Türkiye’nin ünlü lezzeti döner kebab, Avrupa Birliği (AB) tarafından “geleneksel özel ürün” olarak tescil edilme yolunda önemli bir adım attı. Bu girişim, döner kebabın belirli üretim yöntemleri ve malzeme standartlarına uygun olarak üretilmesini sağlamak amacıyla yapıldı.

Döner Kebabın AB Koruma Süreci

Türkiye, döner kebabın AB’de koruma altına alınması için resmi başvuruda bulundu. Bu başvuru, döner kebabın sadece belirlenen üretim yöntemi ve ürün özelliklerine uygun olarak üretilmesini garanti edecek bir statü kazanmasını amaçlıyor. Döner kebabın koruma altına alınması, Neapolitan pizzası ve İspanyol jamon serrano gibi diğer ünlü Avrupa lezzetleriyle benzer bir koruma sağlayacak .

AB’nin Resmi Gazetesi’nde yayınlanan duyuruda, döner kebabın ince dilimlenmiş dana, kuzu veya tavuk etinin, dikey bir şiş üzerinde döndürülerek pişirilmesi şeklinde hazırlandığı belirtildi. Ayrıca, etin yoğurt veya süt, biber veya domates püresi, tuz, otlar ve baharatlarla terbiye edilmesi ve dilimler arasına yağ katmanlarının eklenmesi gerektiği vurgulandı. Döner kebabın kökenlerinin 1800’lü yılların başlarında İstanbul’dan Osmanlı topraklarına yayıldığı, hatta dikey pişirme yöntemlerinin 1564 yılına kadar uzandığı belirtiliyor .

Döner Kebabın Kültürel Önemi

Döner kebap, 1960’lar ile 1970’ler arasında Avrupa’ya göç eden Türk işçileriyle birlikte kıtaya yayılmıştır. Özellikle Almanya’da popüler bir sokak yemeği haline gelmiş ve zamanla Avrupa’nın birçok ülkesinde sevilen bir lezzet olmuştur. “Döner” kelimesi, Türkçe ’de “dönmek” fiilinden türetilmiş olup, bu yemeğin geleneksel pişirme tekniğini yansıtmaktadır .

Döner Kebabın Korunması ve Geleceği

AB’de döner kebabın tescil edilmesi, tüketicilerin orijinal ve kaliteli ürünlere ulaşmasını sağlarken, küçük ölçekli üreticilerin de korunmasını amaçlamaktadır. AB Komisyonu, bu başvuruya itirazları kabul etmek için üç aylık bir süre belirledi. Bu sürenin sonunda, döner kebap resmi olarak tescillenecek ve Türkiye’den gelen ilk geleneksel ürün olarak AB koruma statüsüne sahip olacak .

Bu adım, döner kebabın uluslararası arenada tanınması ve korunması adına önemli bir gelişme olup, Türk mutfağının zenginliğini ve çeşitliliğini vurgulamaktadır.