Türkiye'de yaşayan 4 bin 422 İsviçre Vatandaşından birisi de, yüzme, koşu ve bisiklet sporunda yarışlara katılan uzun yıllardır ülkemizde yaşayan bir atlet Coraline Chapate. 2005'de İsviçre'de Neuchatel Üniversitesinin ekonomi bölümünden mezun oldu. Okurken hayatını kazanmak için spor muhabirliği yapıyordu. En büyük hayali gazeteci olmaktı ama mezun olduktan sonra büyük bir şirkette ürün müdürü olarak işe başladı. Hayatın rüzgarı kendisini Türkiye'ye sürükledi. 2016 Türkiye'nin Eylül ayında Kuşadaşı'nda 30+ yaş kategorisinde Türkiye Triatlet Şampiyonası'nda 3.lük kazandı.Sporcu olmasının yanında motivasyon ve spor koçu , spor yöneticisi , yazar, gazeteci, çevirmen, eğitmen ve sağlıklı tariflerle güzel kekler yapan bir aşçı..

 

 

Zaman zaman çeşitli yerlerde tüplü dalışlar yapıyordum ve bir gün  hayatımın dönüm noktası olan o kararı aldım,  2008 yılında işimden ayrılıp 3 aylığına Kaş'a geldim. Hedefim "dalış lideri" sertifikası almak ve dalış tecrübesi kazanmaktı. Bir dalış okuluyla anlaştım. Yatacak yer ve yemek karşılığı onlara destek verecek ve bu arada istediğim sertifikayı alacaktım.  Bu dönemde doğa ile iç içe yaşamak bana da çok iyi geldi. Hergün dalış yapıyor, fotoğraf, video çekiyordum. Köklerime dönmüş gibiydim. Kaşta kaldığım sürede dalış merkezinde ve aynı zamanda seyahat acentesinde dalış organizasyonu, rezervasyonu yapıyordum. Üç ay diye geldiğim Kaştan iki buçuk sene sonra İstanbul'a taşınmak üzere çıktım. ''

Mavilikler adeta onu çağırıyordu. Coraline yeni ufuklara yelken açmak istedi. İstanbul'u çok merak ediyordu. Dünya tarihinde önemli bir yere sahip, Asya ve Avrupa'nın birleştiği İstanbul'da yaşama fikri ona cazip geliyordu. Kaş'ta yaşadığı heyecanın başka türlüsünü İstanbul'da da yaşadı. "Geçmiş olsun", "sıhhatler olsun", "kesene

bereket" ve benzeri lafları sıkca kullanır oldu. Bu tecrübeleri Türkiye'ye gelen yabancılarla paylaşıyor ve

İstanbul'da yaşama konusunda ipuçları veriyor.

 

Akdeniz'de dalgıç kursu işletmecisi Fransız-Türk bir çift ile karşılaşmasından sonra, isviçre Demiryolları SBB'deki işini bırakıp Türkiye'de yaşamaya karar veren Coraline Chapatte Türkiye'de İsviçre'den hayat daha az monoton olduğunu söyledi . Sadece 3 aylığına Türkiye'de yaşamaya karar verdikten sonra geri dönmeyip, 2008 yılından bu yana İstanbul'da yaşamanı sürdürmeye devam eden Coraline, ''İstanbul'da yaşamaktan çok mutluyum. Boğazın görkemli manzarası, köprü, rengarenk sokaklar ve insanları hepsi muhteşem. Tüm bu güzellikleri görünce buradan ayrılmayı hiç düşünmüyorum'' dedi.

Latince eğitimi de almış olan Coraline beş dil konuşuyor. (Fransızca, Türkçe, İngilizce, Almanca,

İtalyanca) Coraline, çeşitli konularda seminerler veriyor, şirketler için ve bireysel spor koçluğu yapıyor,

koscora.com blogunda (Avrupa'nın en iyi 3 koşu blogu arasına seçildi) spor ve sağlıklı yaşam

konularında bilgiler paylaşıyor, web sitesi ve gazetelere yazılar yazıyor, sosyal medya danışmanlığı

yapıyor ve ayrıca çeşitli dillerde tercümanlık yapıyor. Eylül 2016'den itibaren Marmara Üniversitesi'nde spor psikolojisi ve spor yöneticisi Yüksek lisans yapıyor.

