Kızmayın, kendimizi yazacağım!

Kendimizi yazacağım derken, yani bizi kaleme alacağımı önceden beyan edeyim. Çünkü biz sizi başkası olarak görmüyor, kendimiz görüyoruz. Post Gazetesi olarak 2002 yılından beri İsviçre'de süreli bir yayın olarak yayın hayatımızı sürdürüyoruz. Yani 19 yıldır Türkçe olarak İsviçre'de yayın yapıyoruz.

Hilafsız Türkçe yayın konusunda aralıksız yayın yapan tek gazeteyiz. Biz kendimizi överken, Türkçe yayın yapan bir gazeteyi halkımızın tercih etmesi Türkçenin yaşaması ve yaşatılması konusunda önemli bir olaydır.  Bir milleti ayakta tutan, onun varlığının devamını sağlayan milli şuuru besleyen, bir millete mensup olma hazzını veren ve bireyleri birbirine yaklaştıran ve onların arasındaki birlik beraberliği sağlayan en önemli unsur lisandır. Bir milletin varlığı dilin varlığıyla mümkündür.  Dil, milletin manevi gücünün aynasıdır. Bir millet kültürel değerlerini oluşturan ve o milleti ayakta tutan, edebiyatı sanatı, bilimi ve müziği dil sayesinde nesilden nesile aktarılmaktadır. Bunun için dilin korunması, milli varlığın korunması anlamına gelmektedir.  Vatan ve ana nasıl sevilmesi gerekiyorsa dil de öyle sevilmelidir.  Ana dili, bağlı olduğu toplumun geçmişten geleceğe bütün değerlerini kuşatır. Bahtiyar Vahapzade, Ahmet Kabaklı’ya yazdığı makalesinde şunları söyler: “Bir milleti mahvetmek için onun başına atom bombası yağdırmak gerekmez. Manevî değerlerini, dilini, edebiyatını ve tarihini zedelemek, hafızasından silmek yeter.” İşte bu sözler ana dilin önemini anlatmaya yeter de artar.

Onun için biz Türkçe yayın yaparak İsviçre'deki Türk toplumunun birbirleriyle bağlarını kuruyoruz. Türkçe yazdığımız için de İsviçre Türk toplumu bizi bağrına basarak hayatta ve ayakta kalmamızı sağlıyor.
Yayıncılıkta zamanın teknolojilerine uymazsanız yok olur gidersiniz. Biz de 2011 yılında Post Gazetesinin internet ortamında sayfalarını hazırlayarak zamana ayak uydurarak hem gelişen teknolojiyi kullanarak insanımıza ulaştık hem de aylık yayından günlük hatta saatlik bilgi ve haberlerle okuyucularımızı bilgilendirdik. Basılı gazetede elde ettiğimiz başarıyı online sayfalarda da elde ettik.

Yayınladığımız haberler zaman geldi milyonlarca "tık"lama alarak bizi zirvelere yerleştirdi.  Hadiseye ister ticari açıdan isterseniz kültürel açıdan bakın, her açıdan kârlıyız. Çünkü biz ana dilimiz Türkçe olarak yayın yapıyoruz ve tercih ediliyoruz.  Ayrıca bizim okuyucusuna temas eden bir yanımız var. Günlük yüzlerce vatandaşımızın sorularını cevaplıyor, onlara yön gösteriyoruz.  Vatandaşın sıkıntısını en yetkili makamlara ulaştırıp çözüm yolları oluşturuyoruz. Sizden aldığımız güçle birçok sorunu muhataplarımızla görüşerek çözdüğümüzü bilesiniz. Bundan sonra da sizden gelen soruları cevaplayacak hep birlikte var oluş mücadelesi vermeyi sürdüreceğiz.

26 Eylül Türk dili bayramıdır. Binlerce yıllık tarihi ile Türk dili, millî kültürümüzün ortak ifade aracıdır, kutsal bir mirastır. Karamanoğlu Mehmet Bey’in 13 Mayıs 1277 tarihindeki “Şimden gerü hiç kimesne kapuda ve dîvânda ve mecâlis ve seyrânda Türkî dilinden gayrı dil söylemeyeler” fermanı önemlidir. Biz de bu ferman gereği olarak Türkçe yayın yaparak milli kültürümüzün ortak aracını İsviçre'de yaşatmaya çalışacağız.

Bu yazı toplam 3829 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Ömür Çelik Arşivi