"Yolcu değil hancı olmaya geldik"
MNG grubu tarafından 6 milyon İsviçre frangına yüzde 60 hissesi satın alınarak yönetici ve hocası Türk olan İsviçre'nin Challenge İkinci Lig takımı FC Wil, önemli transferlerle adından son dönemde sıkca söz ettirmeye devam ediyor.
Haber: Cemil Baysal
WİL- Türkiye'nin önemli kuruluşu MNG grubu tarafından 6 milyon İsviçre frangı, kulübün yüzde 60 hissesi satın alınarak yönetici ve hocası Türk olan İsviçre'nin Challenge İkinci Lig takımı FC Wil, bir dönem Türkiye liginde de oynamış önemli isimlerin transferleriyle adından son dönemde sıkca söz ettirmeye devam ediyor. Kulübün son genel kurul toplantısında başkanlığına ise MNG Grubu Sahibi Nazif Günal'ın 28 yaşındaki oğlu Murathan Doruk Günal getirildi. Yaptığı flaş transferlerin yanısıra FC Wil'in Türk yönetimine geçmesi nedeniyle İsviçre medyasının sıkca manşetinde yer bulan FC Wil ve kulübün sportif direktörü Erdal Keser, kapılarını Post Gazetesine açtı ve gündemdeki konuları ve gelecekle ilgili hedeflerini anlattı.
Post:Almanya kökenli olduğunuz için Almancanız mükemmel. İsviçre'nin yerel şivesi Schwiizerdütsch'ü anlayabilyor musunuz?
-( Gülümseyerek) Anlayabiliyoruz dersek yalan olur. Konuşmaları anlıyoruz ama konuşamıyoruz.
Post:İsviçre medyasının yanlı ve özellikle Blick gazetesinin bazen saldırgan tutumunu nasıl karşılıyorsunuz, böyle bir saldırgan medya bekliyor muydunuz, bir önyargı veya ırkcılık buluyor musunuz?
Açıkca söylemek gerekirse, böyle bir Bulvar gazetesi beklemiyorduk. Önyargı veya ırkcılık bulmuyorum. Yapılan yayınlarda daha önceki yatırımcıların çekip gitmelerinden bahsediliyor ve bizden önceki olumsuzluklardan bahsediliyor. Bu nedenle bu tür haberleri pek de yadırgamıyorum. Bizim buraya geliş amacımız ve gelecekteki hedeflerimiz belli. Bizi tanıyınca bakışlar zamanla değişecek.
Post:Sizin İsviçre tercihinizden bahsedilirken para aklama iddialarına bile yer veriliyor. Futbolculara verilen vaatler yerine getirilmedi, oyuncular otelde konaklıyor gibi eleştiriler yapılıyor.
-Bunlara gülüp geçiyoruz. Ben de otelde kalıyorum. bu büyültülecek bir konu değil ki.
Futbolcuların ve ailelerinin arzu ettiği tarzda uygun evler arıyoruz. Bazıları çocuklarının okuluna yakın yer istiyor. En uygun evi bulana kadar otelde kalmaya devam edeceğiz.
Size MNG'yi uzun sözlerle anlatmama gerek yok. En son olarak İstanbul'daki 3. havalimanı projesinde yer alıyor. Dünyanın çeşitli yerlerinde inşaat, finans ve turizm alanlarında sayısız projeler tamamlamış bir kurum. Spora yönelik yatırım projesinin belirlenmesinden sonra bana verilen görev sonucunda Avrupa'da, Avusturya, Almanya ve İsviçre'de yaptığım arama ve taramalardan sonra belirlediğimiz 10 kulüp arasından geçmişi ve tarihi olan FC Wil'de karar kıldık. İsviçre tercihimizin nedeni, Süper ligde 10 takım bulunuyor ve 5 takım Avrupa kupalarında mücadele edebiliyor.
Post:Herhangi bir sportif başarısızlık halinde desteğinizi çekme veya çekilme gibi bir planınız var mı?
-Asla,biz uzun vadeli projeler üzerine buraya geldik. Hedefimiz İsviçre'de futbola renk katmak ve seyircileri coşturacak bir takım oluşturmak. Bu yıl amacımız Süper lige yükselip gelecek yıllarda Avrupa kupalarında mücadele etmek.
