ZÜRİH- İsviçre’de aile içi şiddet vakaları her geçen gün daha fazla gündeme geliyor. İsviçre Radyo ve Televizyonu’nun (SRF) haberine göre, polis ekipleri, aile içi şiddet ihbarlarına sıkça müdahale etmek zorunda kalıyor. Bu durum, aile içi şiddetin toplumun önemli bir sorunu olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Giderek Artan İhbarlar
Polise yapılan aile içi şiddet ihbarlarının sayısı her geçen yıl artıyor. 2023 yılı verilerine göre, İsviçre genelinde 20.000’den fazla aile içi şiddet vakası kaydedildi. Özellikle eşler arasında yaşanan fiziksel ve psikolojik şiddet vakaları, kolluk kuvvetlerini sıkça harekete geçiriyor.

Kadınlar Daha Fazla Risk Altında
Aile içi şiddetin mağdurları arasında kadınlar önemli bir yer tutuyor. Yapılan araştırmalar, bu vakalarda mağdurların %75’inin kadın olduğunu ortaya koyuyor. Çoğu vakada, şiddet olayları çocukların önünde gerçekleşiyor ve bu durum, şiddetin psikolojik etkilerini daha da derinleştiriyor.

Polisin Müdahale Süreci
SRF, polis ekiplerinin bir aile içi şiddet ihbarına nasıl müdahale ettiğini gözlemledi. Ekipler, olay yerine varır varmaz tarafları ayırarak güvenliği sağlıyor. Daha sonra mağdurun durumu değerlendirilip gerekli destek mekanizmaları devreye alınıyor. Polis memurlarından biri, “Bu tür olaylar genellikle yüksek duygusal gerilimle dolu. En önemli önceliğimiz mağduru güvende tutmak ve gerekli yardımı sağlamak” dedi.

Şiddete Karşı Önlemler
Yetkililer, aile içi şiddetle mücadele için önleyici çalışmaların önemine dikkat çekiyor. İsviçre’de mağdurlara yönelik sığınma evleri ve psikolojik destek hizmetleri sunuluyor. Ayrıca, farkındalık kampanyaları ve eğitim programlarıyla şiddetin önlenmesi hedefleniyor.

Mağdurlara Çağrı
Uzmanlar, aile içi şiddet mağdurlarına yardım aramaktan çekinmemeleri gerektiğini vurguluyor. Acil durumlarda 117 numaralı polis hattı aranabilirken, mağdurlar ayrıca şiddetle mücadele eden yardım kuruluşlarından destek alabiliyor.

Toplumsal Farkındalık Şart
Yetkililer, aile içi şiddetin yalnızca bireysel bir mesele değil, toplumsal bir sorun olduğunu belirtiyor. Bu tür olayların önlenmesi için hem devlet kurumlarına hem de topluma büyük görevler düşüyor. Şiddetin tamamen ortadan kaldırılabilmesi için dayanışma ve farkındalık çalışmaları büyük önem taşıyor.