Türkiye turizm sezonunu kaçırmamak için turistin göreceği her kişiyi aşılarken turizm için yoğun diplomatik gayretler gösteriyor. Turizm, ülkemizin önemli bir döviz kaynağı olduğu gibi aynı zamanda önemli bir istihdam sağlıyor. Turizm için yapılan bu çalışmalar karşısında Avrupa ülkelerindeki 6 milyona yakın Türk vatandaşı için neler yapılıyor?
 
Avrupa ülkeleri korona salgını karşısında aldıkları önlemlere paralel olarak kendi aralarındaki seyahati kolaylaştırmak için belirli kriterler geliştirdiler. Aşı olanlar ve hastalıktan iyileşenlere bir dizi serbestlikler getirdiler. Türkiye’nin ise Avrupa'daki vatandaşları için herhangi bir çalışma yapmaması bizi içeriden içeriye incitiyor.  Her gün turistler için kah Rusya'da kah Almanya veya başka ülkelerde temaslarda bulunan yetkililerimiz, turistlerden daha fazla döviz girdisi sağlayan kendi vatandaşlarının ülkelerine gelmesi için herhangi bir kolaylık sağlamayı bile akıllarından geçirmiyor. Salgının yaygınlaşmaması için Türkiye'ye gelen her kişiye PCR testini mecburi koyan Türkiye koyduğu kuralı günün şartlarına göre değiştirmeyi bile düşünmüyor. Avrupa'da emekli olmuş vatandaşlarımınız, Türkiye'ye gelebilmeleri için mutlaka PCR testi yaptırmaları gerekiyor. Oysa bu vatandaşlarımız aşılarını olmuş ve Avrupa'da serbest dolaşabiliyorlar.  Ama Türkiye onların aşılanmış olmalarını tanımayarak illa PCR testi istiyor. Almanya''da PCR testi hızlılığına göre 80 ile 150 Euro arasında yapılıyor.  İsviçre’de ise bu rakam 119.- ile 204.- CHF arası değişiyor. Dört kişilik bir ailenin PCR testi büyük bir külfet getiriyor.
 
Eğer maksat salgının yayılmasını önlemekse aşı olanların salgını yaymayacağı açıkça belirtiliyor. Hal böyle olunca aşı olanlardan neden hâlâ PCR testi istiyorsunuz? Diğer yandan hastalığı atlatanlara Avrupa'da sağlanan serbestliği neden Türkiye sağlamıyor?  Bu şikayetimizi ilettiğimiz Türkiye'deki yetkili, “Aşı konusunda bir çalışma olabilir fakat iyileşenlerin yeterli antikor oluşturup oluşturmadığını bilmediğimiz için ona izin verilmesi çok zor” dedi.  Bizimkiler her şeyi çok iyi bildikleri gibi bu konuda da ilmi yaklaşımlarını bir kez daha sergilediler!
 
Avrupa'daki insanımız, bu günden yarına izin için karar vermezler.  Eğer Avrupalı Türklere dönük bir kolaylaştırma getirilecekse şimdiden açıklanmalıdır. Aşısı olanlara PCR testi istenmeyecek açıklaması yapılsa veya bir tarih verilerek bu tarihten sonra şöyle bir uygulamaya yapılacak denilse vatandaş, Türkiye gidişini ona göre ayarlar.  Fakat üzülerek şunu görüyoruz bütün gayretler turistler için yapılıyor ve Türk vatandaşları da aradan doğan haklardan yararlanıyor.  Aynı durumu geçtiğimiz yıl yaşadık. Türkiye'ye gelenler karantinaya alınacak kuralı son ana kadar tabu olarak karşımıza kondu.  Hem gelin diyorsunuz hem da karantinaya tabi tutulacaksınız denilerek vatandaşı ikilemde bırakmışlardı.  Bu yıl da “Aşılarını olanların PCR testi yaptırmalarına gerek yok” demek o kadar zor olmasa gerek.  Eğer aşının salgını engellediğine inanıyorsanız bu açıklamayı yapar, Avrupalı Türkler de nasıl hareket edeceğini bilirler ve ikilemde kalmazlar.
 
Ne olur bir kez de sesimizi yükselmeden siz bizim için bir şeyler düşünün.  Bizim için ihsanda bulunmanıza gerek yok. Araştırıp toplantı üzerine toplantı yapmanıza da gerek yok. Diğer ülkeler ne yapıyorsa ve yapılanlar sizin ilmi değerlerinize de uyuyorsa bize de o şekilde muamele yapın.  Uygulamalarınızla bizi ülkemize küstürmeyin.