Spora hizmet ederek, başarılı bir takım oluşturup alt yapılarda da futbolcular yetiştirmek destek vermek istiyoruz.
Post:Wil 20 bine yakın nüfuslu küçük bir yer. İnsanlar kolayca birbirini tanır. İsviçre'li halkının içine girdiğinizde sizi nasıl karşılıyorlar?
Halkın içine giriyoruz tabi ki. Maçlarımıza gelip bizi destekliyorlar. Yerli halk bize karşı çok sıcak ve sanki böyle bir projeyi bekliyormuş. Halk biim bu desteğimizden çok memnun.
Post:FC Wil'in Türk yönetiminde olması Türk taraftarlar arasında da bir heyecan oluşturdu. Futbolseverler büyük takımlarda oynamış futbolcuları yakından görmek ve sizin takımı desteklemek için Wil, St.Gallen ve daha uzak kantonlardan maçlarınıza geliyorlar. Türk taraftarların ve karşılaştığınız vatandaşların ilgisinden memnun musunuz?
Türk taraftarların, Wil ve St. Gallen'deki Türklerin desteğinden çok memnunuz. Uzaklardan maçlarımıza gelen ve bizi gittiğimiz deplasman maçlarında yalnız bırakmayan taraftarlara teşekkür ederiz. Bizi gördükleri her yerde sevgiyle yaklaşıp misafirperverliklerini gösteriyorlar. Bir çoğu iş sahibi olmuş. Buralara gelmiş çeşitli alanlarda başarılı olmuşlar.
Biz de onlar gibi burada kalıcı olup, başarılı olarak onları gururlandıracağız. Maçlarımıza bundan sonra da hepsini bekliyoruz. Bizi desteklemeye devam etsinler.
Post:Türkiye ligini yakından takip ediyorsunuzdur. Size şampiyon kim olur?
(gülümseyerek) çok sürpriz bir şey söyleyeyim, bu sene 3 büyüklerden birisi şampiyon olur..
İdmanın sonunda yardımcılarıyla birlikte sohbet ettiğğimiz takımın hocası Fuat Çapa, takıma önemli isimlerin katılımıyla Challenge liginin favorisi olduklarını, kendilerinin göreve geç başlaması ve yeni gelen transferlerin takıma geç katılımları nedeniyle lige tam manasıyla hazır olamadan başlamalarının büyük handikap olduğunu belirtti.
"Egemen Korkmaz, Mert Nobre, Ferhat Çökmüş, Santos, Ergün Berisha, Endoğan Adili ve Kağan Söylemezgiller'den sonra Selçuk Şahin'i de alarak Türkiye Süper Lig'de forma giymiş 8. futbolcuyu kadromuza kattık. Bu önemli futbolcuların Wil'i tercih etmesininin sebebi proje takımı ve hedeflerinin olması. Futbolcuların 3-4 yıl da Avrupa'da oynamak istemelerini çok doğru buluyorum. Bu tercihlerinde elbette aileleri, eş ve çocuklarının geleceğini düşünmeleri etkili olmuştur ama rasyonel düşündüklerini de belirtmeliyiz. Avrupa'da yaşamak ve projeye inandıkları için geldiklerini düşünüyorum." dedi.
Tüm hedeflerin ve projenin gelecek sezon İsviçre Süper Ligi'ne ve Avrupa kupalarında mücadele etme üzerine kurulan FC Wil'in Teknik Direktörü Fuat Çapa,
"Sonuçta bu projede, gelecek sezon 1. Lig'e çıkmak, daha sonra da Avrupa liglerinde mücadele etmek hedeflerimiz var. Belirtmeliyim ki, İsviçre liginde az takım mücadele ediyor ve Avrupa kupalarına katılmak doğru planlama yapılırsa çok da zor değil. Hedeflerin çok gerçekçi olduğunu düşünüyorum. Projeden oyuncular da biz de kulüp de fayda sağlayacaktır. Umarım kazasız belasız planladığımız gibi gider ve proje sonunda oyuncular, biz ve kulüp istenilen noktada oluruz." dedi.
