24 Eylül günü, gelecekte emekli olacak gençleri ve şu anki emeklilik yaşına gelmiş veya emekli olmuş kişileri yakından ilgilendiren yasa teklifi sandıkta reddedildi. Bakanlığın ısrarla kabul edilmesi yönünde çağrılar yaptığı, bana göre bir sürü karmaşıklık içeren emeklilik reform paketi halk tarafından kabul görmedi. Emekliler ve gelecekte emekli olacak gençler şimdilik rahat bir nefes aldı...

Emeklilik demek fakirliğin başlangıcı demek
Yıllarca çalışan emekciler, aktif iş hayatlarını tamamlayıp emeklilik hayatına adım atmalarıyla birlikte maddi açıdan zor döneme giriyorlar. Yaştan emekli olan emeklilerin çalışma hayatları boyunca elde ettikleri maaş gelirlerinin ortamalasına bağlı olarak AHV Emekli sandığından aylık en az bin 175 Frank ve en yüksek 2 bin 350 İsviçre frankı alabiliyorlar. Karı-Koca emekli olan çiftlerde ise aylık maaş en üst sınır 3 bin 525 frank.
Çalışma hayatları boyunca aylık maaşları ne kadar yüksek olursa olsun, bu maaşlardan bağımsız olarak karı-koca emekli eşlerin aylık en fazla alabilecekleri emekli maaşı 3 bin 525 frank. Bu parayla İsviçre gibi pahalı bir ülkede yaşamını sürdürebilmek çok zor. Bu nedenle emeklililerin büyük bölümü yurt dışında Türkiye gibi iklimi sıcak ülkelerde yaşamayı tercih ediyor.

2018'de başlayacak Bilgi paylaşımı paniği
OECD tarafından geliştirilen 'Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesi' ile ilgili yapılan haberler vatandaşlarımızın inanılmaz kafasını karıştırıyor.
Vatandaşlarımız, ''Acaba yeni anlaşmaya göre emeklilik parası, bankadaki birikim, gayrimenkulüm bildirilecek mi? '' gibi panik yapıyor.
Hatta bazı vatandaşlar beni arıyor ve '''Acaba gidip belediyeye Türkiye'deki bankada bulunan paramı, evimi bildireyim mi'' gibi sorular soruyorlar. Kimi sosyal yardım aldığını ve bir sorunla karşılaşıp karşılaşmayacağını merak ediyor. Eleştirince alınanlar oluyor ama, vatandaşlarımızı yakından ilgilendiren bu konu hakkında bilgilendirmek, aydınlatmak gibi bir etkinlik yapan dernek ve stk ne yazık ki yok. Bazen o kadar angare işlerle uğraşılıyor ki, esas halkımızı ilgilendiren temel konulara kimse yanaşmıyor. Bazı basın kuruluşları ''2018'den sonra parasını, gayrimenkulünü bildirmeyen yandı bitti'' gibi gerçekleri saptıran ve vatandaşların paniğini artıracak haberlerle ateşe benzin döküyor. Bu konuda vatandaşlarımızın panik yapmasına gerek yok. Ülkeler arasındaki bilgi paylaşımı o tarihten itibaren geçerli, yani geriye dönük bilgi ve emeklilik maaşları ve gayrimenkul vb. konularda bilgi paylaşılmayacak.

AK Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu vatandaşlarımızı rahatlatan bir açıklama yaparak şunları söyledi:
"Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın menfaatlerinin uluslararası düzeyde de korunması bizler için her zaman vazgeçilmez bir husustur. Söz konusu sözleşme incelendiğinde otomatik bilgi paylaşımında yurt dışındaki vatandaşlarımızın hassasiyetlerinin dikkate alındığı görülecektir." açıklamasında bulundu. Yeneroğlu: "Türkiye, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) tarafından geliştirilen 'Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesini' 3 Kasım 2011 tarihinde imzalamış ve 20 Mayıs 2017 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlamıştır. Sözleşme, anlaşmaya taraf ülkeler arasında kişi ve kurumların banka hesapları dâhil yurt dışı finans kuruluşlarındaki varlıklarının karşılıklı olarak otomatik bildirilmesini içermektedir.
Hangi ülkelerle bilgi paylaşımında bulunulacağına Bakanlar Kurulu karar verecektir. Bilgi paylaşımında vatandaşlarımızın menfaati esas alınacak, özellikle menfaatlerine aykırı bir paylaşım söz konusu olmayacaktır. Ancak bu çerçevede gerçekleştirilebilecek otomatik bildirim yine sadece mevduat kuruluşu, yatırım kurumu ve belirli sigorta şirketlerindeki finansal hesaplara yöneliktir. Gayrimenkul vb. konularda her hangi bir bildirim söz konusu olmayacaktır. Aynı şekilde emeklilik fonları, emeklilik ya da emekli maaşı hesapları ve emeklilik dışı tasarruf hesapları da kapsam dışındadır.
Ayrıca Türkiye açısından geriye dönük bir bildirimde bulunulması söz konusu değildir. Dolayısıyla anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarih öncesine dair hiçbir bildirim yapılmayacaktır. Anlaşmanın en temel prensibi bilgilerin sadece vergi amaçlı kullanılabileceğidir. Vergi dışında bir hususun gündeme gelmesi ya da bilgilerin bu amaç dışında kullanılması sözleşmelere aykırıdır. Bu nedenle sağlanan hesap bilgisi belirtilen kapsam dışındaki hususlar için Türkiye'nin yazılı izni alınmadan paylaşılamaz ve ispat aracı olarak kullanılamaz. Bu durumda Türkiye'ye ve yaşanılan ülkedeki ilgili makamlara bilgi verilebilir ve gerektiğinde dava açılabilir.''
Bu sebeple birçok ülke bakımından olduğu gibi Türkiye açısından bu tip sözleşmelere taraf olmak adeta zorunluluk haline gelmiştir. Bununla birlikte yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın menfaatleri de uluslararası düzeyde her zaman bizler için vazgeçilmez bir husustur. Paylaştığımız bilgiler otomatik bilgi paylaşımında yurt dışındaki vatandaşlarımızın hassasiyetlerinin dikkate alındığını göstermektedir."

Bazı vatandaşlar Türkiye'nin bu anlaşmayı istediğini sanıyor, oysa bu yanlış. Kara para ile mücadele kapsamında finans hareketliliğinde uluslararası düzeyde şeffaflığın sağlanması ülkelerin küresel ekonomik sistem içerisindeki güvenilirliğinin artırılması açısından, bu anlaşmaya Türkiye'nin de artık taraf olma zorunluluğu doğdu. Ve açıklamadan da görülecei gibi, vatandaşlarımızın hassasiyetleri dikkate alınacak sözü, çok fazla açıklanmaması gereken çok şeyi anlatıyor.