Kara para aklama ve terör finansmanı

Kara para aklama ve terör finansmanı

Dünya finans merkezlerini gözetlemek için kurulan fransızcası Groupe d'action financière (GAFI), İngilizcesi Financial Action Task Force on Money Laundering (FATF) İsviçre hakkında kara para aklama ve terör finansmanı 2016 raporunu açıkladı.

Haber: Musa Acar

BERN - GAFI/FATF 1989 yılında G7 tarafından İsviçre'ninde kurucu üye olarak katılımı ile kurulmuştu. Bugün Türkiye dahil Avrupa ülkelerinde kayda değer finans merkezi olan ülkelerin çoğu, ABD ve İngiltere dahil, Çin, Hindistan ve Rusya ile 37 üyesi bulunuyor. Avrupa Komisyonu ve arap Körfez İşbirliği Konseyi GAFI/FATF üyesi. Dünya Bankası ve IMF gözlemci statüye sahip.

Ülkeleri kara listelere alan kurumlar

GAFI/FATF'nin açıklanan hedefi kara para aklamaya karşı mücadele, terör finansmanına karşı mücadele ve kitlesel imha silahlarının yayılmasına karşı mücadele.  FATF bir çok ülkeyi finans akımları şeffaf değil suçlaması ile kara listeye almıştı. FATF 2000 yılı raporunda Panama, Bahama, Cayman adaları gibi vergi almayan adalar başta olmak üzere kara paraya karşı mücadele etmiyor olarak isimlendirilen Rusya, İsrail ve Lübnan dahil 15 ülkeyi kara listeye almıştı. 2001 raporunda Mısır, Macaristan, Endonezya, Nijerya ve Ukrayna dahil 8 ülke daha alında kara listeye. 2008 raporunda Özbekistan, Türkmenistan, İran, Pakistan ve KKTC işbirliği yapmayan ülkeler olarak ilan edildi. 2012 raporunda Cezayir, Bangladeş, Kırgızistan, Fas, Sudan, Tacikistan ve Türkmenistan 2. kez olmak üzere Asya, Afrika ve Amerika kıtasından 19 ülke listeye alındı. Türkiye 2012 ve 2013 raporlarında talep edilen planları uygulamıyor olarak raporlara yazıldı. Ancak terörü destekliyor veya finansörlüğüne göz yumuyor suçlaması direk olarak Türkiyeye yönlendirilmedi. Bugün Can Dündarın batı ülkelerinde verdiği konferanslar Türkiyeyi uluslararası terörü destekliyor pozisyonuna düşürmeyi hedefliyor.

İsviçrenin 'gri' liste tecrübesi

İsviçre bankacılık sırrını yıkmak için vergi kaçakçılığı argümanı ile kendisine karşı kullanılması ile tanıdı milletlerarası kurumları. 2001 krizinde Türkiye nasıl finansal sıkıntıya girerek finans sektörü çökünce para ihtiyacı için IMF ve Dünya bankası ile anlaşmalar imzalamak durumunda kaldı ise, 2007 yılında ABD'den dünyaya yayılan ekonomik krizde finans sektörünü ayakta tutabilmek için harcanan milyarlar sebebi ile AB ülkeleri bütçeleri zorlanmaya başladı. Bu sıkışık durumda milletlerarası kurumları enstrüman olarak keşfeden Fransa ve Almanya başbaşa vererek OECD üzerinden İsviçreye baskı kurdu.  OECD'nin hedefi vergi suçları olmakla birlikte bunun baskı yapmak için yalnız başına yeterli olamayacağı düşüncesi ile ek olarak kara para ile ilgilenmeye başlayan OECD, FATF'in çalışmalarına destek olmaya başladı. 22 Ekim 2008 tarihinde Parisdeki bir OECD toplantısında Fransa ve Almanyanın liderliğinde 17 ülke vergide işbirliği yapmayan ülkeler listesi çıkarma kararı verdi. 40 civarı ülke incelendi. Fransa ve Almanya OECD'den İsviçrenin vergi kaçakcılığını destekleyen ülke olarak kara listeye alınmasını talep etmişti. 2 Nisan 2009 tarihinde OECD'nin vergi konusundaki 'gri' listesi açıklandı. Bu baskı netice verdi. İsviçre dahil bir çok ülke vergi sahasında ve bankacılık sırrını güçlü ülkelere karşı uygulamayı durdurdu. O zamandan bu zamana kadar vergi konusunda ilerleme kayıt edilen yani işbirliği yapan ülkeler olarak İsviçre ve Türkiye dahil bir çok ülke ifade ediliyor. OECD'nin bugün işbirliği yapıyor dediği ülkeler arasında Kanada, Cayman adaları, Çin, Fransa ve Almanya, Hong Kong, İsrail, İtalya, Japonya, Güney Kore, Liechtenstein, Luxemburg, Macao, Malezya, Monaco, Hollanda, Panama, Katar, Rusya, Singapur, Slovakya, Slovenya, Güney Afrika, BAE, İngiltere, ABD ve ABD'ye bağlı Virjin adaları vs. bulunuyor.