''Alt ligler zordur''
Fuat Çapa alt liglerde fiziğe dayalı mücadelenin ön planda olduğunu belirterek sözlerini sürdürdü: Dünyanın her yerinde ikincli ligler daha çok fizik ve mücadeleye dayalı geçer. Teknik beeri biraz daha geri planda kalır. Burada da böyle. Takım halinde hazırlık müsabakaları oynayamadık. Şu an lig devam ederken, halen eksiklerimizi görmeye takviyeler yapmaya devam ediyoruz. Yaptığımız taktik denemeler ve uyum süreci bazen hanemize puan kaybı olarak yazılıyor. Nobre dışında alınan oyuncuların tümü defansif ağırlıklı. Kontenjanımız nedeniyle daha fazla yabancı oyuncu alamıyoruz. Takımımıza katkısı olacak İsviçre'den 1-2 ofansif yönlü oyuncu alacağız'' diye konuştu.
Önümüzde milli takım arası olacak. Bu arayı iyi değerlendireceğiz. Oyuncularımızı, Ligi ve rakipleri tanımış olacağız, 8-10 maç sonra takım yavaş yavaş oturacak ve yüzde 70-80 hazır duruma geleceğiz'' dedi.
Evindeki müsabakalarda ve deplasman maçlarında Türk taraftarların müsabakalara gelip takıma destek vermesinden gurur duyduklarını dile getiren Fuat Çapa, ''Bizim takım bir İsviçre takımı. Türk taraftarların maçlarda bizi yalnız bırakmamalarından gurur duyoyoruz ve kendilerine teşekkür ediyoruz. Ancak İsviçre'li taraftarlarla beraber güzel bir karışım olursa bu çok hoşumuza gider. Bizi desteklmeyedeva etsiner, hepsine teşekkür ediyrozu'' ifadelerini kullandı.
FC Wil
1900 yılında kurulmuş FC Wil takımı, 2013 yılından bu yana evindeki müsabakalarını Bergholz Spor tesislerinde İPG Arena futbol sahasına oynuyor. Kapalı buz salonu ve açık ve kapalı yüzme tesislerinin bulunduğu Bergholz Spor kompleksi, futbol sahasıyla beraber 60 milyon franka inşa edildi. Stadt Wil Belediye'sine ait 700 koltuklu toplamda 6 bin seyirci kapasitesi bulunan futbol sahası Arena, 2013 yılında yıllık 100 bin frank karşılığında isim hakkı 10 yıllığına İPG şirketi tarafından satın alındı.
Takımın Sportif Direktörü Erdal Keser, FC Wil kapılarını Post'a açtı ve Haber Müdürümüz Cemil Baysal'a gündeme dair ve gelecekle ilgili hedeflerini anlattı.
Takımın Teknik Direktörü Fuat Çapa ve yardımcıları idman sonrası birlikte poz vererek, ''Türk taraftarların her zaman desteğinden mutlu oluyoruz. Bizi desteklemeye devam etsinler'' dediler.
Ferhat Çökmüş: Futbola Young Boys Bern takımında başladıktan sonra Türkiye'ye transfer olan Trabzonspor, Orduspor, Manisaspor ve Adana Demirspor formaları giyen Ferhat Çökmüş, Türkiye'den gelen diğer futbolcular gibi FC Wil'in başarısı için ter dökecek.
Selçuk Şahin, ''Ortam beklediğimden daha iyi''
FC Wil takımının idmanlarından ve maçlarından sonra özellikle Fenerbahçe taraftarlarının ilgi gösterdiği futbolcuların arasında gelen Selçuk Şahin İsviçre'de umduğumdan daha iyi bir ortam bulduğunu anlattı.
Selçuk Şahin, ''2-3 haftadır İsviçre'deyim. Yavaş yavaş alışıyorum. Günün 24 saati hareketin yaşamın olduğu İstanbul gibi bir şehirden çok farklı bir ortama, farklı bir ülkeye daha sakin bir şehire geldik. Adapte olmak pek kolay olmadı. Ancak beklediğimden daha iyi bir ortam buldum. Ortamdan koşullardan gayet memnunum. Aynı zamanda ev bakmaya yerleşmeye çalışıyoruz.'' dedi.
