Ramazan’da birlik ve beraberliğin bereketi yaşandı

Koronavirüs salgını ve alınan tedbirler kapsamında son iki yıldır Ramazan ayının oruç kısmı hariç birçok etkinliğini gerçekleştiremedik. Cemaatle teravih namazı, topluca iftar ve sahur yemekleri, bunlara bağlı olarak yapılan etkinlikler maalesef yapılamadı.  Bu sene ise salgının şiddeti düşünce yine eski ramazanlara kısmen de olsa kavuştuk.

Her şey bir tarafa bir araya gelmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha müşahede ettik. Ramazan ayı iftarları, birlik ve beraberliğe ne denli ihtiyaç duyduğumuzu nimet elimizden alınınca daha net olarak gördük. Birlikte rahmet olduğunu bizden evvelkilerin tabiriyle  “ayne'l-yakīn” yaşadık.  Bizi biz yapan güçlü kılan birlik ve beraberliğimizdir. Cenab-ı Hak, bu birlik ve beraberliğimizi bozmasın. Biz de millet olarak bu birlik ve beraberliğimizi bozanlara fırsat vermemeliyiz. 

Ramazan ayı boyunca başta Bern Büyükelçimiz Sayın Acarsoy ve müşavirleri, başkonsolos ve ataşelerimiz evlerinde iftar yapamadıklarını bizzat şahit olduk. Her davette var olmaya çalıştılar. Büyükelçimiz Emine Ece Özbayoğlu Acarsoy’un büyükelçilikte verdiği geleneksel iftar yemeği ile başlayan toplu iftarların tamamına yakınına katılma fırsatım oldu.  Sayın Büyükelçimizin ve diğer diplomatlarımızın yaptığı konuşmalarda mutlaka birlik ve beraberliğe vurgu yapıldı. Hatta “Siz güçlü olursanız, biz de güçlü oluruz”,  “Devlet milletinin yanında, millet de devletinin yanında” beyanları Ramazan ayının en önemli sloganı haline geldi.

İki yıl aradan sonra bir araya gelmeye meğer ne kadar hasretmişiz. Maşallah toplu iftar programları dolu dolu yaşanarak idrak edildi. Ramazan ayının geleneksel kültürel boyutunu yeniden yaşanmasına yaşatılmasına vesile olan tüm sivil toplum örgütlerine ve onlara maddi ve manevi olarak destek olan iş insanlarımıza teşekkür ediyoruz. Birlik ve beraberlik olunca ortaya nice güzelliklerin çıktığının hep birlikte yaşadık. Bir araya geldik kaynaştık. Hasret giderdik, gücümüzün farkına vardık.

Birlik ve beraberliğimizin önemi kadar, eksikliklerimizin de farkına varmalıyız. Bir iş ne kadar yapılırsa daha mükemmeli yapılır. Ramazan iftarlarında yaşadığımız eksikliklerimizin bir dahaki senelerde telafi edilmesini diliyoruz. Ramazan ayı tüm Müslümanların ortak değeridir. Biz Türkler ise bütün dindaşlarımızın ağabeyi konumundayız. İsviçre’de yaşayan diğer milletlere mensup Müslümanların da hamisi konumundayız. Özellikle kültür coğrafyamızın devamı olan Balkan, Mağrip Müslümanlarının da bizim iftar sofralarımızda mutlaka yeri olmalıdır.  Onlarla bir olup gücümüze güç katmalıyız.

Nimet elimizdeyken kıymetini bilemedik. Elimizden alınınca nelere sahip olduğumuzu iki yıl içinde görmüş olduk.  Koronavirüs musibeti görünse de bizim için iyi bir nasihat oldu. İnsanlık olarak bir daha böyle bir felaket yaşamamayı diliyoruz. Ramazan ayında yaşadığımız bu güzellikleri bayramla taçlandırarak devam etmesini diliyoruz.  Bu vesileyle Ramazan-ı şerif bayramımız mübarek olsun.

Nasrettin Hocaya demişler; "Hocam Ramazan bitti gidiyor, Acaba bizden memnun kaldı mı ki ?"
Kalmıştır elbet memnun kalmasa her sene 10 gün erkenden gelir mi? Ama Hocam, böyle bereket dolu bir ayın bitmesinden dolayı biz çok üzülüyoruz.
Bilmez miyim Ramazan bitti diye üzüntünüzden 3 gün Bayram yapıyorsunuz.

 

Bu yazı toplam 3212 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ömür Çelik Arşivi