Vizesiz Avrupa mümkün mü?
T.C. vatandaşlarına haziran sonundan itibaren vizesiz Avrupa ne ölçüde mümkün, yerine getirilmesi gereken kriterler ne?
Mülteci krizini çözmek için AB ile prensipte anlaşan Türk hükümeti, bu anlaşmanın Türk vatandaşlarına haziran sonundan itibaren Avrupa’ya vizesiz seyahati de içerdiğini açıkladı. Ancak ‘vizesiz Avrupa' için Ankara’nın yerine getirmesi gereken tam 53 kriter var. Hükümet; bu kriterleri yerine getirmek için yasal süreci hızlandırmaya çalışıyor. DW’ye konuşan uzmanlar; “Vizesiz seyahatin belli kriterleri olduğu halka net şekilde anlatılmalı” diyor.
Schengen Bölgesi'ne vizesiz seyahat için 2013'te Türkiye ile AB, 72 maddelik bir yol haritasının uygulanması konusunda anlaşmıştı. O günden bugüne 72 maddeden 19'u tamamlanabildi. Mülteci krizini çözmek için Avrupa’yla yapılan pazarlıklar Ankara’ya kalan 53 maddeyi tamamlayıp Avrupa’ya ‘vizesiz seyahat’ kapısını araladı. Başbakan Davutoğlu, meclisin çalışması için muhalefetin harekete geçmesini isterken, AB Bakanı Volkan Bozkır, vize muafiyetiyle ilgili yaklaşık 7 yasayı meclisten geçirmeyi planladıklarını duyurdu.
Ankara’nın ‘vizesiz Avrupa’ yolunda ilerlemesi için bu yasaları 1 Mayıs’a kadar meclisten geçirmesi gerekiyor. “Bunların hepsini bir paket halinde meclisin gündemine getirebiliriz” diyen Bakan Volkan Bozkır, ilgili yasal düzenlemeler için de “Kişisel verilerin korunması kanunu, insan hakları ve eşitlik yasası meclise sevk edilmiştir. Ayrımcılıkla mücadeleyle ilgili de ayrı bir yasa sevk etmek yerine bunu birleştirerek bu şekilde bir yasa haline getirdik. Kolluk Gözetim Komisyonu kurulması hakkında bir kanun var. Biyometrik veriye sahip pasaportlarla ilgili bir yasa vardı, o geçti” açıklamasını yaptı.
Türkiye-AB zirvesi 17 Mart'ta yeniden toplanacak.
“Hükümet isterse yapabilir”
Peki ‘vizesiz Avrupa’ mümkün mü? Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Nail Alkan DW Türkçe’nin sorularını yanıtlarken, “Bir yandan mülteci krizi için müzakere ediliyor, bir yandan da vizesiz Avrupa üzerinde duruluyor. Hükümet, gerçekten isterse yapabilir. Konu tamamen siyasidir. Ancak muhalefetin de bu konunun içine çekilip, meclisten geçecek yasaların hızla düzenlemesi gerekir” diye konuştu. Alkan, bu noktada Türkiye’nin önündeki en büyük engelin –terör ve sığınmacı krizine odaklanan gündem- olduğunu söylüyor. “Türkiye-AB ilişkileri dondu. Bunu herkes biliyor. Bir heyecan yaratmak gerekiyor ancak bu heyecanı yaratacak gündemin düzenlenmesi de hükümete düşüyor” diyen Alkan, hükümetin daha net açıklamalarla halkın gündemine ‘vizesiz Avrupa’yı taşımasını istedi ve beklentisini şöyle dile getirdi:
“Avrupa’ya vizesiz seyahat elbette bir anda pat diye herkes için gerçekleşmeyecek. Hangi koşullarda, nasıl olacak? Bu konularda tabii ki AB’yle konuşuluyordur. AB ile nasıl bir anlaşma yapılıyorsa bunun içeriğinin daha net anlatılması, kulaktan kulağa haberlere itibar edilmemesi gerekir. Hükümetin kendine çizeceği yol haritasını bilmek kamuoyunun en doğal hakkıdır. Bu haritanın uygulanması da, kimi yasaların meclisten geçmesi gerektiğine işaret eder ki; siz muhalefeti ikna edemezseniz Türkiye içinde bir AB gündemi yaratmanız zor olur.”
