Thomas Jordan, son 12 yıldır sürdürdüğü İsviçre Ulusal Bankası (SNB) başkanlığı görevinden ayrıldığını açıkladı. Harvard mezunu bir ekonomi profesörü olan Jordan, Philipp Hildebrand'ın istifasının ardından yerine geçti.

Jordan, görev süresi boyunca teknokratik yaklaşımı ve merkez bankasını Avro bölgesi krizi de dahil olmak üzere çeşitli krizlerde yönlendirme becerisiyle tanındı. İsviçreli bir ekonomist tarafından son derece yetenekli, mütevazı ve disiplinli olarak tanımlanmıştır.

Başlangıçta Jordan, İsviçre frangının değer kazanmasıyla mücadele etmek için selefi tarafından belirlenen minimum döviz kuru politikasını sürdürdü. Ancak 2015 yılında SNB'nin kuru savunmak için milyarlarca dolar harcamasına rağmen Ürdün bu politikadan vazgeçmeye karar verdi. Bu karar frankın değerinin artmasına neden oldu ve küresel döviz piyasalarını etkiledi.

İsviçreli ihracatçılardan gelen eleştirilere rağmen Ürdün, frankın değerini yönetmek için dünyanın en düşük faiz oranları ve döviz alımları gibi geleneksel olmayan politikaları sürdürdü. Frank sonraki yıllarda zayıflasa bile Jordan bu politikasından vazgeçmedi.

SNB'nin döviz rezervleri Jordan'ın liderliğinde önemli ölçüde artarak yaklaşık bir trilyon dolara ulaştı. Bu durum bankanın kazançlarında yüksek dalgalanmalara yol açtı. SNB, 2022 yılında 117 yıllık tarihinin en büyük zararı olan 132,5 milyar franklık bir zarar bildirdi ve bu da İsviçre hükümetine veya yerel yönetimlere herhangi bir ödeme yapılmamasıyla sonuçlandı. Ürdün enflasyonla mücadelenin önemini vurgulayarak kar ve zararı ikincil kaygılar olarak gördü.

Jordan ayrıca SNB'nin bilançosunun çevre yatırımları için kullanılması ya da İsviçre emeklilik sisteminin desteklenmesi yönündeki baskılara da direnerek merkez bankasının bağımsızlığı ilkesini savundu. Ekonomi danışmanı olarak başladığı ve zaman zaman Bern Üniversitesi'nde ders verdiği 1997 yılından bu yana SNB'de görev yapıyor.

Enflasyonun İsviçre'ye geri döndüğü 2022 yılında Jordan, faiz oranlarını yükselterek merkez bankasının para politikasını ayarladı. İsviçre iş dünyasının bazı üyeleri frankın değer kazanma potansiyeline ilişkin endişelerini dile getirirken, SNB enflasyonu diğer birçok ülkeden daha düşük tutmayı başardı.

Ayrıca Ürdün, geçtiğimiz yıl Credit Suisse'in UBS tarafından satın alınmasını kolaylaştırmak için merkez bankasının acil likidite sağladığı finansal destekte kilit bir rol oynadı. Ürdün'ün liderliği ve kararları SNB'nin operasyonları ve politikaları üzerinde önemli bir iz bırakmıştır.