Virüse karşı ‘nazal aşı’ umudu
Türkiye’nin de içinde bulunduğu Covid-19 aşı geliştirme çalışmalarında, burundan sprey şeklinde uygulanan intranazal Covid-19 aşısında Faz-1 deneme aşamasına gelindiği haberi heyecan oluşturdu.
Klinik çalışmalar olumlu sonuçlanırsa ilk yerli nazal aşının bu yıl içinde kullanıma girmesi bekleniyor.
Covid-19 aşı geliştirme çalışmalarında son günlerde en çok konuşulan konulardan biri de burundan sprey şeklinde uygulanacak olan “Nazal Covid-19” aşısı. Dünya çapında 10’dan fazla grubun üzerinde çalıştığı sprey şeklindeki Covid-19 aşısı geliştirme yarışında Türkiye de var. Ülkemizde Ahlatçı Holding desteği ile kurulan Nanografi firmasının geliştirdiği yerli nazal aşının hayvan deneyleri başarılı şekilde tamamlandı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, aşının insanlar üzerinde denendiği Faz 1 çalışmalarına 2-3 hafta içinde başlanacağı duyurdu. Sağlık Bakanlığı’nın TÜSEB üzerinden desteklediği aşının ilk üretimleri Turgut İlaç firmasında yapılmaya başlandı.
40 BİLİM ADAMI ÇALIŞIYOR
Klasik aşılardan farklı şekilde uygulandığı için halkın ilgisini çeken Türkiye’nin ilk yerli nazal Covid aşısı, ODTÜ, Hacettepe, Gazi ve Ankara Üniversitelerinin bilimsel altyapısı, bilgi ve tecrübeleriyle 40 bilim insanı tarafından geliştiriliyor. Nazal aşı, Pfizer/Bionetch aşısının üretim tekniği olan mRNA ve Sinovac’ın üretim tekniği olan inaktif aşı teknolojisinden farklı olarak protein temelli olarak tasarlanıyor.
VİRÜSÜ BURUNDA BİTİRİYOR
Burundan uygulanan aşı, virüsün insanları enfekte ettiği fizyolojik yolu takip ettiği için bu teknolojinin virüsle daha etkin mücadele edeceği öngörülüyor. İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Erk, nazal aşı ile ilgili olarak “Koronavirüs ağız ve burun yoluyla vücuda girerek enfeksiyon yapıyor. Sprey aşı da onu taklit ediyor. Canlı bir aşı. Sprey hâlinde vücuda uygulandığı için özellikle burunda hem lokal hem de genel olarak bağışıklık sistemini aktive ediyor. Diğer aşılar sadece kanda antikor oluşturarak genel bağışıklık sağlıyor. Teorik olarak umut var gibi gözüküyor ancak klinik çalışmaların sonuçlarını beklemek zorundayız” dedi. Ayrıca bu aşı türünün, çok hızlı bir şekilde yeniden modelleme yapmaya müsait olması, salgının ilerleyen dönemlerindeki muhtemel mutasyonlara karşı hızlı bir şekilde önlem almaya imkân sağlaması bekleniyor.
Diğer aşılar kas yoluyla verildiği için genel antikor oluşturduğunu ifade eden Prof. Dr. Erk, “Diğer aşılar önce kas içinde bir miktar bağışıklık oluşturuyor. Oradan kana geçiyor ve kanda sistemik bir bağışıklık cevabına yol açıyor. Yani koronavirüsün izlediği bir yol değil damar yolu. Genel antikorlar, virüs vücuda girdiğinde vücut içinde yayılmasını engelliyor. Böylece kişi hastalanmıyor ya da daha hafif geçiriyor. Ancak bu süreçte kişinin burnunda ve boğazında virüs bulunduğu için bu kişiler virüsü başkasına bulaştırabiliyor. Nazal aşı burundan verildiği için virüsün direkt vücuda girmesini engelleyebiliyor. Yani virüsün vücuda giriş kapısı kapanıyor; henüz burunda iken yok ediliyor” dedi.
YIL İÇİNDE KULLANIMA SUNULABİLİR
Yerli nazal aşının insan denemelerine başlamak için Türkiye Tıbbi Cihaz Kurumu’nun onayının beklendiğini söyleyen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Bütün klinik aşamaların tamamlanması durumunda bu yeni aşı türünün yıl içinde kullanıma sunulmasını hedefliyoruz” dedi.
İŞTE AVANTAJLARI
Bulaşmayı da engelleyebilir
İlk klinik çalışmaları geçtiğimiz günlerde Çin’de başlayan intranazal aşı büyük umut vadediyor. Uzmanların özellikleri yüzünden Covid-19 salgınını bitirebilecek hamle olarak değerlendirdikleri nazal aşının geliştirilmiş ve geliştirilmekte olan diğer koronavirüs aşılarına göre önemli artıları olduğu bildiriliyor. Prof. Dr. Osman Erk, nazal aşının avantajlarını şöyle dile getirdi:
-Virüsün doğal yolunu takip ediyor: Hem doğal hem de burunda lokal bağışıklık oluşturduğu için virüsün başkalarına bulaşmasını da engelleyebilir.
-Kendi kendinize yapabilirsiniz: Aşıyı uygulamak için bir sağlık kuruluşuna gitmek gerekmiyor. Enjektörle yapılmadığı için iğne korkusu olan ya da aşı kararsızlığı yaşayan kişilerin de aşıya olan uyumunu artıracağı düşünülüyor.
-Saklama kolaylığı: Eksi derecelerde saklanması gereken diğer koronavirüs aşılarından farklı olarak oda sıcaklığında saklanabiliyor.
-Tek doz yeterli: İki doz yapılması gereken klasik Covid-19 aşılarından farklı olarak intranazal aşının tek doz yapılması yeterli oluyor.
Bu haber toplam 4897 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.