Bu projeyle ülkenin altyapısında önemli iyileştirmeler yapılması planlanıyor. Ancak bu genişleme, bazı riskleri de beraberinde getiriyor. Özellikle benzin fiyatlarında artış olasılığı, kamuoyunun gündeminde yer alıyor.

Yol Fonundaki Azalma ve Benzin Fiyatları

Ulusal Karayolları ve Aglomerasyon Fonu (NAF), genişletme projesinin maliyetlerini karşılamak için önemli bir kaynak olarak kullanılıyor. Ancak elektrikli araç kullanımının artmasıyla birlikte, madeni yağ vergisinden elde edilen gelirler düşüşe geçti. Federal Karayolları Ofisi (Astra), fonun 2027 yılına kadar 500 milyon frankın altına düşebileceğini ve bu durumun, benzin fiyatlarının litre başına dört sent artmasına neden olabileceğini belirtiyor.

Tarihsel Bir Perspektif: 1993 Benzin Zammı

Bu durum, İsviçre’de daha önce yaşanan benzin zamlarını hatırlatıyor. 1993 yılında, benzin tarifesi 20 sent artırılmış ve bu artışın yarısı yol fonu için kullanılmıştı. O dönemde seçmenler, bu artışı yüzde 54,5 oyla kabul etmişti. Şimdi ise benzer bir senaryo gündeme gelebilir.

Elektrikli Araçlar ve Vergi Tartışmaları

Gelecekteki fon eksikliğini gidermek amacıyla 2030’dan itibaren elektrikli araçlara vergi getirilmesi de gündemde. Bu, madeni yağ vergisinden elde edilen gelirlerin azalmasını telafi etmek için önerilen bir çözüm. Ancak bu vergi önerisi halen tartışmalı ve uygulanabilmesi için anayasa değişikliği gerektiriyor.

Siyasi Tepkiler

Bu konuda farklı siyasi görüşler var. SP Ulusal Meclis Üyesi Jon Pult, kırsal bölgelerde yaşayanların genişlemeden çok az fayda sağlayacağını ve daha yüksek maliyetlere katlanmak zorunda kalacağını eleştiriyor. Öte yandan SVP Ulusal Meclis Üyesi Christian Imark, projeler için yeterli kaynağın olduğunu ve benzin fiyatlarında ani bir artış olmayacağını savunuyor.

İsviçre’nin otoyollarını genişletme planı, altyapı iyileştirmeleriyle birlikte petrol fiyatlarında artış olasılığını da gündeme getiriyor. Proje, ülkenin ulaşım ağını geliştirmeyi hedeflerken, halkın benzin fiyatlarındaki potansiyel artışla ilgili endişeleri devam ediyor. 24 Kasım’daki oylama, İsviçre’nin gelecekteki yol politikalarını ve enerji kullanımını şekillendirecek önemli bir dönüm noktası olacak.