Fenerbahçe'nin iyi bir kadro kurduğunu ve Şampiyonlar Ligine kalmayı hakettiğini belirten Selçuk Şahin, ''Biz zamanında Avrupa'da kupayı kıl payı kaçırmıştık, umarım Avrupa liginde başarılı olurlar. Kupayı alırlar.'' dedi. Yeni bir hoca ve yeni oyuncularla takımın biraza zamana ihtiyacı olacağını dile getirdikten sonra, ''Çok futbolcuya nasip olmayacak bir zaman, 12 yıl Fenerbahçe'de oynadın. Yıllarca alkışlandın ama seni eleştiren bir kesim de vardı, niçin ayrıldın?'' sorusuna Fenerbahçe'den ayrılmasıyla ilgili Şahin şöyle devam etti:
''Ayrılmak her zaman insanları üzer kırar. Amacım futbolu Fenerbahçe'de futbolu bırakmaktı.
12 yıl Fenerbahçe'de futbol oynamak nasip oldu. Ama bizim için artık geride kalan bir sayfa. Önümüze bakmamız gerekiyor''
Egemen Korkmaz: Challenge ligi zor bir lig
Trabzon, Beşiktaş, Bursa ve Fenerbahçe gibi takımlarda da forma giyen başarılı oyuncu Egemen Korkmaz,
İsviçre Challenge ligi için, ''Fizik ve mücadelenin olduğu zor bir lig. Rakipler çok koşuyor çok mücadele ediyor. Fuat hocamızın dediği gibi, hazırlanma süreci yaşayamadık. Bu büyük dezavantajımız oldu. Biz lig maçlarıyla hazırlanıyoruz'' diyebiliriz. Takımın ve oyuncuların birbirini tanıması ve takımın oturması bir kaç hafta süre alır diye düşünüyorum.
Türkiye kariyerimi noktaladım
FC Wil'e gelmeden önce yurtiçi ve Yurtdışından 4-5 farklı opsiyonunun olduğunu transfer tekliflerin geldiğini anlatan Egemen, ''Şu an buradayım. Mutluyum, büyük tamımdan mı küçük takımdan mı, kimden nereden bunların bir önemi yok artık'' dedi.
FC Wil'e gelirken Türkiye kariyerini sonlandırdığını düşünerek geldiğini belirten Egemen, ''Futbolda büyük konuşmamayı öğrendim. Sağlığım elverdiği gücüm yettiği sürece yeşil sahalarda kalmak istiyorum'' diye konuştu.
Türk tarihinin en iyi defans oyuncularından birisi olarak yeni oluşan Fenerbahçe defansı ve Şampiyonlar Ligi ön eleme maçı Shaktar'a karşı yenilen goller için ''Ben olsam bu golleri yemezdik'' diye düşündün mü? sorusuna Korkmaz şunları söyledi:
Hiç bir fikrim yok, çünkü seyredemedim. Burada yeni bir hayat kurduk. Halletmemiz gereken çok prosedür vardı biliyorsunuz. Bunların yoğunluğu arasında Türkiye'den uzak kaldık. Bunu itiraf etmem gerekiyor'' dedi.
Korkmaz devamında;
''Shaktar maçı ile ilgili eski takım arkadaşlarımla konuşma fırsatı buldum. Fenerbahçe adına üzüldüm, onlar adına talihsizlik. Üzüldüm gerçekten. Ama UEFA Avrupa liginde devam edecekler. İki yıl önce benim de takımda olduğum dönem UEFA kupasını kılpayı kaçırmıştık, bu yıl umut ediyorum inşallah başarırlar, finalı görürler veya kupayı kazanırlar. İyi bir takım gerçekten Fenerbahçe, ama takım olabilmek farklı bir şey. Bunun için biraz zaman gerektirebilir'' diye konuştu.
İyi bir savunma oyuncusu olarak neden Fenerbahçe ile yollar ayrıldı sorusuna, ''Bu konuda hiç bir fikrim yok. Bu soruyu karşı tarafın cevaplaması gerek. Ancak ben Fenerbahçe'de oynarken de hep söyledim. Ayrılmak zorunda kalırsak bunu saygıyla karşılayacağımı belirtmiştim. Fenerbahçe büyük bir camia, yeniden yapılanma hakkında bir düşündükleri vardır kuşkusuz'' dedi.
