Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda geçen hafta kabul edilen torba kanunla “hava polisi” uygulaması mevzuata girdi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan  konuyla ilgili yaptığı açıklamada, uçak içinde güvenliği sağlayacak silahlı hava polislerinin Chicago Sözleşmesi’nde tanımlandığını belirtti. Arslan, hava polisi görevlendirilmesinin, uçuşun gerçekleştiği iki ülkenin mutabakatıyla yapılabileceğini söyledi.

ABD başta olmak üzere, İsrail, Almanya, Birleşik Krallık, İsviçre, Kanada, Mısır, Suudi Arabistan gibi birçok ülkenin hava araçlarında özel eğitimli ve silahlı güvenlik görevlilerinin bulunduğunu ifade eden Arslan, düzenlemeyle hava polisinin ve yolcu bilgilerinin gidilecek ülkeyle paylaşılabileceğini kaydetti.

Yolcu bilgilerinin toplanarak uçağın gittiği ülkeyle paylaşılması zorunluluğunun yeni düzenlemeyle yasal dayanağa kavuştuğunu vurgulayan Arslan, şunları kaydetti:

“Uçakta güvenlik için silahlı polis bulundurulması Türkiye’ye has bir uygulama değil. Bu yöntem, ABD ve İngiltere dahil birçok yerde var. Türkiye, mevzuatını buna uyumlu hale getirdi. Ülkeler zaten silahlı güvenlik görevlisiyle uçağını buraya getirmek istiyordu. Bizim mevzuatımız buna cevap vermediği için sıkıntı yaşanabiliyordu. Dolayısıyla bu düzenlemenin çıkarılması ‘Türk havacılığında sıkıntı var’ diye algılanmamalı. Dünyanın belli başlı ülkelerinde zaten bu uygulama var. Bu çok önemli bir konu.”

Arslan, söz konusu uygulamanın her uçuşta olmayacağının altını çizerek “Hava polisi, emniyet mensubu olacak ve bazı durumlarda uçakta bulunacak. İçişleri Bakanlığımız da özellikle Sivil Havacılık Güvenlik Programı kapsamında gerekli çalışmayı yaparak buna göre eğitimini almış, uçağı ve uçaktaki işlemleri bilen, havacılık prosedürlerine hakim kişileri hava polisi olarak görevlendirecek.” diye konuştu.

Kaynak: www.dhmi.gov.tr