‘Su diyeti’ için uzman uyarısı: Ani ölümlere yol açabilir
Tek besin diyetlerinin başta kas erimesi olmak üzere sağlığa birçok zararı olduğunu vurgulayan uzmanlar, aşırı su tüketiminin sodyum atılımını artırarak, hâlsizlik, bilinç kaybı, baygınlık ve kalp hastalarında ölüme sebep olabileceğini hatırlatıyor.
Son günlerde sosyal medyanın da etkisiyle yeniden gündeme gelen “su diyeti” konusunda uzmanlar uyarıyor: Bilinçsizce ve uzun süreli yapılan bu diyetler vücuda dönüşü olmayan hasarlar verebilir hatta şok ölümlere sebep olabilir... Bol su içmek sağlıklı bir hayatın olmazsa olmazlarından biri...Her insanın sağlıklı bir bedene sahip olabilmesi ve hastalıklardan uzak bir hayat sürdürebilmesi için günlük 2-2,5 litre su tüketmesi gerekiyor. Sağlık açısından faydalı olan su tüketimi, diyete de yardımcı oluyor ve kilo vermeyi kolaylaştırıyor. Suyun kilo verdirici etkisinden faydalanan ve 1950-60’larda ortaya çıkan “Su diyeti” son dönemlerde yeniden popüler oldu. 30 gün yapıldığında kilo verdirmenin yanı sıra horlama ve migren gibi birtakım hastalıkların tedavisinde de kullanıldığı iddia edilen bu diyet, gün içinde kişinin susadığı kadar su içmesi ve yanında sadece tek bir tür besin tüketmesi kuralına dayanıyor.
KAS KAYBINA YOLAÇIYOR
Sosyal medya üzerinde hızla yayılan bu diyetin sağlığa etkilerini değerlendiren İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, Low Calories Diet adı verilen bu tür “çok düşük kalorili” diyetlerin sağlık için faydadan çok zarar getirdiğini belirterek şu uyarılarda bulundu: Bu diyetlerin en önemli handikapı, vücudun ihtiyacı olan, protein, karbonhidrat, yağ, makro besinler ve mikro besinlerin alınamaması sebebiyle vücutta anlık veya uzun vadeli hasarlara yol açmasıdır. Uzun süre ana besin maddesi olarak suyu tüketmek sarkopeni dediğimiz ciddi kas kayıplarına sebep olur. KALP HASTALARIDİKKAT! Sürekli su içmek, tek yönlü beslenmek diğer gıdaları almamak vücutta sıvı elektrolit dengesini bozabilir. Mesela çok su içmek sodyumu düşürür. Sodyum düşmesine bağlı olarak bilinç kaybı, hâlsizlik, yorgunluk, baygınlık gibi problemler görülebilir. Kalpte ritim bozuklukları ortaya çıkabilir. Bu diyetler uzun süre yapıldığında özellikle kardiyak aritmisi, hipertansiyon kalp yetmezliği olanlarda bayılmalara, ani ölümlere bile yol açabilir.
HAFIZAYI BOZABİLİR
Bu diyetler yağ içermediğinden vitamin A, D, E, K gibi yağda çözünen vitaminler vücuda alınamaz. Bu vitaminlerin eksikliğine bağlı olarak hafıza bozuklukları, ciltte incelme, saçlarda dökülme, cilt kuruluğu, dikkat ve konsantrasyon bozuklukları ortaya çıkabilir. O nedenle biz tek yönlü diyetleri asla tavsiye.
OLUMLU ETKİLERİ GEÇİCİ
Su diyetinin kısa vadede görülen olumlu etkilerinin geçici olduğunu vurgulayan Dr. Kaya “Migren şeker dalgalanmaları, aşırı kafein ya da çikolata gibi tatlı gıdaların tüketimi ile tetiklenir. Su diyetinde bunları almadığınız zaman migrende iyileşmiş gibi görünebilir. Ama uzun vadede kan şekeri düşüklüğüne bağlı olarak daha şiddetli migren atakları yaşanabilir” dedi. Su diyetinin horlama tedavisinde kullanılması ile ilgili olarak da “Kilo vermeye bağlı olarak üst solunum yollarındaki aşırı yağlanma azalacağı için hava girişi artar ve kişinin horlaması azalabilir. Ancak uzun vadede ortaya çıkabilecek diğer sağlık zararları da unutulmamalıdır” diye açıkladı.
DİYETİN “DİYETİNİ” ÖDEMEYİN
Sağlıklı bir diyetin sürdürülebilir olması gerektiğini ifade eden Dr. Ayça Kaya “1.000 kişi üzerinde yapılan bir araştırmada, kilo veremeyen kişilerin bir yılda 16 defa diyete başladığı gösterilmiş. Bütün hayatınız boyunca yapamayacağınız bir diyete başlamak onu kısa sürede terk etmenize sebep olur. Verdiğiniz kilolar daha fazlasıyla geri gelir. Başladığınız diyeti 5 sene sonra da sürdüremeyecekseniz orada bir problem var demektir. Su diyeti de böyle bir diyet. Diyetin diyetini ödemeyin” dedi. Sağlıklı bir beslenme modelinde sebze, meyve, yağ, protein ve karbonhidratların bulunması gerektiğini söyleyen Dr. Kaya “Karbonhidratı biraz kısıtlayalım.Her bir öğünde tek bir karbonhidrat tüketelim. Kuru fasulye, pilav, ekmek bunların hepsi karbonhidrat. Sebze, salata, yoğurtla başladığımız öğüne biraz et ekleyebiliriz. Sona doğru da tek tür bir karbonhidrat alarak öğünümüzü tamamlayabiliriz” dedi.
Bu haber toplam 3757 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.