Fenerbahçe ve Beşiktaş'tan ayrıldın, hangisinden ayrılırken seni daha çok üzdü sorusuna Egemen, ''Farklı duygular. Ben çok takım değiştirdim ve hepsinden ayrılırken hep farklı duygular yaşadım. Benim oynadığım kulüple özdeşleşen bir karakter yapım var. Ayrılırken zor oluyor ama sonuçta profesyonel hayat. Beşiktaş'ta bir sezon geçirdim ama kendimi çok iyi hissettim. Bir sezonda en çok maç oynadığım sezondu belkide. Taraftarla bütünleşmiştik. Türkiye ile ilgili çok rahatım ve kırıldığım kimse asla yok'' dedi.
En iyi transferi kim yaptı?
3 büyüklerin transferleri ve en iyi transferi kim yaptı sence sorusuna ise Egemen Korkmaz şöyle
devam etti:
Fenerbahçe belki fazla transfer yaptı. Bizim gibi biraz zamana ihtiyaçları var. Galatasaray az transfer yaptı ama takımı fazla bozmadı. Beşiktaş'ta aynı şekilde takımı korudu takviyelerle güçlendirdi. Türkiye liginde her an herşey olabiliyor. Favori gösterilen takım bekleneni gösteremeyebiliyor. Tam tersi de olabiliyor.
Nobre: Hedefim burada da gol kralı olmak
Beşiktaş, Fenerbahçe formalarını giyen bizden biri Mert Nobre sıcak canayakın tavırlarıyla, sohbetin başından sonuna kadar sorularımızı Türkce cevaplandırdı.
''Takımın yüzde 50'si Türk, burada Thurgau'da küçük Türkiye oluştu'' diye ortamı anlatırken,
Almanya'nın yakın oluşundan dolayı İsviçre'nin değişik şehirlerinden ve Almanya, Avusturya sınır bölgelerinden çok Türk taraftarın maçlarına gelip kendilerini desteklediklerini belirtti.
Hedefinin Challenge liginde de gol krallığı olduğunu dile getiren Nobre, takımda kariyerli isim yapmış Santos, Egemen, Selçuk gibi isimlerin gelişiyle ortamın güzel olduğunu ve takımın güçlendiğini belirtti.
Takıma katılan Egemen Korkmaz'ın Türkiye liginde oynarken en çekindiği defans oyuncularından olduğunu ve FC Wil idmanlarında en zorlandığı defans oyuncusu olduğunu anlatan Nobre, ''Ben Fenerbahçe'deyken o Bursa'da, sonra Egemen Trabzon'dayken ben Beşiktaş'ta rakibim oldu. Maçlardan önce ona karşı oynamaktan istemezdim. Şimdi bizim takımda olmasından mutluyum'' dedi.
FC Wil ile iki yıllık mukavelesi bulunduğunu anlatan Nobre, Türkiye'ye dönme planın var mı sonrası için planların nedir? sorusuna şöyle devam etti:
Kafam rahat, gücüm kuvvetim yerinde olur ve gollerimi attığım sürece bakarız. Benim oynadığım pozisyon gereği hep gol attığım sürece iyiyim. Gol atmadığım zaman sorun olur'' dedi.
Mert Nobre ''Bu sene 3 büyüklerden birisi şampiyon olur''
Türkiye ligi ile burayı kıyaslarsan nasıl bir fark var, Challenge liginde rakiplerinizi tanımaya başladın mı sorumuza, ''Burası Türkiye ligi gibi zor. Zor rakipler var. Biz favoriyiz, tanıyabildiğim kadarıyla bizi FC Aarau zorlayabilir''dedi.
Türkiye ligini tv ekranlarından takip edebiliyor musun buradan sorusuna, ''Maalesef otelde imkanım yok. Ama eve taşınınca takip ederim inşallah'' dedi.
Türkiye'ye önemli isimler geldi bu yıl. Türkiye ligindeki transferleri takip ediyor musun sorumuza ise, ''Evet, evet..hepsini takip ediyorum. Önemli isimler hepsi. Ama takım olabilmek önemli. Oyuncuların uyumu hepsi bir sürec'' dedi.
Türk yemeklerini çok özlediğini anlatan Nobre, sence bu yıl Türkiye liginde kim şampiyon olacak sorusuna ise, gülerek, ''Çok büyük bir sürpriz olur yine üç büyüklerden birisi bence'' diyerek Türkiye'yi ve Türk yemeklerini özlediğini söyledi.
Bu haber toplam 12271 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.