldiğinde düğün halaylarında halay başı olarak devlet ve millet kaynaşmasının en güzel örneğini sergiledi. Ramazan’da kazanların başında kepçeyle iftar yemeği dağıtan Büyükelçi Saygılı, diğer yandan burnu kanayan bir vatandaşının yanı başında oldu. O insanına verdiği değer karşısında her zaman vatandaşlarını yanında görmenin mutluluğunu yaşadı. Terör örgütü yandaşlarının Türk Büyükelçiliğine yaptığı çirkin saldırının ardından Türk sivil toplum örgütlerinin tam kadro Büyükelçiliğe gelerek dayanışma göstermeleri karşısında Büyükelçimizin haklı gururunu görenlerden birisiyim.
Dedim ya, mesleğimiz birçok büyükelçimizle birlikte mesaimiz oldu. Sayın Saygılı’yı koronavirüs bile durduramadı. Fiziki olarak yapamadığı buluşmaları teknolojiyi kullanarak video konferans sitemiyle yaparak koronaya meydan okudu. Türklerin yaşayıp da gidemediği şehir yok gibidir. Her fırsatta davet edildiği yere giderek devletin merhamet yüzünü gösterdi.
Fakat çalışkanlığıyla bizi bu kadar yoran başka bir büyükelçiyle de çalışmadık! Hani bizi yoran büyükelçimiz gidiyor, diye seviniyor değiliz. Haddizatında böyle bir sefirden ayrılmanın hüznünü yaşıyoruz. İsviçre Türk toplumu da, bu sıra dışı büyükelçiyi hiç unutmayacak. İsviçre’de yaşayanlar olarak üzüntülü olsak da ülkemiz adına böyle devlet adamlarına sahip olduğumuz için mutlu ve gururluyuz. Biz büyükelçimize veda etmiyoruz. Çünkü veda bir daha görüşmemek içindir. Birlikteliğimizi devam ettireceğiz. Güle güle Sayın Büyükelçim, yeni görevinizde başarılar dileriz. İsviçreli Türkler seni unutmayacaktır. Devletinle bin yaşa...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.