DSÖ: Avrupa'daki vaka sayısı endişe verici
DSÖ, Avrupa'da koronavirüs vakalarının sayısının artmasını "endişe verici" olarak nitelendirerek, eylül ayındaki sayıların "bir uyarı işareti" olması gerektiğini bildirdi.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Avrupa'daki koronavirüs vakalarının sayısındaki artışın "endişe verici" düzeyde olduğunu açıkladı. DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Hans Kluge, Perşembe günü Kopenhag'da düzenlediği online basın toplantısında Avrupa'daki vaka sayılarının salgının ilk yüksek seviyesinin yaşandığı Mart ayı düzeyini aştığını belirtti. Koronavirüs testlerinin yaygınlaşması ile vaka sayısının da yüksek çıktığını belirten Kluge, buna rağmen vaka sayısının "endişe verici" düzeyde olduğunu kaydetti. Kluge, "Eylül ayı sayıları hepimiz için bir uyarı işareti olmalı" şeklinde konuştu.
"Pandeminin ne yönde gelişeceği bizim elimizde" diyen Kluge, "Bir kere geri püskürtmeyi başardık, yine geri püskürtebiliriz" ifadelerini kullandı. DSÖ Avrupa Bölge Direktörü, salgını önlemek için testlerin yaygınlaştırılması, ellerin yıkanması, sosyal mesafenin korunması, bunun mümkün olmadığı durumlarda koruyucu maske takılması ve geniş katılımlı etkinliklerden uzak durulması gibi etkili tedbirlere uyulması gerektiği konusunda da uyarıda bulundu.
Aralarında Türkiye ve Rusya'nın bulunduğu 53 Avrupa ülkesinde toplam koronavirüs vakalarının sayısı yaklaşık 5 milyona ulaştı. Avrupa'da koronavirüs yüzünden yaklaşık 227 bin kişi de hayatını kaybetti. DSÖ verilerine göre, Avrupa ülkelerinde her gün 40 bin ile 50 bin arasında yeni vaka kaydediliyor.
"Karantina süresi 14 gün olmalı"
DSÖ Kriz Koordinatörü Catherine Smallwood da koronavirüs testi pozitif çıkanların karantina süresi konusunda açıklamalarda bulundu. DSÖ'nün iki hafta karantina tavsiyesinde bulunduğunu hatırlatan Smallwood, buna uyulması gerektiğini vurguladı. Smallwood, virüsün kuluçka dönemi ile hastalığın bulaşma süresi göz önünde bulundurularak, 14 gün karantina tavsiyesinde bulunduklarını ifade etti. Almanya'da karantina süresinin kısaltılması tartışılıyor.
DSÖ'den sağlık çalışanlarına destek
Öte yandan, DSÖ bir bildirge yayınlayarak pandemi döneminde sağlık çalışanlarının daha iyi korunması için hükümetlere çağrıda bulundu. Pandemi ile mücadelede çok sayıda doktor, hemşire ve hasta bakıcının ağır bedeller ödediğine dikkat çeken DSÖ, pandeminin sağlık çalışanları ve aileleri için "benzersiz bir risk" oluşturduğunu vurguladı. DSÖ, dünyanın birçok ülkesindeki verilerin sağlık çalışanlarının nüfusun geri kalanına kıyasla sıklıkla enfekte olduğunu belirtti. DSÖ'nün verilerine göre, sağlık çalışanları birçok ülkede nüfusun yüzde 3'ünü, gelir düzeyi düşük ülkelerde ise nüfusun yüzde 2'sini oluştururken, dünyadaki koronavirüs vakalarının yüzde 14'ünü sağlık çalışanları arasında kaydedildi. DSÖ, hatta bazı ülkelerde bu oranın yüzde 35'e çıktığını belirtti.
Pandeminin sağlık çalışanlarının "hayati önemini" hatırlattığını belirten DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus "Hepimizin sağlık çalışanlarına çok şey borçluyuz, hastalarla ilgilenmelerinin yanı sıra görevlerini yaparken kendi hayatlarını riske attıkları için" dedi. Ghebreyesus, sağlık çalışanlarının sadece fiziksel olarak değil, psikolojik olarak da büyük baskı altında çalıştıklarını söyledi.
DSÖ'nün bildirgesi, hükümetlerden sağlık çalışanlarının fiziki ve psikolojik koşullarının iyileştirilmesi ve tıbbi güvenliğinin sağlanmasını talep ediyor.
Bu haber toplam 4039 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.