Erdoğan ne yapacak?
Türkiye’nin Avrupa’ya vizesiz seyahat için uygulaması gereken 53 kriter beş başlık altında; - belge güvenliği, göç yönetimi, geri kabul, temel haklar ve kamu güvenliği- olarak toplanıyor. Bu başlıklar altında Türkiye’nin gerçekleştireceği yasal düzenlemeler açıkça belirtiliyor. Ancak bu noktada dikkatler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çevriliyor. Çünkü Erdoğan’ın bu yasal düzenlemelerden kimisine karşı çıktığı biliniyor. Örneğin, Şeffaflık Paketi.
Şeffaflık Paketi ile yolsuzlukla mücadele programı AKP’nin seçim bildirgesinde yer almasına karşın Erdoğan tarafından benimsenmemişti. Bu yüzden de ilgili yasal düzenleme meclise sunulmamıştı. Siyasi çevreler, aynı şekilde ‘etik kurallar’la ilgili düzenlemenin de hükümet tarafından bekletildiğine dikkat çekiyor. Kriterler içinde bir düzenleme var ki, ona da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olumlu yaklaşmayacağına dikkat çekiliyor. O kriterde de, “Sınır yönetimi ve düzensiz göçün önlenmesinde çalışan görevlileri hedef alan, yolsuzluğa karşı etik kurallar kabul edilmeli, eğitim programları oluşturulmalı ve bu şekilde kamu görevlilerinin rüşvet suçlarının sistematik olarak kovuşturulması sağlanmalı” deniyor.
“Şartlar bilinmeli”
Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi Başkanı Sinan Ülgen, DW’ye Türkiye ile AB arasındaki prensip anlaşmasını değerlendirirken, Ankara’daki siyasi atmosfere de dikkat çekti. Ülgen, “Evet, AB ile Türkiye arasında bir anlaşma var. Ancak bu anlaşma şartlara bağlı. 53 kriterden söz ediyoruz. Bu kriterler yerine getirilmediğinde AB’nin vizesiz seyahat uygulamasını başlatması mümkün olamayacak. AB ile Türkiye arasındaki anlaşma Türkiye’ye yansıtılırken nedense bu kriterlere hiç dikkat çekilmedi. Sonuçta herkes ortada şartlar olduğunu bilmek zorunda” diye konuştu. Hükümetin güçlü bir irade ile AB anlaşması gereğince ilgili tüm yasaları meclis gündemine taşıyabileceğini ve iktidarı da ikna ederek meclisi işletebileceğini anlatan Ülgen, mevcut fotoğrafı şöyle özetledi:
“AB ve vizesiz seyahat konusunun Türkiye gündemine ne kadar gireceğini de zaman gösterecek. Eğer hükümet çok güçlü bir irade sergilerse Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan da destek görür. Ancak gelinen noktada; kimse için vizesiz seyahatin mümkün olmadığı görülmelidir. Zaten ortada bir de mülteci krizinin çözümü için varılan anlaşma var. O anlaşmanın nasıl sonuçlanacağını da önümüzdeki Türkiye-AB zirvesi gösterecek. Anlaşmanın uygulanabilirliği, Ankara-Brüksel yakınlaşması –vizesiz seyahat- için gerekli motivasyonun olup olmadığına da işaret edecektir. Gelinen noktada vizesiz seyahatin şartlı olduğu bilinmelidir ve AB bu şartların yerine getirilip getirilmediğini tek tek kontrol etmekle yükümlüdür.”
Deutsche Welle Türkçe
Bu haber toplam 2931 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.