YİNE SGK

Son yazımda Türk Kültür derslerine katılımın artırılması konusunda bir seferberlik gereğinden bahsetmiştim. Duyarlı vatandaşlarımız telefon ve mail yoluyla bu konuda bilgiler istediler.Genel olark vatandaşlarımız bu konuda nereye müracaat edeceklerini, nerelerde bu sınıfların olduğunu, hangi yaş grubu çocukları kapsadığını ve buna benzer soruları yöneltiler. Demekki ilgi halen var, ancak biraz bilgi eksikliğide var. Bu konuda en iyi bilgiyi T.C Bern Büyükelçiliğı tanıtma müşavirliğinden alabilirsiniz. Yakınınızdaki Türk sınıfları ve diğer konularda bilgi sahibi olabilirsiniz. Ayrıca Öğretmen sayısı az da olsa Türk Ana sınıflarıda bazı bölgelerde mevcut.Türk kültür dersleri ile ilgili birazda bilgi eksikliği olduğu kesin.Bu bilgilendirmeyide POST gazetesi ile Eğitim ataseliğinin ortak bilgilendirme kampanyası ile kapatabiliriz diye düşünüyorum.

Türkiye Cumhuriyeti'nin 96. kuruluş yılını kutluyoruz. Cumhuriyetin değerini getirdiklerini 15 Temmuz kalkışmasından sonra daha iyi anlamak için koruyup kollamak için daha fazla gayret göstermemiz gerektiği ortaya çıktı. Tarihe gereken önem ve ilgiyi göstererek ,kaynağından bilgilenerek, Cumhuriyetin değerini anlamak,ona sahip çıkmak ve gelecek nesillere anlatmamız bir görev oldu artık. 93 Yıl önce topraklarımıza göz diken hainlerin planları yine işbaşı yaptı yüzyıl önce yarım bıraktıkları hain planları yine devreye sokma çabasındalar,ancak Cumhuriyetine milletine güvenen halk bu bizans entrikalarını yutmaz artık. Cumhuriyet bayramımız kutlu olsun.

Sosyal Güvenlik kurumunun İsviçredeki gurbetçilere yönelik ayrımcı politikası halen devam ediyor. Bu konuda Ankaradan gelen kurum yetkililerine konu 22 Eylülde Zürichte yapılan toplantıda bir kere daha hatırlatıldı, anlatıldı ancak yinede ayrımcı uygulama değişmedi.3201 sayılı yurtdışı borçlanmasını düzenleyen kanunda oluşan boşluklar yasal bir düzenlemeyle kolaylıkla değiştirilme imkanı var iken,mağduriyetimizi bilmelerine rağmen değiştirmeyenler vatandaşlarımızı Türkiyede Sigorta kurumu önünde türeyen bilgisiz aracı simsarların eline düşmesine sebebiyet veriyorlar. Vatandaşlarımızdan bu simsarlar bir yığın para alırken aslında hiçbirşeyi halletmiyeceklerini baştan biliyorlar. Çünkü 3201 sayılı yasa İsviçre Türklerinin durumlarını farklı yorumluyor, yada birtakım bürokratlar sanki bu aracı simsarların ortakları gibi farklı yorumlamaya devam ederek İsviçre gurbetçilerinin halen mağdur edilmesine,bu konuda soyulmasına seyirci kalarakta bu simsarlarla işbirliği yapıyorlar sanki. Burdaki çatı örgütleri ise sessiz kalıyorlar gündemlerine almıyorlar.Önümüzdeki günlerde bu konuda İsviçre Türklerinin emeklilik sorunlarına kalıcı çözüm üretilmezse,tek çare kalıyor mağduriyetimizi Ankaraya anlatmak için imza toplamak. Bu sene bitmeden ya bir çözüm çıkar yada imza kampanyamızı başlatırız.