Bu çayı içinler gribal enfeksiyonlardan kendilerini korurken, ayrıca birçok hasta da şifa bulmak için Osmanlı çayını tercih ediyor.

Zencefil, havlıcan, hibisküs, ıhlamur, karanfil, limon, portakal, tarçın, elma ve kekik Osmanlı çayının hammaddesini teşkil ediyor. Her biri şifa kaynağı meyve ve bitkilerin demlenmesiyle ortaya çıkan Osmanlı çayı bal ile tatlandırılıp servis ediliyor.

Şifalı olduğu kadar lezîz de olan çayı içmek için şehir dışından gelenler de oldukça fazla. İnsana ferahlık veren çay gribe karşı oldukça etkili. Gribe yakalanmak istemeyenler bağışıklığını güçlendirmek için tarihî Ördekli Kültür Merkezine gelip bu çayı mutlaka içiyor.

Osmanlı çayının fincanı 4 liradan satılıyor. Ayrıca çayı tatlandırmak için şeker yerine bal kullanılıyor. Çay Osmanlı zamanında nasıl tüketiliyorsa günümüzde de aynı şekilde müşterilere servis ediliyor.

Osmanlı çayını hazırlayan Ali Terzioğlu, "Osmanlı çayımız tam bir şifa kaynağı. İçinde zencefil, havlıcan, hibisküs, ıhlamur, karanfil, limon, portakal, tarçın, elma ve kekik bulunuyor.

Çayımız şifalı olduğu kadar lezzetli de. Bu karışım Osmanlı'dan geliyor. Biz de bu şifalı çayı devam ettiriyoruz. Bilhassa kış aylarında gribe ve soğuk algınlığına karşı vatandaşlar rağbet gösteriyor. Buraya insanlar şifa bulmaya geliyor. Bu çayı içenler lezzetini çok beğeniyor.

Hazırladığımız çayı çiçek balıyla servis ediyoruz. Şeker yerine balla tatlandırıyoruz. Osmanlı zamanında nasıl tüketiliyorsa şimdi de aynı şekilde müşterilere ikram ediyoruz" dedi. (İHA)