FATF/GAFI 2016 İsviçre raporu

Aralık 2016 tarihinde açıklanan raporda kara para aklama ve terör finansmanı  rizikoları için İsviçrede anlayış mevcut deniliyor. Milletlerarası adli yardım kalitesi ve başka ülkelerin paralarına el konulması ve talep eden ülkelere geri verilmesi övülmekte. Ceza davalarında İsviçrenin suç işleyerek kazanılan maddi kaynaklara el koymasını ayrıca övüyor FATF/GAFI.

FATF/GAFI tarafından İsviçrenin yetersiz olarak görülen kısımları ise finans sektöründe aracılar tarafından yeterli önleyici tedbir alınmadığı ve yeterli sayıda şüpheli olay bildirilmemesi olarak ifade ediliyor son raporda. Bilhassa hamiline yazılı hisse senetlerinin sahiplerinin tesbiti ve menkullerin gerçek sahiplerin tesbitinde İsviçre için ceza hukukunu talep edilen şekilde değiştirmiyor diyerek tenkit ediyor FATF/GAFI. 15'000 EUR veya USD aşan düzensiz havalelere tedbir alınmasını talep ediyor FATF/GAFI ülkelerden. İsviçrenin ise ancak 25'000 CHF aşan miktarlarda tedbir öngörmesini tenkit ediyor FATF/GAFI. Finans sektörü dışındaki avukatların, noterlerin, mali müşavirlerin kara para mevzuatına tabi olmasını talep ediyor FATF/GAFI İsviçreden. İsviçre ise finansal operasyonlarda bu meslekleri kara para kanununa tabi tutuyor. Ancak FATF/GAFI daha fazlasını talep ediyor. Danışmanlık ve şirket kurma gibi finansal operasyon içermeyen hizmetleride kara para mevzuatına tabi etmemesini istiyor FATF/GAFI İsviçre'den.  İsviçreden terör konusunda adli yardım taleplerinin sayısı 2011 yılında 4 adet, 2013 yılında 13 adet, 2014 yılında 24 adet olarak ifade ediliyor raporda. Bunlardan 5 adetinin terör finasmanı için 2011 yıllarında Almanya ve Türkiyeden birer adet, Hollanda ve ABD'den 2012 yılında birer adet ve 2013 yılında Danimarkadan bir adet talep gelmiş İsviçreye. İşlemi devam eden biri hariç diğerleri talep eden ülkelerin isteği doğrultusunda neticelendirilmiş.

Hangi terör?

FATF/GAFI Türkiye için 2010 yılından itibaren yetersiz derken, 24.10.2014 tarihli açıklamasında kara para aklama ve terör finansmanına karşı mücadelede ilerleme göstermesinden dolayı artık Türkiyenin takip edilen ülkeler listesinde çıkarıldığını bildirmişti. Türkiye ile beraber aynı tarihte FATF takibinden kurtulan ülkeler Arjantin, Küba, Etyopya ve Tacikistan idi. TC mahkemelerinin terör örgütü tarifi batılı ülkelerinin kabul edeceği bir şekilde olmadığı için terör finansmanına karşı mücadele enstrümanı tek taraflı işliyor. Yani sadece batılı müttefiklerin Türkiyeden istedikleri destek için çalışmakta. Türkiyenin batılı ülkelerden taleplerine ise müttefikler şüphelilerin insan hakları tehlike altında diyerek karşılık vermekteler.

Bu haber toplam 4297 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.