Geçtiğimiz yıl bu zamanlar büyük bir heyecanla yaz tatili planları yapıyorduk. Kimimiz karayolu, kimimiz denizyolu ve bazılarımız havayolu ile Temmuz ayının ilk haftasından itibaren yollara koyulmuştuk. Bazılarımız anavatana yolculukta, bazılarımız anavatanda tatilde alçak hain darbe kalkışmasını yaşadı.
15 Temmuz gecesi , 16 Temmuz sabahın ilk ışıklarına kadar kimi ekran başında kimi Zürih sokaklarında büyük kaygıyla ülkemizdeki gelişmeleri takip etti. Bazı olaylar yazılarak daha kolay ifade edilir. Ancak 15 Temmuz gecesiyle ilgili anlatmak istediklerimizi mimiklerimiz, ses tonumuz olmadan elimizle kolumuzla göstermeden anlatması zor.

Çevremdeki dostlarla konuşurken 15 Temmuz'u yaşadığım için kendimi hem çok şanslı hem şansız gördüğümü söylüyorum.  Dinleyerek ve okuyarak anlamaya çalıştığım önceki darbeler gibi değil, değil, bizzat yaşayarak idrak edebildiğim ve gelecek nesillere o geceyi anlatabileceğim için kendimi şanslı sayıyorum.

Her birimiz o geceyi farklı yaşadı, izledi, tanık oldu. Bu geceyi yaşayanlar kıymetini bilmeli, 15 Temmuz'u asla unutmamalı unutturmamalı. Gelecek nesillere nakletmeli. 15 Temmuz 2016, imanın ve vatan sevgisinin tankların ve mermilerin önüne atladığı siper olduğu yiğit Türk halkının şehitliğe dair destan yazdığı bir tarih. Gelecek nesillere bizzat bu geceyi yaşayan biri olarak anlatabileceğim için çok şanslıyım. 15 Temmuz artık halka rağmen hakka rağmen ülkemizde kimsenin bir şey yapamayacağının miadı olduğu gecedir. Sincan'da devam eden mahkemeleri takip ediyoruz. İnkarı, riyakarlığı görüyoruz. Görüntülü kanıtlara rağmen alçaklıklarını inkar eden hainleri görüyoruz. Elinde Türk bayraklarıyla sokakla dökülen ülkenin öz evlatlarına tanklarla, helikopterlerle, füzelerle, tüfeğinin namlularını Türk milletine doğrultan yaylım ateşine tutan hainleri asla unutmayacağız unutturmayacağız. 40 yıl boyunca dini kullanıp devletin tüm birimlerine sızan, asker, Polis, savcı kılığına girmiş teröristleri asla unutmayacağız unutturmayacağız.

16 Temmuz'un ilk ışıklarında, o gece şehit olanlarla ilgili tek kelime etmeyip darbecilerin adil yargılanmasıyla ilgili endişelerini aktaranları unutmayacağız. Samimiyetsiz ''Yanınızdayız, Geçmiş olsunlar' ve sonrasında darbecileri kucaklamaya devam eden ve teröre destek veren ülkeleri unutmayacağız. Yabancı medya kuruluşlarında boy gösterip, ''Korkuyoruz, tehdit ediliyoruz, endişeliyiz'' diyerek üste çıkıp masum görünen ve Avrupa ülkelerinde Türkleri hedef gösteren darbeci ve darbe yandaşlarını da takiyecileri de unutmadık unutmayacağız. 250'ye yakın şehit ve 2800 gazimiz ilgili tek bir üzüntüsünü ifade etmeyen, ama utanmadan ''bize terörist'' dediler diye gidip, İsviçre-Almanya ve diğer ülke mahkemelerinde Türk vatandaşlarına dava açan alçakları unutmadık unutmayacağız. Uzun lafın kısacası bu alçak ihaneti, ihanetin işbirlikçilerini ve bunu tiyatro kabul edenleri unutmayın. Unutursanız bir gün unutulmaya mahkum olursunuz.