Gıda israfının büyük bir kısmı, %60 oranıyla, hanelerde gerçekleşiyor. Bunu, restoranlar ve perakende sektörü takip ediyor. İsviçre’deki yüksek yaşam standardı ve refah seviyesi, gıda israfının artmasında önemli bir etken olarak görülüyor.

İsviçre hükümeti, 2017 yılına kıyasla 2030 yılına kadar gıda israfını yarıya indirmeyi hedefleyen bir eylem planı başlattı. Bu plan kapsamında, üreticilerden tüketicilere kadar tüm paydaşların sorumluluk alması ve israfı azaltmak için ortak çaba göstermesi amaçlanıyor.

Gıda israfının çevresel etkileri de dikkate değer. İsraf edilen gıdaların üretimi, taşınması ve bertaraf edilmesi süreçleri, sera gazı emisyonlarına ve doğal kaynakların tükenmesine katkıda bulunuyor. Bu nedenle, israfın azaltılması hem ekonomik hem de çevresel sürdürülebilirlik açısından kritik önem taşıyor.

İsviçre’de gıda israfını azaltmak için çeşitli sivil toplum kuruluşları ve girişimler de aktif olarak çalışıyor. Örneğin, “Too Good To Go” gibi uygulamalar, restoran ve marketlerdeki artan gıdaların uygun fiyatlarla tüketicilere ulaşmasını sağlayarak israfı önlemeye katkıda bulunuyor. 

Gıda israfının azaltılması, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde farkındalık ve eylem gerektiriyor. İsviçre’de bu konuda atılan adımlar, diğer ülkeler için de örnek teşkil edebilir.