 

Türkce'yi öğrenip çok iyi konuşan Coraline Türkiye'ye fazlasıyla uyum sağlamış. Türkiyedeki siyasi ve politik tartışmaların uzağında kalmayı tercih ettiğini, her kesimden arkadaşları olduğunu anlatan Coraline, Türkiye'de hayatın pahallanması fiyatların yükselmesi dışında yaşamında pek fazla bir değişiklik hissetmediğini belirtti. Artan güvenlik tedbirleri ve caddelerdeki Polis görevlileriyle ilgili ise ''Burada siyasi karşı görüşlüleri ve insanları değil, terör şüphelisi olanları ve insanların üzerindeki çantaları kontrol ediyorlar. ''ifadelerini kullandı.

 

Niçin ve neden İstanbul sorusuna Coraline, '' Dünya tarihinde önemli bir yere sahip bu şehirde Asya ve Avrupa'nın birleştiği  yerde yaşama fikri bana cazip geliyordu. Ya İsviçre'ye geri dönecektim ya da İstanbul'da şansımı deneyecektim. Ne kadar güzel ki ; Kaş'ta yaşadığım heyecanın başka türlüsünü İstanbul'da da yaşadım. Ve 2011 yılından beri de bu heyecanı bu şehirde yaşamaya devam ediyorum.

 

İstanbul'da  yelken yarışı için organizasyon şirketinde event müdürlüğü , daha sonra Amerikalı bir ilaç şirketinde hem genel müdür asistanlıği , hem de event organizasyonları yaptım. Aslında , İstanbula ilk geldiğimde çok az kişiyi tanıyordum ve boş zamanımın çoğunu koşu ile değerlendiriyordum. Koşuya ilk başladığım zamanlar 15 kişilik gruplar halinde koşuyorduk ve içlerinde ise sadece 5-6 kadın vardı. Ancak Türkiye'de koşu daha popüler bir hal aldı ve şimdilerde 500 kişilik koşular yapıyoruz ve daha çok kadın katılımcı var. Koşu sayesinde İstanbul'da çok güzel bir çevre yaptım kendime.'' diye konuştu.

 

Spor kostümleri spor ve motivasyon koçluğu yaparak, motivasyon sunum verirken, Türk dergiler için yazar, aynı zamanda işletmetci ve çevirmen olan Coraline, Le Temps Gazetesi'nde köşe yazarlığı yapıyor. Isviçre'deki hayatın belirlenmiş bir sistem, kural ve seyrinde yürüdüğünü belirten Coraline,  Türkiye'de hayat daha az monoton olduğu / monotonluktan uzak yaşıyorum dile getirdi.

İstanbul'un şehrin büyüleyici güzelliğinin yanısıra, zengin yemek kültürünü ve insanların birbirine olan sayıgısını öven Coraline, ''İstanbul'da özellikle bir kadın olarak kendimi İsviçre'den daha serbest ve rahat hissediyorum.''dedi.

 

 

İsviçre'de daha materiyalist anlayışla yaşarken, burada insanlar daha rahat ve maneviyata değer veriyorlar. İsviçre'de herkes herkesin yaşamına burnunu sokarken, burada herkes kendi halinde kendi yoluna gidiyor. İsviçre'de hayat belirli bir rota seyrinde ilerliyor. Bunun dışına çıkamıyorsun. Türkiye'de bu durum tam tersi.

Doğu-Batı arasında bir köprü olan İstanbul'un tarihi önemine ve dünyada önemli bir metropol olduğuna değinen Coraline, ''İstanbul gerçekten muazzam ve çok gizemli. İsviçre'nin mükemmelliğinin yanında mototonluğa dönüşen hayatta insanlar hayatın güzelliklerini unutuyor'' ifadelerini kullandı.

 

Batı'dan gelmiş bir bayan olarak hayatında hiç bir zorluk yaşamadığının ve saygı gördüğünün altını çizen Coraline, ''İstediğimi giyip, istediğim yere gidebiliyor, eğlenebiliyorum. 9 yıldır daha bir gün kimse benim inancımı sormadı sorgulamadı. Kimse ne giydiğimi sorgulamadı. Giydiğimden rahatsız olan olmadı. Hayatındaki bir tesadüf kendisini Türkiye'ye sürüklediğini, günün birind ebelki Türkiye'den ayrılacabileceğini ifade eden Coraline Chapatte, ''Hayat beni buradan nereye sürükler bilmeme. Ama Türkiye'deki yapacaklarım henüz bitmedi.

 

 

10 parmağında 10 marifete sahip Coraline, sözlerinin sonunda Coraline çok sevdiği iki ülke arasında daha fazla aktif rol almayı,Türk-İsviçre halkları arasındaki etkinlerde  programlara katılmayı konuşma yaparak yaşadıklarını anlatmayı  çok arzuladığını davet beklediğini ifade etti.