Vakıf Müessesi
Değerli okurlar, insanlar maddi-manevi bütün birikimlerini paylaşmak suretiyle toplumu oluşturmuşlardır. Birlik ve beraberlik, yardımlaşma duygusunun tezahürüdür. Bizi biz yapan değerlerin başında yardımlaşmak gelmektedir ki; yardımlaşmanın sonucu olan paylaşmak ister maddi ister manevi, insani bir gerekliliktir.
Elbette ki bu dünya hayatından hepimiz ayrılacağız. Öyleyse bu dünyadan ayrılırken arkamızdan hayırlarla bizi anacak insanlar bırakmak, yapmış olduğumuz söz ve davranışlarımızla razı olunacak bir hayatı tamamlamak elbette kendi yararımızadır. Bu sebeple paylaşımcı bir insan olmak, bizde bulunan maddi veya manevi birikimleri olmayanlara aktarmaya çalışmak ve bunların neticesinde amellerimizin salih olması için çabalamak sadece dünyamız için değil ahiretimiz içinde gerekliliktir.
İnsanoğlunun ölümünden sonra sevap defterinin kapanmayacağı sadaka-i cariyelerden biriside vakıftır. İslam Dininin müntesiplerinden istediği iyilikte ve hayırda yarışma ilkesinin tezahürü olarak karşımıza çıkan vakıflar, tarih boyunca Müslüman toplumlarda birlik ve beraberliği kuvvetleştirmede, sosyal yapıyı sağlamlaştırmada, insanlar arasında bulunan mal farklılığı sebebiyle ortaya çıkabilecek dengesizliği gidermede en etkin faktör olmuştur.
Bitmez tükenmez bilmeyen bir hayır mı yapmak istiyoruz. Ölüm gelip çatıp dünya hayatını sonlandırdıktan sonra amel defterimizin kapanmamasını mı arzu ediyoruz. Rabbimizin ve bizimle beraber yaşayan ve bizden sonra gelecek neslin bizden razı olmasını mı istiyoruz. Elimizde bulunan imkânları vakfetmekle imkânı olmayan insanlara, sahipsiz hayvanlara, doğal hayatın korunmasına netice itibariyle bütün varlıkların istifadesine sunalım. Camiler, okullar, hastaneler, sebiller, yollar, köprüler, aşevleri sizlerin vakfettikleriyle bugüne geldi. Bu günden sonrada yine sizlerin vakıflarıyla bu hizmetler ayakta duracaktır.
Sonuç itibariyle Vakıf; Rabbimizin rızası için elimizde bulunan imkânı başkalarına miras kalmamak üzere yaratılanların istifadesine sunmaktır. Bu istifade neticesinde maddi ve manevi ihtiyaçlar karşılanacak, birlik ve beraberlik en güzel şekilde sağlanmış olacak, ibadethaneler ayakta kalacak, okullarımız kalkınacak, ilim yuvaları büyüyecek, âlimler yetişecek, açlar doyacak, hastane sıkıntısı çekenlerin sıkıntısı hafifleyecek, susuzlar su bulacak. Kim neye muhtaç ise muhtaçlığı vakıf aracılığı ile dindirebilir. Bu sebeple siz kıymetli vatandaşlarımızı günümüze kadar gelen vakıfları korumaya, onları vakfedilme gerekçesine uygun bir şekilde kullanmaya, vakıf mallarına zarar gelecek her türlü yanlış davranıştan kaçınmaya davet ediyoruz. Sizleri hayırda yarışmaya davet ediyoruz.
Yüce Rabbim vakıf bırakmış olanlara rahmet etsin. Vakıf mallarını en doğru bir şekilde kullanma imkânını bizlere sunsun. İhtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını giderecek vakıflar bırakmayı bizlere nasip etsin.
Sevgili Peygamberimizden (s.a.s) bizlere aktarılan bir hadiste şöyle buyrulmaktadır.
"İnsanoğlu öldüğü zaman bütün amellerinin sevabı da sona erer. Şu üç şey bundan müstesnadır: Sadaka-i câriye, istifade edilen ilim, kendisine dua eden hayırlı evlat."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.