Geçtiğimiz hafta, 18-25 Mayıs 2024 tarihleri arasında düzenlediğimiz büyük Özbekistan turunda, İsviçre Türk Diyanet Vakfı olarak eşsiz bir deneyim yaşadık. ITDV İsviçre Diyanet Vakfı'na bağlı dernek başkanlarının katıldığı bu tur, Taşkent'ten başlayıp Semerkand, Buhara ve Hive şehirlerini kapsayan bir kültürel yolculuk olarak hafızalarımızda yer etti.

Bu tur, katılımcılarımıza Özbekistan'ın zengin tarihini ve muazzam mimarisini yakından görme fırsatı sundu. Taşkent'teki Kaffal Şaşi Türbesi ve Barak Han Medresesi, Semerkand'daki İmam Buhari Kabri ve Külliyesi, Uluğbey Rasathanesi, Buhara ve Hive'deki tarihi eserler, İslam medeniyetinin derin köklerini gözler önüne serdi. Özbekistan’ın tarihi dokusu ve mimari güzellikleri bizlere geçmişten bugüne uzanan bir kültürel mirası tanıttı.

Özbekistan, tarih boyunca önemli medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir ülke. Büyük İpek Yolu'nun kavşağında yer alması, bu bölgeyi ticaretin ve kültürel etkileşimin merkezi haline getirmiştir. Tarih boyunca İskitler, Ahamenişler, Greko-Baktriyalılar, Sasani İmparatorluğu ve Timurlular gibi birçok medeniyetin izlerini taşıyan Özbekistan, bugün de bu zengin mirası korumaktadır.

Özbekistan’ın kültürel zenginliği, sadece tarihi yapılarla sınırlı değil. Ülkenin geleneksel el sanatları, müziği, dansları ve mutfağı da oldukça çeşitlidir. Özbek müziği, İpek Yolu boyunca taşınan çeşitli kültürel unsurların harmanlanmasıyla oluşmuş zengin bir mirasa sahiptir. Geleneksel Özbek dansları ise yumuşak ve akıcı hareketleriyle dikkat çeker.

Bu gezi sadece bir tur olmanın ötesinde, bilgi ve kültür alışverişi için de önemli bir fırsat sundu. Katılımcılar, Özbekistan'ın lokal yaşamını ve geleneklerini tanıma şansı buldu. Geleneksel Özbek yemeklerinin tadına bakmak, yerel halkın yaşam tarzını ve kültürel değerlerini öğrenmek, bizlere farklı bir kültürü derinlemesine anlama imkanı sağladı.

Özbekistan, zengin dini mirasıyla da dikkat çekmektedir. Semerkand'da bulunan ve hem Müslümanlar hem de Hristiyanlar tarafından ziyaret edilen Peygamber Daniel Türbesi, Şah-ı Zinde Kompleksi gibi mekanlar, dini açıdan büyük öneme sahiptir. Buhara, "Buhara-i Şerif" olarak anılmakta ve İslam dünyasında kutsal bir şehir olarak kabul edilmektedir. Ayrıca, Termez'deki Budist kalıntılar ve Fayaztepa gibi antik tapınaklar, bölgenin dini çeşitliliğini gözler önüne sermektedir

Turun son günü olan 25 Mayıs'ta, Taşkent'ten İstanbul üzerinden Basel'e dönüş yaparak tamamladığımız bu tur, katılımcılara unutulmaz anılar ve yeni bilgilerle dolu bir hafta sundu. İsviçre Türk Diyanet Vakfı olarak, kültürel zenginlikleri keşfetme ve farklı medeniyetleri tanıma adına bu tür etkinlikleri düzenlemeye devam edeceğiz.

Özbekistan turu, bizlere tarihi mekanları ziyaret etmenin ötesinde, derin bir kültürel yolculuk yaşattı. Bu deneyim, İslam medeniyetinin köklü geçmişini ve bugününü anlamamıza katkı sağladı. Katılımcıların gösterdiği ilgi ve coşku, bizleri bu tür organizasyonları gelecekte de gerçekleştirmeye teşvik ediyor.

Bu köşe yazısıyla, Özbekistan’ın tarihine ve kültürüne kısa bir yolculuk yapma fırsatını sizlere de sunmak istedim. Gönlümüzde bıraktığı izler, hafızalarımızda unutulmaz anılar olarak kalacak.

Selam ve saygılarımla,

Zafer Terkeşli
İsviçre Türk Diyanet Vakfı Genel Müdürü